FİNANS

Bakan Albayrak soruları cevapladı: (2)

"Türkiye, 'benchmark'larına göre inanılmaz bir potansiyele sahip ülke. Bunu adım adım daha da güçlendirerek devam ettireceğiz" - "Dengelenme süreci 2020'de de devam edecek. Bu konuda hiçbir endişe taşımıyorum" - "(Seracılık destekleri) Sudan sebeplerle milletin cebi ile oynanmasına izin vermeyeceğiz. Çok net söylüyorum. Bunu çok devletçi kamu mantığıyla değil özel sektör mantığıyla piyasa mantığı ile çözeceğiz" - "Türkiye ekonomisi bilançosu çok geniş, bu çerçevede fiyat istikrarından ve bütçe disiplininden, borçlanma maliyetlerinden ve bu değişim dönüşümden taviz verme lüksümüz yok" - "Türkiye'de yatırım ikliminin iyileşmesine dayalı, yatırımcının para kazanacağı, mevcut ve potansiyel yeni adımlarla birlikte çok ciddi çeşitlilik var"

İSTANBUL (AA) - Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Türkiye, 'benchmark'larına göre inanılmaz bir potansiyele sahip ülke. Bunu adım adım daha da güçlendirerek devam ettireceğiz." dedi.

Albayrak, ekonomi basını yöneticileri ile bir araya geldiği 2019 Değerlendirme Toplantısı kapsamında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin 2018 ve 2019'da içinden geçtiği zorlu ekonomik süreçten bahseden Albayrak, dışarıdan süreci, şiddeti belli olmayan atakla karşı karşıya kaldıklarını, geçmiştekilerden daha büyük belirsizlik ortamıyla karşılaştıklarını anlattı.

Bu sürecin yatırımcılarda oluşturduğu olumsuz iklime değinen Albayrak, 2019'da ilk iki çeyrekteki daralmalardan sonra üçüncü çeyrekte ekonominin tekrar büyümeye başladığını söyledi.

Albayrak, dengelenme sürecinin 2020'de de devam edeceğini, bu konuda hiçbir endişe taşımadığını belirterek, yüzde 5 büyüme hedefinden bahsetti.

Sadece son 6 ayda dış politikada yaşanılan her bir olayın son 15-20 yıl içerisinde yaşanılan olayların her birinden belkide büyük olaylar olduğunu belirten Albayrak, "Barış Pınarı süreci, Suriye süreci, Libya süreci, iç politikada yaşanan süreçler, yaptırımlar. 1 sene önce bir tane tweet ile kırılganlığa sahip bir ekonomiden bahsederken 1 sene sonra bırakın bir tweet'i her gün sayısız tweetler atılarak yaptırımlar uygulandı." açıklamasında bulundu.

Türkiye'nin bütün bu süreçleri aştığını kaydeden Albayrak, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Türkiye ekonomisi bilançosu çok geniş, bu çerçevede fiyat istikrarından ve bütçe disiplininden, borçlanma maliyetlerinden ve bu değişim dönüşümden taviz verme lüksümüz yok. Son 5 senede 8 seçim geçirmiş Türkiye'nin dünyada belki başka örneği yok. 2014'te 2 seçim, 2015'de 2 seçim, 2016'da darbe, 2017'de 1 seçim, 2018'de 1 seçim, 2019'da tekrarla birlikte 2 seçim yapıldı.

Bizim yumurtaya ihtiyacımız var. Her birimiz birer tavuk kesersek yumurtacılar tavuğu nereden bulacak. Kamu bankaları Türkiye açısından son 5-6 yıldır önemli görevler ifa etti. Türkiye'de 10 sene önce kamu bankaları satılsın diyen bir ekol vardı. Allah'tan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan o zaman Başbakan iken dirayetli bir duruş gösterdi de buna izin vermedi. İzin verseydi son 5-6 yıldır Türkiye'nin bu bölgesel, küresel anlamda türbülans döneminde kamu bankalarının özelleşmiş olduğu ve sahada olmadığı bir süreçte Türkiye ekonomisine etkileri, reel sektörün esnafına çok daha büyük etkileri olabilirdi."

