Turkish Yatırım Tarafından Hazırlanan Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası Piyasa Yorumu:
TCMB 2011 Ağustos ayından sonra ilk defa dün politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde5,50’ye seviyesine çekerken, faiz koridoruna dokunmayarak piyasalara büyüme tarafında sorun görmediğini, önümüzdeki dönemde politika faizinde indirim değil, gerekli görülmesi halinde faiz koridorunda ayarlama beklenmesi gerektiği mesajını verdi.Diğer taraftan ise PPK, sıkılaştırıcı tedbirler çerçevesinde döviz yükümlülükleri üzerindeki zorunlu karşılıkların ağırlıklı ortalamasını 0,4 yükseltti, aynı zamanda TL zorunlu karşılıkların altın olarak tutulabilecek kısmı için geçerli ROK’lar da, tüm dilimlerde, 0,1 yüzde puan arttırıldı.
Uzun vadeli döviz zorunlu karşılıklarında sınırlı artış, daha uzun vadeli borçlanmaları teşvik eden kısa vadeli borçlanmanın da maliyetini artıran bir etken.PPK sermaye girişlerinin hızlandığı dönemde finansal istikrara yönelik riskleri dengelemek için faiz oranlarını düşük tutarken, diğer taraftan da makro ihtiyati önlemler alınmasının gerekliliğine dikkat çekti. Makro ihtiyat ve ZK aksiyonunun alınması ne kadar fiyatların
içindeydi bizce tartışma konusu.
ZK oranı 1 yıldan kısa vadeli DTH ve diğer yükümlülüklerde yüzde11,0’den yüzde11,5’e, 1-3 yıl vadeli DTH harici yükümlülüklerde de yüzde9,0’dan yüzde9,5’e yükseltilirken, yabancı para ZK oranlarının artırılması ile piyasadan yaklaşık 850 milyon $ likidite çekilmiş olacağını ve yüzde10,2 olan ağırlıklı ortalama ZK oranının yüzde 10,6’ya yükseleceğini açıklayan Kurul, bu hareketle piyasadan döviz likiditesi çekerek, TL’nin değerlenmesinin önüne geçmeyi amaçlıyor. ( Döviz esnekliği arttırmak yerine zorunlu kılmak)Kurul yayınladığı metinde Finansal istikrar için gerekli görürse faiz koridorunda ölçülü bir ayarlama yapılabileceğinden bahsetti. Bu bahsetme gecelik borç alma faizindeki indirimin gelecek aya ertelenmesi şeklinde algılandı. Çünkü Reel kur 120’nin altında ve TL’nin mevcut seviyesinde sorun görülmemiş, Reel kurun 120’yi enflasyon verilerinin de etkisiyle önümüzdeki dönemde geçtiği anda kullanılacağı düşünüldü. Borçlanma faizinin indiriminin ertelenmesi TL'de güçlenme ve uzun vadeli faizlerde gevşeme olarak yansıyacaktır.
Kredi büyümesi devam ederse faiz üst bandından indirim beklenmemeli, kurdaki seyre göre koridorun alt bandında indirim olabilir, ya da diğer bir anlatımla iç talep için üst bant, yurtdışı girişler için alt bantta düzenleme olacaktır. Kredi büyümesi demişken, Fitch’de kredi büyümesi yüzde15-20’yi aşarsa Türk bankalarının olumlu görünümü tehlikeye girer diyerek Merkez’e dolaylı destek veriyordu dün.Bugüne baktığımızda ABD’de anlaşma yok ama çok yakın en azından piyasanın algısı bu yönde Cumhuriyetçiler vergi ve harcama kısıntısı miktarlarını Demokratlara yavaş yavaş yaklaştırıyor, Japonya’da Merkez Bankasından varlık alım programında 10 trilyon yenlik genişleme bekleniyor, S&P şaka gibi Yunanistan'ın kredi notunu S”D", yani tercihli temerrütten "B eksi"ye yükseltiyor. IMKB de bu güzel havaya uymaya çalışacaktır.