Fed Başkanı Jerome Powell’ın haftaya Kongre’de yapacağı sunumlar öncesinde Kongre’nin ilgili komitelerine sunulan raporda, ülke ekonomisine ilişkin olumlu değerlendirmeler öne çıktı.
Yılın ilk yarısında gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 2 artığı bilgisine yer verilen rapora göre, yatırımlar ve güven ortamı kısmen vergi indirimlerinin etkisiyle güçlendi.
İş gücü piyasasının da güçlenmeye devam ettiği vurgulanan raporda, yılın ilk yarısında aylık ortalama istihdam artışının 215 bine yükseldiği bildirildi. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemi için 180 binle sınırlı kalmıştı.
Raporda, ayrıca, işsizliğin iş gücüne katılım oranının artmasına rağmen yüzde 4 civarında seyrettiğine işaret edildi.
Ülkede tüketici enflasyonunun son dönemde enerji fiyatlarındaki artışla yüzde 2’nin üzerine çıktığı belirtilen raporda, “Fed yetkilileri, enflasyonun 2018 yılında artmasını bekliyordu. Bu beklenti, şu ana kadar doğru çıkmışa benziyor.” ifadeleri yer aldı.
Fed'in para politikasını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) bu gelişmeler doğrultusunda faiz artırmaya devam etmeyi öngördüğü belirtilirken "FOMC, ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilir şekilde artması, güçlü istihdam piyasası koşulları ve yüzde 2'lik simetrik enflasyon hedefine yaklaşılmasıyla uyumlu olarak politika faizinde kademeli artışlar bekliyor." değerlendirmesi yapıldı.
Fed’in Para Politikası raporunda, finansal piyasalardaki gelişmelere de değinildi. ABD borsalarında yılın ilk çeyreğinde izlenen güçlü artışın, ticaret politikalarına yönelik belirsizlik, artan faiz oranları ve yurtdışındaki siyasi gelişmelerle sonlandığı aktarıldı.
Buna ilaveten, yatırımcıların yükselen ekonomilere yönelik endişelerinin yükseldiğine işaret edilen raporda, “Israrla yüksek seyreden enflasyon oranları, genişlemeci mali politikaları ve yüksek cari açıkları ile Türkiye ve Arjantin en kötü performans gösteren ülkeler arasında yer aldı.” tespitinde bulunuldu.
Raporda, ayrıca doların ABD ekonomisindeki iyi gidişatın yanı sıra Avrupa ve yükselen piyasa ekonomilerindeki siyasi gelişmelerin etkisiyle değer kazandığına vurgu yapıldı.
Enflasyonun artmasında rol oynayan petrol fiyatlarının tüketici harcamalarını kısıtladığına işaret edilen rapora göre, ortalama bir ailenin yıllık benzin gideri 300 dolar yükselerek 2 bin 100 dolardan 2 bin 400 dolara çıktı.
Buna karşın, ülkede artan petrol üretiminin petrol ithalatının GSYH’ye oranını düşürdüğü kaydedilen raporda, “Yüksek petrol fiyatlarının ekonomi için yarattığı yük, şimdi geçmişe kıyasla çok daha az.” ifadeleri kullanıldı.