Aronya yetiştiriciliği püf noktaları arasında ideal toprak yapısıyla iklim şartlarının dikkate alınması yer alır. Böylece süper meyve olarak da adlandırılan aronyanın birkaç yıl içerisinde hızla büyümesi mümkün hâle gelir. Bununla birlikte bitkinin dikim aralığı, kullanılan alanın büyüklüğüne göre ayarlanır. Ayrıca dikim aşamasından sonra kültürel işlemlerin eksiksiz olarak tamamlanması gerekir. Bu sayede zararlı unsurların ortaya çıkması engellenerek bitkinin hasat sürecinden verim alınması sağlanır.
Aronya, bilimsel adı Aronia melanocarpa olan ve gülgiller familyasında yer alan bir bitkidir. İlk defa Kuzey Amerika’da yetiştirildiği söylenen bitkinin 1900’lü yıllarda Rusya ile Doğu Avrupa’ya yayıldığı görülür. Türkiye’de 2012 senesinden beri yetiştirilen odunsu çok yıllık çalı bitkisinin üzümsü meyveleri vardır. Boyu 2 ile 2,5 metreye kadar ulaşabilen bitkinin uygun iklim ve ortam koşullarında verimli bir şekilde yetiştirilmesi mümkündür. Bu kapsamda “Aronya nasıl yetiştirilir?” sorusuna yanıt olan önemli konular aşağıdaki alt başlıklarla açıklanmalıdır.
Sert iklim şartlarına karşı dayanıklı olan aronya bitkisinin kışın -30 dereceye varan havada yetişebildiği belirtilir. Şehir içindeki kirliliğe karşı da dayanıklı olduğu söylenen bitki, bol güneş alan yarı gölge arazilerde ise hızlı bir şekilde büyür. Dolayısıyla söz edilen ortam koşulları karşılandığı takdirde aronya bitkisinden daha çok verim alınması mümkün hâle gelir. Buna ek olarak aronyanın çiçeklenmesi için soğuklama ihtiyacının 800-1000 saat civarında olduğu açıklanmalıdır. Geç çiçeklenen bitki bu sayede ilkbahar donlarından zarar görmemekteyken, aynı zamanda farklı iklim ve toprak şartlarına da adapte olur.
Aronya bitkisinin dikim sürecinden önce üretim ortamının taşıması gereken özellikler öğrenilmelidir. Bu kapsamda bitkinin farklı toprak yapılarına uyum sağlayabilse de belirli alanlarda daha zor büyüdüğü belirtilmelidir. Örneğin; kalkerli topraklar ve kuru alanlar aronya yetiştiriciliği için uygun değildir. Bu alanlardaki demir eksikliğinden ötürü bitkinin yaprakları sararırken meyve vermesi de uzun sürer. Bunun aksine güneş alan ve iyi drenajlı olan topraklarda aronyanın başarılı bir şekilde yetiştirilmesi mümkün olur. Optimum 6-6,5 pH seviyesine sahip olan topraklarda hızlıca büyüyen aronya 6 ile 7,5 arası pH’ı da tolere edebilir.
Aronya bahçesinin kurulacağı yere 6 ay önceden çiftlik gübresi eklenir. Toprağa çiftlik gübresi karıştırıldıktan sonra organik maddelerin çoğaltılması kolaylaşır. İlkbahar aylarındaysa dikim işleminden önce kompoze gübre analiz sonucuna bakılarak toprağa ince sürüm yapılması beklenir. Bunun yanı sıra yine ilkbaharda ve özellikle nisan ayı geldiğinde toprağa amonyum sülfat verilmelidir. Buna ek olarak aronya bitkisinin dikileceği toprağın yıllık besin maddesi gereksinimleri dekar başına 5 kg azot, 10 kg potasyum ve 4,5 kg fosfordur.
Aronya, kendi kendine döllenen ve tozlaşma ihtiyacının bulunmadığı bir bitki olduğundan ötürü çekirdeklerinden bile üretilebilir. Bununla birlikte meyvelerde genetik açılma olmadığı için tohum ile çoğaltma işlemi önerilen uygulamalardan değildir. Bu kapsamda çelik, dip ve doku kültürü yöntemleriyle çoğaltma yapılabilir. Buna ek olarak mayıs sonu ve haziran başında alınan yeşil renkli ya da yarı odun çeliklerin ortamda köklendirilebildiği belirtilir.