Gerek altyapı gerek ticaret, ürünün tedariki, yönlendirilmesi alanında A'dan Z'ye dönüşüme ihtiyaç olduğunu belirten Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Antalya'da geçen yıl fırtına oldu. Fiyatlar 6 liralık biber 20-25 liraya, 4-5 liralık patlıcan 15 liraya, 2-3 liralık domates 8-10 liraya çıktığı bir dönem yaşadık. 'Fırtına seraları telef etti' dedik. Sonra bir baktık fırtınadan etkilenen sera alanı toplam Türkiye kapasitesinin binde 8'i, hakikaten zor bir süreç. Ürün tedarik zincirinde ciddi anlamda speküle edilebilecek araçlar, kurumlar ve şahıslar var. Süreci kalıcı bir şekilde ıslah etmek önemli olan bugünü kurtarmak değil. Sudan sebeplerle milletin cebi ile oynanmasına izin vermeyeceğiz. Çok net söylüyorum. Bunu çok devletçi kamu mantığıyla değil özel sektör mantığıyla, piyasa mantığı ile çözeceğiz. Her oyun kuralına göre."

- "Elektrikte zam net artışın altında"

Elektrik ve doğal gaz faturalarının çok yüksek geldiğine dair sosyal medyada son günlerde paylaşımların olduğuna ilişkin yorum ve bu konuda herhangi bir inceleme yapılıp yapılmayacağına dair soru üzerine, elektrik faturalarında son 1,5 yılda 2 zam 1 de indirim söz konusu olduğunu söyledi.

Albayrak, "2018'den bugüne kadarki süreçte, enerji ithalatının dolar kuru nedeniyle oluşturduğu maliyet, petrol fiyatlarının artmasından doğan maliyet, piyasada enflasyonun neden olduğu maliyete rağmen elektrikte netteki artış bunun altında oldu." diye konuştu.

Artan petrol fiyatlarının alım gücüne etkisini minimuma indirmek için yapılan faaliyetlerden bahseden Albayrak, burada kalıcı çözümün Doğu Akdeniz'de ve ülkenin farklı yerlerindeki petrol ve doğal gaz arayışı olduğunu anlattı.

Albayrak, son faiz indirimleri sonrası iç tasarrufların nasıl yönetileceğine ve Borsa İstanbul'da kurumsal yatırımcı tarafın gelişmesi için yeni adımlar atılıp atılmayacağına ilişkin soruya karşılık, TBMM'de komisyona gelecek bir SPK düzenlemesinin bulunduğunu, düzenlemenin sermaye piyasalarının genişletilmesiyle ilgili çok geniş tabanlı olduğunu söyledi.

Türkiye'de finansal sektörün içerisinde bankacılığın yüzde 90'ın üzerinde payının bulunduğunu dile getiren Albayrak, "Demek ki bizim sermaye piyasalarını ve sigortacılığı büyütmemiz lazım. Bunların pastadaki payını genişletmemiz lazım ki gerek yatırımlar, gerek tasarruflar, gerek alternatif enstrümanlar artsın." ifadelerini kullandı.

Albayrak, bu enstrümanların çeşitlenmesi açısından ciddi adımlar attıklarını belirterek, bu konuda çok daha farklı adımlar atmaya devam edileceğini bildirdi.

Bakan Albayrak, "İkincisi faiz indirimi, negatif faiz. Türkiye negatif faizle ilk defa tanışmadı. Nominal faizdir önemli olan. Birçok fon yöneticisi, yatırımcı da ona bakar. Siz nominal faiz ve beklenti açısından, istikamet ve gidişat açısından baktığınızda hangi trendin olduğunu görüyorsunuz." dedi.

