Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Yenilenebilir kaynaklardan yapılan üretimin dengelenmesi için depolama sistemlerine büyük bir ihtiyaç var. Bunun yöntemlerinden biri de doğal gaz dağıtım hatlarına hidrojenin yüzde 2 ila 6 oranında basılmasıdır. Türkiye ölçeğinde bu 1 ila 3 milyar metreküp hidrojenin sisteme verilebileceği anlamına geliyor. Tabii bazı ülkeler geliştirme çalışmalarıyla yüzde 10 rakamlarını da mümkün görüyor” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ‘Enerjide Arama Buluşmaları: Hidrojen’ adlı çalıştaya katıldı. Bakanlığın konferans salonunda düzenlenen çalıştayda Dönmez, Türkiye’nin hidrojen alanında strateji belirlemesi gerekliliği üzerinde durdu. Bakan Dönmez, bakanlık olarak temel amaçlarının enerji arz güvenliğini garantiye almak olduğunu söyledi. Dönmez, uluslararası toplantılarda hidrojenin geleceğine dair tartışmalar olduğunu belirterek, “Enerji politikalarında en temel amaç kısa ve orta vadede enerji arz güvenliğini garantiye almaktır. Enerjinin sorunsuz, sürekli ve kaliteli bir şekilde son tüketiciye ulaşmasını sağlamaktır. Ancak devletin yönlendirmesi gereken bir de ‘uzun dönem’ vardır. Bakanlık olarak bugünkü kaynakların gelişimini anladığımız gibi geleceğin enerji kaynaklarını da gündemimizde tutuyoruz. Bu konuda sürekli yeni çalışmalar yapıyoruz. Hiç şüphesiz bu noktada en önemli konulardan biri de hidrojen. Gerek G-20 toplantılarında, gerekse de Uluslararası Enerji Ajansı’nın son dönem raporlarında hidrojenin ‘geleceğin enerji taşıyıcısı’ olarak kullanılıp kullanılamayacağı tartışılıyor. Biz şimdi bugün bu soruyu kendi bilim adamlarımıza, girişimcilerimize, piyasa oyuncularımıza soruyoruz. Hidrojenin Türkiye’nin enerji geleceğindeki rolü ne olmalıdır? Bugün bu arama etkinliğiyle bu sorularımıza cevap arayacağız” şeklinde konuştu.
"Yaklaşımımız hidrojeni dört ana fayda üzerinden elde etmektir"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının yaklaşımı doğrultusunda hidrojeni dört ana maddede ele aldıklarını aktaran Dönmez, “Yaklaşımımız hidrojeni dört ana fayda üzerinden elde etmektir. Daha fazla yenilenebilir enerjiyi sisteme dahil etmek, ısı sektörünü karbon emisyonsuz bir hale getirmek, yerli kömürden hidrojen üretimi gerçekleştirmek ve hidrojen depolama ve tutucusu olarak borun kullanımını artırmak. Tüm bu stratejilerin tamamında da ‘yerlilik’ kriterimizi esas alarak yerli bir hidrojen sanayisi sektörü oluşturabilir miyiz, bunun da yol haritasını sizlerle birlikte oluşturacağız. Bizim için yerli kömürümüzden hidrojen ve sıvı yakıtların üretimi çok önemli. Temiz kömür teknolojileri kapsamında düşük emisyonlu kömür kullanımı için yerli kömürden hidrojen projeleri gündemimizde olmaya devam edecek” diye konuştu.
"Petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki jeopolitik riskler olumsuz etkiliyor"
Petrol ve doğal gaz üzerinde riskler olduğunu ifade eden Bakan Dönmez, “Özellikle petrol ve doğal gaz fiyatlarında gerek jeopolitik riskler, gerekse de ekonomik dalgalanmalardan kaynaklı artışlar ekonomimizi olumsuz yönde etkiliyor. İşte bu nedenle yerli enerji fiyatlarının petrol ve doğal gaz fiyatlarıyla olan bağını koparmamız ya da etkisini en aza indirmemiz için yerli kömür portföyümüzde önemli bir yere sahip. Ayrıca sürekli artan yenilenebilir kaynakların şebekeye entegrasyonu konusu da var. Yenilenebilir kaynakların sistem içindeki miktarında bazı temel limitler olabilir. Örneğin, Ankara özelinde konuşursak eğer gerçek değerler ile kışın ösu birim üreten bir güneş paneli yazın 10 birim üretmektedir. Yani 20 bin MW güneş enerjisinin kış etkisi 2 bin MW’lara kadar düşebilmektedir. Özellikle bir de kar yağışının yoğun olduğu dönemlerde güneş enerjisi üretiminin çok düşmesi ve ısınma talebinin tüm yılın en yüksek seviyesinde olması, sistemin kaldıramayacağı bir dengesizlik olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
"Şimdilik maliyetler yüksek olsa da 1 ton kömürden hidrojen elde ettiğimizde bu bir otobüsü bin 30 kilometre götürebiliyor"
Türkiye’nin hidrojen alanında hedeflerinden bahseden Dönmez, 2021 tarihini işaret etti. Dönmez, “Yenilenebilir kaynaklardan yapılan üretimin dengelenmesi için depolama sistemlerine büyük bir ihtiyaç var. Bunun yöntemlerinden biri de doğal gaz dağıtım hatlarına hidrojenin yüzde 2 ila 6 oranında basılmasıdır. Türkiye ölçeğinde bu 1 ila 3 milyar metreküp hidrojenin sisteme verilebileceği anlamına geliyor. Tabii bazı ülkeler geliştirme çalışmalarıyla yüzde 10 rakamlarını da mümkün görüyor. Biz de bu konuda ilk EPDK projesini geçen sene verdik ve doğal gaz sektörümüz çalışmalara başladı. Türkiye’de en geç 2021 sonunda dağıtım hatlarına ilk hidrojen girişinin olmasını hedefliyoruz. İlk başta bu deneysel ve çok az bir miktar olabilir ama burada önemli olan sistemin başarıyla çalışmasıdır. Ulaştırma sektöründe de hidrojen sık sık gündeme gelen bir yakıt. Özellikle ağır yük taşımacılığında elektrikli taşıma daha masraflı olabilir. Bu noktada bizim yerli kömürlerimizden hidrojen üreterek, ulaştırma sektöründe de hidrojenle temiz taşıma sağlama ihtimalimiz var. Şimdilik maliyetler yüksek olsa da 1 ton kömürden hidrojen elde ettiğimizde bu bir otobüsü bin 30 kilometre götürebiliyor. Üstelik de karbon emisyonsuz. Yerli kömürlerimizden böyle bir fayda da elde edebiliriz” şeklinde konuştu.