Aronya için yetiştiricilik amacı ve arazi koşulları çerçevesinde farklı dikim aralıkları belirlenebilir. Örneğin; küçük bahçelerde dikim aralığının 1x2 metre olması önerilir. Bunun yanı sıra ticari alanlarda bahçeler kurulacağı zaman söz edilen aralığın 0.6x4 metre olarak belirlenmesi mümkündür. Ayrıca büyük bahçelerde 1.5x3 metrelik bir dikim aralığı da tercih edilebilir. Bununla birlikte dikim işlemleri bitkinin kök boğazının 2-3 santimetre derinliğe gömülmesiyle yürütülür. Böylece dip sürgünü oluşturulması mümkün hâle gelir.
Aronya bitkisinin erken ilkbahar dönemi olan mart-nisan aylarında dikilmesi önerilir. Bununla birlikte sebze fidesi kalınlığında olan bitkinin nisan ayının sonunda veya mayıs başında dikilmesi daha uygun bulunur.
Her türlü toprak koşuluna uyum sağlamayı başaran aronya özellikle nisan-haziran arasında hızlı bir büyüme yaşar. Buna ek olarak eylüle kadar azalan büyüme hızının belirtilen ayda yeniden yükselişe geçtiği görülür. Bitkinin ürün vermeye başlaması ise 2-3 sene alır.
Aronya yetiştiriciliğinde toprağın nemli kalması için iyi bir şekilde drene edilmesi önemlidir. Bu kapsamda yağışlar azaldığında 600-800 milimetre başına damlama tipi sulama yapılması gerekir. Ayrıca dikimden sonra kurumuş hastalıklı dallar olmadığı müddetçe 5 seneye kadar budama yapılmamalıdır. Yabancı otlarla mücadele edilmesi için de ilkbaharda çapalama yapılması önerilir.
“Aronya yetiştiriciliği zor mu?” sorusu, "bitkinin hasat sürecinden verim alınması için belirli bir süre çaba sarf edilmesi gerekir" şeklinde yanıtlanmalıdır. 2-3 sene boyunca tehlikeli unsurlar önlendiği müddetçe eylül ayının ortasında olgunlaşmış meyveler toplanabilir. Ayrıca hasat işleminin elle veya makineyle yapılması tercih edilebilir.
Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki aronya yetiştiriciliği teşvik programıyla birlikte söz konusu bitkinin fidan bedelinin %15’i devlet tarafından sunulur. Buna ek olarak bazı belediyelerin aronya yetiştiriciliği için hibe ve kredi desteği verdiği görülür. Böylece diğer adıyla süper meyve olarak da bilinen bitkinin Türkiye’de daha fazla alanda yetiştirilmesine katkıda bulunulduğu görülür.
Aronya bitkisi, sert iklim koşullarıyla farklı toprak türlerine adapte olabilse de titiz bir şekilde yetiştirilmesi gereken ürünlerdendir. Dolayısıyla aronya yetiştiriciliği kursu olarak isimlendirilen programlara katılan kişiler önemli hususlara dair bilgi edinebilir. Bunlar arasında aşağıda sıralanan konular yer alır:
Yukarıda sıralanan unsurlarla birlikte aronyanın getiri seviyesi gibi konular da eğitimlerde ele alınır. Ayrıca dikim işlemlerinde mesafe aralığını hesaplama gibi kritik ayrıntılar da eğitim süreçlerinde öğrenilen hususlardandır. Söz edilen eğitimler gerek özel gerekse resmî kurumların çevrim içi ve yüz yüze ortamda gerçekleştirilen sertifika programlarıyla çeşitlenir. Buna ek olarak aronya yetiştiriciliği kitabı olarak bilinen kaynak da dikim sürecinde yararlanılan önemli bilgilerin okunmasına fırsat sunar. Belirtilen kaynak Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı olarak yayımlanan “Yeni Üzümsü Meyve Aronya” isimli kitaptır.
Süper meyve olarak nitelendirilen aronyanın birçok şehirde yaygın bir şekilde yetiştirildiği görülür. Buna ek olarak ilgili bitkinin dünya üzerinde farklı ülkelerde de yetiştirildiği bilinir. Bu kapsamda aronya yetiştiriciliğine yönelik olan çeşitli videoların içerik platformlarında paylaşıldığı söylenmelidir. Böylece bitkinin toprak hazırlığı, dikim aralığı, gelişme süreci ve toplama işlemleri gibi aşamalar yakından takip edilebilir. Bu kapsamda YouTube gibi platformlarda yer alan aronya yetiştiriciliği eğitim videolarıyla önemli adımların keşfedilmesi mümkündür.