Türkiye'nin iki yıl, bir yıl, 6 ay öncesine göre ekonomik göstergeler açısından çok daha iyi noktada olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Dolayısıyla Türkiye'de yatırım ikliminin iyileşmesine dayalı, yatırımcının para kazanacağı, mevcut ve potansiyel yeni adımlarla birlikte çok ciddi çeşitlilik var. Dolayısıyla TCMB'nin politika faizinin genel trend, genel istikamet, enflasyon, bütçe disiplini anlamında, 2018 ve 2019 gibi zor iki yılı geride bıraktık. Türkiye reytinglerin ötesinde bir performansla bugün bahsettiğimiz alanların tamamında iyi bir performans gösterdi. Türkiye doğru bir şekilde yapılması gerekenleri yaptı. Türkiye, 'benchmark'larına göre inanılmaz bir potansiyele sahip ülke. Bunu adım adım daha da güçlendirerek devam ettireceğiz."

- "Türkiye, dünyadaki değişimin tam ortasında bulunuyor

Albayrak, "Ekonomide güven unsuru anlamında nasıl bir fotoğraf çekersiniz? Ekonomiyi dış etkilere karşı korunaklı hale getirmek konusunda neler yapılacak?" soruları üzerine de Türkiye’nin son 5-6 yıldır zaten Suriye ve Libya konularında, iç ve dış bölgesel risklerle karşı karşıya olduğunu kaydetti.

2013 Gezi Olayları ile başlayan sürecin aslında ekonomik gibi görünmese de Türkiye'nin iç ve dış ekonomi iklimini bozan bir süreç olduğunu belirten Albayrak, Türkiye'nin bu süreci farklı bedeller ödeyerek, farklı ve pahalı tecrübeler kazanarak ortaya koyduğunu ifade etti. Bakan Albayrak, ”2013 Gezi Olaylarını tecrübe ettikten sonra bugün Fransa'daki Sarı Yelek ve Hong Kong'daki protestoları farklı okuyorsunuz. Türkiye 5-6 yıldır aslında 21. yüzyılın değişen ekosistemini tecrübe ediyor. 500 yıllık değişen bir ekosistemden bahsediyoruz. Tam tarihin ve kırılmanın yaşandığı bu döneme şahitlik ediyoruz." diye konuştu.

Bugün gelinen noktada özellikle Asya'ya doğru önemli bir değişim yaşandığına işaret eden Albayrak, Çin ve Hindistan'ın milli gelirinin 2030'a kadar mevcut toplamı geçeceğini ifade etti.

Albayrak, Asya bölgesinin büyüme, nüfus, altyapı, yatırım, know-how, Ar-Ge, tüketim ve pazar açısından üstün konumda bulunduğunu belirterek, "Türkiye, dünyadaki bu değişimin tam ortasında bulunuyor. Bundan yüzyıl önce, Birinci Dünya Savaşını doğuran etkenlerle, o günkü siyasi iklimde bölge coğrafyasında pasifize eden faktörlerin benzerini yaşıyoruz ama bu defa 180 derece farklı bir şekilde, Türkiye'nin pasifize olduğu değil, tam tersine her birini birer birer bertaraf ederek, içeride daha da güçlenerek, konsolide ederek, çok daha hazırlıklı bir şekilde yaklaşıyoruz." dedi.

Bunun Türkiye'yi savunma, dış politika, ekonomi başta olmak üzere tüm alanlarda güçlü kıldığını vurgulayan Albayrak, önemli olanın içeride ve dışarıda yaşanan resmi okumak olduğunu dile getirdi.

Albayrak, toplumun her kesiminde olaylara karşı farkındalığın da arttığından bahsederek, stratejik bir dönüşüm başlattıklarını, ekonomik anlamda kırılganlıklar üzerinden yapılan operasyonlara karşı güçlü kalınmasını sağladıklarını sözlerine ekledi.

(sürecek)

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler