Caroline Hepker
New York
Amerikan sokaklarında eylem ya da protestolarla ender olarak karşılaşılır.
Ama bu hafta New York sokakları öfkeli kalabalıklara ev sahipliği yaptı.
"Wall Street'i İşgal Hareketi" ve birçok küçük grup sokaklardaydı.
Bu gruplardan biri de okullarda bütçe kesintisi yapılmasına tepki gösterenlerden oluşuyordu.
New York şehrindeki okullarda çalışan 700 kişi işten çıkarıldı. Bu Bloomberg'in başkanlığı süresince yaşanan en büyük işten çıkarma oldu.
Çalışanlar ve sendika eylemcileri Manhattan'daki belediye binasının önünde toplanarak, seslerini başkana daha iyi duyurmaya çalışıyorlar.
Birkaç yüz kişilik grup üzerelerinde sendikaların amblemleri bulunan parlak yeşil kıyafetleri ve mavi şapkalarıyla dikkat çekiyor.
Ellerindeki pankartlarda "Mesele özgürlük!" yazıyor, "Kamu çalışanlarının işten çıkarılmasına son" yazıyor.
Bir süre sonra “Wall Street'i İşgal” grubundan, sendikalı işçileri desteklemeye geliyorlar, ellerinde pankartları, dillerinde sloganlarıyla.
Onlarca polis olan biteni dikkatle takip ediyor.
20 yıllık öğretmen Cliftonia Johnson.
İki yıldır öğretmen yardımcılarının üzerlerinde dolaşan işten çıkarılma olasılığı, 700 öğretmen için bu hafta gerçeğe dönüşecek.
Her ne kadar New York krizden daha az etkilenmiş olsa da, Cliftonia Johnson pazartesi günü işsizler ordusuna katılmış olacak.
20 yıl çalıştıktan sonra işini kaybedecek olan Cliftonia öfkeli. "Adeta hiç bir değerimiz yokmuş gibi göz ardı edilmeye ve hor görülmeye daha fazla tahammülümüz kalmadı" diyor.
İşten çıkarılmasından en büyük zararı, öğretmenlik yaptığı siyah ve Latin kökenli, zor durumdaki çocukların göreceğini söylüyor.
New York'taki en büyük işçi sendikasından Lillian Roberts, Cliftonia gibilerin eğitim alanındaki en düşük maaşlı çalışanlar olduğuna dikkat çekiyor.
Ancak buna rağmen, çok yakında 14 milyon işsiz Amerikan arasına katılacaklar. Bunu hiç istemeseler de.
Elena Henneman, kazanan kimsenin olmadığını söylüyor.
Elena Henneman'ın çalıştığı okulda beş bin öğrenci kayıtlı.
Kendisi gibi, güvenlikten idari işlere, okulun her türlü sorumluğu alan çalışanların işten çıkarılmasının hem çocuklara hem kendisine zarar vereceğini söylüyor.
"Maaşım da olmayacak, sağlık güvencem de" diyor ve ekliyor "ben de kaybedeceğim, öğrenciler de. Yani kazanan kimse yok."
Gerçekten de Amerika'daki kamu çalışanları bu seneki kayıpları bir hayli büyük.
2011 boyunca işini kaybedenlerin üçte biri kamu çalışanlarıydı. Toplamda yüz elli bin kamu çalışanı işten çıkarıldı.
Ve bu eğilim devam edeceğe benziyor. Eylül ayında, elli bin çalışanın daha işten çıkarılacağı açıklandı…
Amerika'nın en klasik çalışanları, öğretmenler, askerler, postacılar işsiz kalma tehlikesini en derinden hissedenler.
Okul müdürü olan Lisette Jijon'un pozisyonunun kapatılma ihtimali daha düşük olsa da, o arkadaşlarına destek için gösteriye katıldı.
Jijon "sırada kimin olduğu belli değil" diyor ve geçen seneye göre daha düşük maaş aldığına dikkat çekiyor:
"Şimdi bize 'bu insanlardan kurtulun' diyorlar. Onlar en düşük maaşla çalışanlar bu yüzden desteklemeliyiz."
Kamu çalışanları ve sendika liderleri işten çıkarılmalara karşı mücadele verirken, başkan Obama'nın söz verdiği yeni istihdam paketine dair umut besliyorlar.
İşten çıkarılmaların sürmesi halinde, Amerikalılar sokakları dolduran öfkeli çalışanlarla karşılaşmaya hazırlıklı olmalılar.