Imogen Foulkes
BBC, Tasch
İlk bakışta Täsch, insanları, ahşap evleri, kilisesi ve fırınıyla tipik bir Alp köyü. Ama bugünlerde Täsch sokaklarında yerli dil olan Almanca değil, Portekizce konuşuluyor daha çok. Köy marketinde de tuzlanmış morina balığı gibi Portekiz yiyecekleri ve kırmızı şarap iyi satış yapıyor.
İsviçreliler 20 küsur yıl önce tam AB üyeliğine "hayır" demişti ama, İsviçre insanların hür dolaşımına ve istediği yerde çalışmasına olanak veren çeşitli Birlik anlaşmalarına imza atmıştı.
İşte şimdi İsviçre, sadece yüzde 2,8 oranındaki işsizlik oranı, görece yüksek ücretleri ve sağlıklı ekonomisiyle Avrupa'nın dört bir yanından binlerce kişiyi çekiyor.
Geçen yıl 140 bin göçmen geldi İsviçre'ye. 2010'a kıyasla yüzde 6'lık bir artış bu. Bu göçmenlerin çoğu AB üyesi ülkelerden, özellikle de Portekiz gibi Euro krizinin derin etkilerini yaşayan ülkelerden.
Yolande Carvalho 15 yılı aşkın bir süre önce gelmiş Täsch'e. O zamanlar birkaç kişiyi geçmezmiş köydeki yabancıların sayısı.
Ama şimdi işler çok farklı. "Biz Portekizliler, köy nüfusunun yarısını oluşturuyoruz. Sokaklarda yürürken, dükkanlarda, her yerde Portekizce konuşulduğunu duyuyorsunuz." diyor.
Geçen yıl birçok Portekizlinin daha buraya yerleştirğini anlatan Carvalho, "Gençlerin başka bir seçeneği yok. Portekiz'de ayda 700 euro'ya çalışıp kira ve yiyecek parasını zar zor çıkıştırmaktansa İsviçre'ye gelmeyi tercih ediyorlar." diyor.
Täsch'ın nüfusu halen 1,270 kişi. Bunun 700'den fazlası ise yabancı, çoğu da Portekizli. Peki niye bunca çok sayıda Portekizli İsviçre Alpleri'ndeki bu küçük, soyutlanmış köye yerleşmeye karar vermiş? Sorunun yanıtı vadinin birkaç kilometre ötesinde, giderek yıldızı parlayan Zermatt kayak merkezinde.
Zermatt'da yerel halkın yerine getirebileceğinden çok daha fazla iş ihtiyacı var. Oteller, restoranlar, inşaat sektörü...
Ayrıca otel odası temizlemek, bar masalarını silmek, çoğu İsviçreli'nin artık yapmaya pek yanaşmadığı işler. Ülke çapında turizm sektörü göçmen işci emeğine dayalı olarak işliyor. Ama yerli halk yükselen göçmen sayısından rahatsız.
Täsch'teki okulda ağırlıklı dil Portekizce; ana okulunda yalnızca ufak bir azınlık Almanca konuşuyor. Yerel entegrasyon sorumlusu Patricia Zuber, "Bir sınıfta 13 çocuk var, bunların yalnızca 3'ü Almanca konuşuyor." diyor.
Täsch'de yeni oluşturulan bir görevi üstlenen Zuber, göçmenlere devlet yardımıyla dil kursları verilmesi, İsviçre yasaları hakkında tavsiyelerde bulunulması, yeni gelenlerin yerel hayat hakkında bilgilendirilmesi ve her iki toplumu kaynaştıracak toplantılar düzenlenmesinden sorumlu.
"Burada yaşayanların Portekizli ve İsviçreli olarak değil de, insan olarak bir araya gelebilmeleri önemli, ama bu çok da kolay değil. Kültürel sorunlar var." diyor Zuber.
Yerel Portekiz toplum merkezinin başkanlığını yürüten Yollande Carvalho, Patricia Zuber'le yakın ilişki içinde. Ufak kültürel farklılıklar gibi görünen şeylerin bir köyün ahengini bozabileceğini anlatıyor.
Carvalho, gülümseyerek, "Burada herşey kurala bağlı. Bilirsiniz biz Portekizliler de biraz gürültücü oluruz, yapımız böyle. Yerli halk saat 9'da, hatta bazen 8:30'da yatıp uyuyor. Ve bizlerin gecenin 10'una dek gürültü yapmamızdan pek hoşlanmıyor. İşte bu uyum göstermek zorunda olduğumuz şeylerden biri." diyor.
Köyün belediye başkanı Claudius Imboden de, yeni Täsch'e alışmanın köydeki birçokları için zor olduğuna katılıyor ama benimseme ve bütünleşmenin tek gerçekçi seçenek olduğuna inanıyor.
Imboden,"Burası tarım yapılan bir köydü. Ama şimdi turizm ve inşaat sektöründen ekmeğimizi kazanıyoruz. Göçmenler de bunda bize yardımcı oluyorlar. Onlara ihtiyacımız var." diyor.
Köydeki bazılarının değişimden hoşnut olmadığını kabul eden belediye başkanı, "Ama bu insanlar da bir yerde yaşamak zorunda. Yüzyıl önce bu köy çok yoksuldu. İnsanlar ekmek parası kazanabilmek için başka yerlere göç ediyordu. Täsch'tan Güney Amerika'ya kadar göçenler olmuştu. Şimdi de aynı şey oluyor, ama tersine." diye ekliyor.
İsviçre'de ulusal düzeyde hava pek de olumlu değil. Kamuoyu yoklamaları, insanların serbest dolaşım hakkı nedeniyle, Schengen anlaşmasından çıkılmasını ve yeniden göç kotaları konulmasını isteyen birçok kişi bulunduğunu gösteriyor.
Sağcı İsviçre Halk Partisi, Schengen anlaşmasından çıkılması konusunda halk oylamasına gidilebilmesi için gereken sayıda imzayı topladığını belirtiyor. Parti milletvekillerinden Luzi Stamm, seçmenin kendilerine destek vereceğinden emin konuşuyor ve "Herkes İsviçre'de göçmenlik konusunun önemini azımsadı. Sorun düşünülenden çok daha büyük boyutlarda. Serbest dolaşım artık kontrol edilemediği için bunu durdurmalıyız. Bu işe sınırlar koymalı ve kontrol altına almalıyız." dedi.
Täsch'teki gibi toplumlar içinse geriye dönüş zor olabilir. Belediye başkanı Claudius Imboden, "Göçmenler olmasa burada okul da kalmazdı, çünkü yeterli sayıda çocuk yok." derken, Yollande Carvalho, yerel halkla sonradan gelenler arasındaki ilişkilerin sürekli gelişme kaydettiğini belirtiyor.
"Bunu sokakta yürürken de görüyorum. Yaşlılar Portekizli çocukların gülüp oynadığını duyunca, 'Aaa Portekizliler' diyorlar. Ama artık bunu söylerken gülümsüyorlar, çünkü bunlar çocuk ve çocuklar insana neşe katıyor." diyor Carvalho.