Richard Bilton
BBC, Panorama
45 ülkeden gazeteciler, küresel bankacılık devlerinden HSBC'den 2007 yılında sızan gizli hesaplar üzerinde yürüttükleri ortak araştırma ile farklı ülkelerden yüz milyar doları aşan gizli hesaplar üzerinden suç şebekeleri, vergi kaçakçıları, politikacılar ve ünlülerin servetlerinin ayrıntılarına ulaştılar.
Ayrıntıları interaktif bir internet sitesinde yayımlanan araştırmaya göre, gizli hesaplardaki müşteri sayısı itibariyle Türkiye, 3 bin 105 müşteri ile listelenen 34 ülke arasında 9. sırada.
Türkiye, açılan gizli hesaplardaki para miktarına göre yapılan sıralamada ise 3,5 milyar dolar ile 23. geliyor.
Türkiye'den müşterilerin açtığı hesaplar içerisinde en yüksek tutarın ise 263,7 milyon dolarlık bir hesapta olduğu kaydediliyor.
Hesaplarda en yüksek miktarda parası bulunan müşteriler bakımından ilk beş sırayı İsviçre'den sonra, İngiltere, Venezuela, ABD ve Fransa alıyor.
HSBC'nin Cenevre'deki ofisinde çalışan bir bilgisayar uzmanı tarafından 2007 yılında sızdırılan ve ortak bir medya çalışmasıyla kamuoyuna sunulan belgeler, küresel bankacılık devi HSBC'nin uluslararası suç şebekeleri ve diktatörler de dahil binlerce müşterisinin vergi kaçırmasına yardımcı olduğunu ve bu yolla kâr elde ettiğini ortaya koyuyor.
Sızdırılan dosyalar, HSBC'nin İsviçre'deki bir özel bankacılık kolundaki hesaplara ilişkin.
İncelenen bu hesaplarda toplam 100 milyar doları aşkın para var.
Sızdırılan bilgilerin şeffaf olmamasıyla eleştirilen İsviçre bankacılık sistemi hakkında kamuoyuna daha önce hiç duymadıkları bilgiler sunduğu belirtiliyor.
Fransız Le Monde gazetesi yoluyla Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler adlı konsorsiyuma dağıtılan ve BBC'nin Panorama programı tarafından da incelenen belgeler bankanın müşterileriyle bir dizi yasa dışı işlem yürüttüğünü, bunların en önemlisinin de çeşitli ülkelerin vergi makamlarından yüzlerce milyon doların saklanması olduğunu ortaya koyuyor.
Hesapları açığa çıkanlar arasında silah kaçakçıları, kaçak elmas tüccarları olduğu gibi ünlü futbolcular, tenisçiler, rock yıldızları, Hollywood starları, politikacılar, şirket yöneticileri ve eski para diye nitelenebilecek köklü ailelerin fertleri de bulunuyor.
Uluslararası medya incelemesi uluslararası düzeyde yasadışı faaliyetler ile meşru servetlerin buluştuğu bir alana ilk kez bu kadar net ışık tuttuğu gibi dünyanın en büyük bankalarından birinin yasalar ve etik kuralları ne şekilde ihlal etmiş olabileceğini de ortaya çıkardı.
Sızan hesaplar bazı müşterilerin hesaplarından bazen kullanılmış banknotlar halinde para çekmek üzere bizzat Cenevre'ye gittiklerini gösteriyor. Ayrıca savaş bölgelerinde faaliyet gösterdikleri ve elmas geliriyle ayaklanmalara finansman sağladıkları bilinen elmas tüccarlarının ne kadar büyük miktarlarda serveti kontrol ettiklerini de belgeliyor.
Merkezi Londra'da olup 6 kıtada ve 74 ülkede şubeleri bulunan HSBC önce Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu'ndan bu belgeleri imha etmesini istedi.
Geçen ay yapılan incelemenin sonuçları konusunda bilgilendirildikten sonra ise banka, bir ölçüde daha uzlaşmacı bir çizgi izleyerek, "HSBC'nin özel İsviçre bankasında ve genel olarak bankacılık sektöründe o dönemin uygulamaları ve titizlik ölçütleri bugünkünden ciddi derecede geride olduğunu kabul ediyoruz" dedi.
Banka yazılı açıklamasında, geçen yıllar içinde bu konudaki eksiklikleri giderecek reformlar ve özellikle vergi yasaları konusunda HSBC standartlarına uymayan müşterilerin ayıklanması konusunda ciddi adımlar atıldığını da ekledi.
Bankanın İsviçre'deki özel bankacılık kolunda müşteri sayısının 2007'den bu yana yüzde 70 azaldığı da açıklandı.
İncelenen belgeler 2007 yılında sızdırılan 200'ü aşkın ülkeden 100 bin kişi ve kuruma ait hesapları kapsıyor.
Daha önce Fransa hükümetinin eline geçen ve diğer ülke yetkilileriyle paylaşılan bu bilgiler bir çok ülkede vergi davaları açılmasına ya da mükelleflerin vergi borçlarını kabul etmelerine yol açmıştı.
BBC tarafından özellikle Britanya'dan açılan hesaplara ilişkin belgeler üzerinde yapılan araştırmada, HSBC'nin varlıklı müşterilerinin milyonlarca sterlin vergi kaçırmasına yardımcı olduğu görüldü.
Bu hesaplar bankacıların vergiden kaçınmak isteyen müşterilerine yardımcı olduğunu ve vergi kaçakçılarına yasaların açıklarından yararlanmalarını sağlayacak anlaşmalar teklif ettiğini gösteriyor.
Britanya açısından bakıldığında yurt dışında hesap bulundurmak yasadışı değil, ama çok kişi bu hesapları, beyan etmemek suretiyle, paralarını vergi dairesinden saklamanın bir yolu olarak kullandı.
Belgelerde Britanya'dan 7 bini aşkın müşterinin hesabı var ve çoğu vergi dairesine beyan edilmemiş.
Britanya vergi dairesine bu bilgiler 2010 yılında verilmiş, müfettişler 1100 kişinin vergi kaçırdığını belirlemişti. Ama bunun üzerinden beş yıl geçmesine rağmen yalnızca bir kişi hakkında vergi kaçırmaktan dava açıldı.
İngiltere vergi makamları varlıklarını İsviçre'de sakladığı anlaşılan hesap sahiplerinin şu ana kadar 135 milyon sterlin vergi ve vergi cezası ödediklerini söylüyor.
Fakat parlamentodaki Kamu Hesapları Komisyonu'nun başkanı Margaret Hodge vergi makamlarının kamu bütçesine olan borçları tahsil etmekte yeterinde güçlü ve cesur bir tutum almadıkları görüşünde.