2024 yılı, Türkiye’de ticari araç sektörü için zorlu geçti. Son yıllarda yükselen faiz oranları, finansmana erişimde yaşanan zorluklar ve ekonomik belirsizlikler, ticari araç talebini olumsuz etkiledi. Otomotiv Sanayii Derneği’nin (OSD) verilerine göre, 2023 yılında 316.705 adet olarak gerçekleşen ticari araç satışı, 2024’te %5 düşüşle 305.291 adede geriledi.
Merkez Bankası’nın 2024 boyunca sıkı para politikası uygulamaya devam etmesi, ticari kredilerde daralmaya yol açtı. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler), yüksek kredi maliyetleri nedeniyle araç yatırımlarını erteledi veya alternatif finansman yöntemlerine yöneldi. Öte yandan, kamu bankaları aracılığıyla sağlanan bazı destek paketleri, büyük ölçekli şirketlerin yatırım iştahını korumasına katkı sağladı.
Türkiye genelinde kilogram başına ihracat değeri 2024’te 1,42 dolar seviyesinde gerçekleşti. Otomotiv sektörü, genel ihracat rakamları içinde önemli bir paya sahip olmasına rağmen, küresel resesyon endişeleri ve Avrupa pazarındaki durgunluk nedeniyle ihracat temposunda dalgalanmalar yaşandı. Yine de, Türkiye’den yurtdışına yapılan ticari araç ihracatı güçlü seyrini sürdürdü ve özellikle Avrupa pazarına yönelik siparişlerde artış görüldü.
Ticari araç satışları segment bazında farklı eğilimler gösterdi. Şehirler arası taşımacılık segmentinde yılın ilk yarısında büyüme görülürken, yılın ikinci yarısında finansal belirsizlikler ve satın alma gücündeki azalma nedeniyle daralma yaşandı. Hafif ticari araç segmenti, bireysel ve KOBİ müşterilerinin alımlarındaki düşüşten etkilendi.
2024 yılı, Türkiye’de ticari araç sektörü için zorlayıcı bir yıl oldu. İç piyasada talep daralması, yüksek faiz oranları ve finansmana erişim sorunları, şirketlerin büyüme stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden oldu. Öte yandan, ihracatın güçlü seyri ve bazı şirketlerin yurtdışında genişleme hamleleri, sektörün geleceğe yönelik pozitif sinyaller üretmesini sağladı. Önümüzdeki dönemde, iç talebin toparlanması için faiz indirimleri ve finansmana erişimin kolaylaştırılması gibi politikaların belirleyici olacağı öngörülüyor.
(AA)