"Yaklaşım Belgesi olarak Bakanlığımız web sayfasında yayınlanacak"
Hidrojen stratejisine ilişkin beklentilerin toplanarak web sayfasında yayınlanacağına değinen Dönmez, “Hidrojen üretimi konusunda ise daha önce start-up arama toplantısında üniversitelerimizde ve teknokentlerimizde birçok start-up’ın hidrojen ve ilgili teknolojilerinde çalıştığını gördük. Bugün son oturumda tüm bu start-up’ları ve girişimcileri dinleyeceğimiz bir oturumumuz da olacak. Burada arama buluşmalarımıza farklı bir format getirerek, son oturumlarımızda girişimcilerle beyin fırtınası yapmayı planlıyoruz. Hidrojenle ilgili çalışan 20’ye yakın girişimcimizle tanışmanız ve onların projelerini de dinlemeniz için sizleri de dördüncü oturumumuzun yapılacağı Hidrojen Laboratuvarımıza davet ediyoruz. Hidrojen Laboratuvarı’ndaki etkinlikte canlı yapılacak anketle de toplantıyla ilgili görüşleriniz ve hidrojen stratejisine dair beklentilerinizi toplayacağız. Tüm arama etkinliklerinde olduğu gibi bir hafta içerisinde bu görüşleriniz ’Yaklaşım Belgesi’ olarak Bakanlığımız web sayfasında yayınlanacak” dedi.
"Türkiye’de artık milli bir hidrojen stratejisi belirmenin zamanı geldi"
Salonda bulunan katılımcılarla ufak bir anket çalışması yapan Dönmez, Türkiye’nin milli bir enerji stratejisine ihtiyacı olduğuna dair olumlu yanıt verenleri ve hidrojeni doğal gaz hatlarında metan ile karıştırmaya destek verenlerden el kaldırmalarını istedi. Dönmez’in art arda sorduğu iki soruya da salonun tamamı el kaldırarak olumlu yanıt verdi. Dönmez, Türkiye’nin milli bir hidrojen stratejisi olması gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye’de artık milli bir hidrojen stratejisi belirlemenin zamanı geldi, hatta geçiyor. Bu strateji kolay olmayacak belki ama bugün bunun başlangıç noktasına hep birlikte elimizi koyduk. Bundan sonra hızlı bir spin atarak yarışı sonuna kadar dengeli bir şekilde götürmek zorundayız. Yerli bir hidrojen sanayisi oluşturmak birinci önceliğimiz olacak. Bunun için de en baştan yani sizlerin fikirlerinizden başlıyoruz. Devlet olarak geleceği sizlerin fikirlerinizle şekillendirmek için biz gerekeni yapıyoruz. Sizlerde görüş vererek bizlere destek olun. Gençlerimize, geleceğimize yaşanılası bir enerji dünyası bırakalım” diye konuştu.
Gençlerle ilgili bir mesaj da ileten Dönmez, “Gençlerin bilimi birinci elden deneyimlemesi için Ankara’da en çok ziyaret edilen bilim merkezlerinden birine sahibiz. MTA Şehit Cuma Dağ Tabiat Tarihi Müzesi’ne gençlerimizin de hidrojeni ve yenilenebilir teknolojileri deneyimleyebilmeleri için Hidrojen Laboratuvarımızla birlikte deney setleri yerleştireceğiz. Aynı zamanda öğleden sonra son oturumun yapılacağı kampüsümüzdeki tüm bilimsel tesisleri çarşamba günleri lise ve üniversite öğrencilerine de açacağız. Hidrojen laboratuvarımız, BOREN laboratuvarımız, Enerji Verimliliği Evimiz, çarşamba günü özellikle lise ve üniversite öğrencileri başta olmak üzere ziyaretçilerine kapılarını açacak. Randevularınızı BOREN’den alabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Kürsü konuşmalarının ardından çalıştaydan ayrılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, hidrojenle çalışan otomobili bakanlığın kampüsü içerisinde sürdü.