FİNANS

Altının molası uzun sürebilir

2008’den bu yana yaptığı soluksuz çıkışla 800 dolarlardan 1.400 dolarlara çıkan altının onsu 1.300-1.400 dolar arasında mola vermiş görüntüsünde

Altının molası uzun sürebilir

Uzmanlar şimdilik bu molanın biraz uzun süreli göründüğünde hemfikir. Yakın dönem için sert bir yükseliş beklenmediği için yatırım uzmanlarının portföyünde pek yer bulamıyor

Son on yıldır istikrarlı bir şekilde artış gösteren yatırımcının güvenli limanı altın, “altın yılı” olarak adlandırılabilecek 2010’un ardından 2011’e zayıf girdi. Küresel ekonomideki toparlanma sinyalleri ile dünyanın en büyük altın talebini gerçekleştiren Çin ve Hindistan’ın faiz oranlarını artırmasının etkisiyle yatırımcıların altına olan talebi, 2011’in ilk günlerinden itibaren düşüşe geçti. Analistler, genel olarak son dönemdeki düşüşü, hızlı yükselişin bir molası olarak değerlendirirken, genel olarak altının çekiciliğini korumaya devam edeceğine işaret ediyor.

Merkez Bankası kararları ile Ortadoğu’daki siyasi gerilimin piyasaları şekillendirdiği son haftalarda ise, düşük faiz ortamı ve altın fiyatlarının yükseleceği beklentisi özellikle Cumhuriyet altınına olan talebi artırırken, yılbaşından bu yana yaklaşık 90 dolar gerileyen altın fiyatlarının TL bazında aşırı gerilemesi altın ithalatının artmasına neden oldu.

Mısır etkisi henüz oluşmadı
Bazı uzmanlar, altın ithalatındaki artışta yurtiçi piyasa ile uluslararası piyasa arasındaki kur farkı nedeniyle oluşan fiyat farkının etkili olduğuna dikkat çekerken, bu durumda yurtdışından külçe altın ithal edip Türkiye’de satmanın daha avantajlı olması neden olarak gösteriliyor.

Öte yandan Mısır gerginliğinin ise piyasada hazmedildiği görülüyor. Bu durum ilk başta altına bir miktar yansıdı, ancak hem yurtiçi hem de yurtdışı piyasalarda fiyatlanmanın tamamlandığı ı ve büyük bir risk algısı oluşmadığını belirtiliyor. Sene başında 1.400 dolar seviyelerinde olan altının onsu, 1.320 seviyesinden destek buldu. Bu desteği kırıp 1.310 dolar seviyesine kadar gevşeyen altın, bu seviyeden de destek bulup yukarı geldi, ancak 1.340 seviyesinden haftayı kapattı.

FED faiz artırana kadar yükselir
Garanti Bankası Hazine Bölümü Altın Piyasası Uzmanı Alper Kalyoncu’ya göre bu durum konsolidasyon trendinin henüz bitmemiş olduğunu gösteriyor. 1.340 seviyesini önümüzdeki dönemde kıramazsa, altın fiyatlarının aşağı dönerek 1.270’leri görebileceğini belirten Kalyoncu, “Petrol fiyatları da enflasyonist bir hava yarattığı için buna destek veriyor” diyor.

Küresel ekonomide toparlanma sinyallerinin olumsuz olanlarından daha çok olduğu yorumunda bulunan Destek Yatırım Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Banı Kıvcı Tokalı ise MB’nin para politikasındaki yeni yaklaşımdan ötürü dış şoklara daha açık bir piyasa görüleceği uyarısında bulunuyor.

Yurtdışına bakıldığında ise altına gelen satışların ABD’nin krizden çıkma başarısının piyasa tarafından inandırıcı bulunmasından kaynaklanıyor olabilir. Kısacası önümüzdeki dönemde ise piyasalarda gerilimin düşmesi, risk iştahını artırıp güvenli limana sığınmayı en azından yılın ikinci yarısına kadar sürdürebilir gibi görünüyor.

Petrolde yükseliş sürer mi? Hangi emtiaya yönelmeli?
2010’un son aylarından itibaren yukarı yönlü hareket eden petrol fiyatları, Mısır’da yaşanan siyasal krizin etkilerinin en çok hissedildiği enstrümanlardan biri oldu. Bunu bir kısmı talep artışından kaynaklanırken, bir kısmı da geleceğe dönük olumlu beklentilerle petrol üzerine türetilmiş ürünlerle spekülatif amaçlı bazı alım-satımların da etkisi olduğu söyleniyordu.

Mısır olayları öncesi bir miktar gerileyen fiyatlar, dünya petrolünün yüzde 2’sinin iktidar karşıtı gösterilerin bir haftadan fazladır sürdüğü Mısır’ın denetimindeki Süveyş Kanalı ve Kızıl Deniz’deki paralel kanal yoluyla taşınmasının yarattığı endişe ile yükselişe geçti. Brent petrolün fiyatı 2008’den bu yana ilk kez 101 dolara ulaşırken, ABD ham petrolü de 92 dolara çıktı.

Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Nabuo Tanaka ise petrol fiyatları için henüz endişe edilecek bir durum olmadığı açıklamasında bulunurken, endişelerin kaynağında krizin dünya petrol arzının yüzde 40’ını elinde bulunduran Cezayir, Libya ve hatta Körfez ülkelerine sıçrama olasılığı bulunmasına dikkat çekiyor. Yatırımcılar açısından bakıldığında ise küresel anlamda enflasyonist baskıların ve dolayısıyla emtialarda fiyat yükselişlerinin gündemde olduğu önümüzdeki dönemde petrolün yanı sıra bakır da çıkış eğilimindeki emtialardan biri olarak gösteriliyor.

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler