TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş başkanlığında, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı'nın 2022 yılı bütçelerini görüşmek üzere toplandı. Genel Kurul'da konuşan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Bakanlığın 2022 Mali Yılı Bütçesi'nin sunumunu yaptı. Bakan Muş, pandemi sürecinde küresel ekonomideki toparlanmaya hızla ayak uyduran ülkelerden biri olan Türkiye'nin örnek bir duruş sergilediğini söyledi.
IMF verilerine göre; 2020 yılında yüzde 3,1 oranla küçülen dünya ekonomisinin, 2021 yılında yüzde 5,9, 2022 yılında ise yüzde 4,9 oranında büyümesinin öngörüldüğünü aktaran Muş, "Bu noktada, aşıya erişimi daha sınırlı olan gelişmekte olan ülkelerde toparlanmanın daha zayıf seyrettiğini görüyoruz. Diğer taraftan, küresel büyümeye paralel olarak, 2021 yılında küresel ticaretin de hızlandığını izliyoruz" açıklamasında bulundu.
Dünya Ticaret Örgütü'nün verilerini de paylaşan Bakan Muş, "Küresel mal ticareti hacminin 2020 yılındaki reel yüzde 5,3'lük daralmasının ardından 2021 ve 2022 yıllarında sırasıyla yüzde 10,8 ve yüzde 4,7 büyümesi bekleniyor" dedi.
Bakan Muş, fiyat artışları ile ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
"Bu dönemde hükümetler, iş hayatını korumak ve arz talep dengesizliğini azaltmak üzere birçok politikayı sahaya sürerken merkez bankaları, genişleyici para politikalarını devreye sokarak ekonomik aktiviteyi canlandırmayı amaçlamışlardır. Bununla birlikte, artan küresel likidite ile ertelenen tüketim harcamalarındaki artışın yanı sıra tedarik zincirlerinde ortaya çıkan sıkışmalar, küresel ölçekte enflasyonist bir baskıya yol açmıştır. Bu süreçte, yılın 3'üncü çeyreği itibarıyla, lojistik ve enerji maliyetleri ile temel gıda ve endüstriyel emtia fiyatlarındaki şiddetli artışlar, özellikle Avrupa'da enflasyonun son 30 yılın zirvesine ulaşmasına neden olmuştur."
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türkiye ekonomisinde yaşanan hareketliliğe ilişkin, "Fiyat artışları, arz talep dengesizlikleri ve tedarik zincirindeki aksamalar, ne yazık ki ülkelerin üretim ve tüketim süreçlerinde önemli bir risk unsuru oluşturmaya devam ediyor. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Türkiye ekonomisi, 2021 yılında yüksek büyüme oranlarını yakalamayı başarmıştır. Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte ortaya koyduğu yüzde 22'lik rekor düzeyde büyümenin ardından yılın 3'üncü çeyreğinde yüzde 7,4 oranında büyümeyi başarmıştır" diye konuştu.
Türkiye ekonomisinin, bu dönemde 1 milyon 600 binin üzerinde ilave istihdam yarattığına dikkat çeken Muş, "Yaratılan bu ilave istihdamın yaklaşık yarısı sanayi sektöründen kaynaklanmıştır. Pandeminin etkisiyle yüzde 61,9 düzeyine kadar gerileyen imalat sanayii kapasite kullanım oranı, ihracat artışından aldığı önemli destekle pandemi öncesi düzeyini de aşarak kasım ayı itibarıyla yüzde 78,1 seviyesinde gerçekleşmiştir" dedi.
Ticaret Bakanı Muş, ihracattaki hedeflere ilişkin de şunları söyledi:
"İhracatımızdaki hızlı yükseliş ve ihracatın tetiklediği üretim artışıyla ivme kazanan yeni yatırımlarla, yıl sonunda Orta Vadeli Program büyüme hedefimiz olan yüzde 9 seviyesini de aşacağımıza ve çift haneli rakamlara ulaşacağımıza inanıyoruz. Ekim ayı Küresel Ekonomik Görünüm raporunda IMF, Türkiye'nin GSYH büyüme tahminini 3,2 puan revize ile yüzde 9'a yükseltmiştir. Bu rakamla IMF, Türkiye'nin pandemi öncesi olan 2019 yılına göre ekonomik büyümede G20 içinde ilk sırada olmasını öngörmektedir. Bu veriler, ekonomimizin büyüme potansiyelini ve temellerinin sağlamlığını göstermesi açısından oldukça önemlidir."
Küresel ticaretin, son yıllarda artan korumacı politikalar ve pandeminin tedarik zincirlerinde yol açtığı kırılmalar nedeniyle çeşitli aksaklıklara maruz kaldığını kaydeden Bakan Muş, "Dünya ile her alanda bütünleşmiş olan ülkemiz, küresel ekonomik gidişattan doğal olarak etkilenmektedir. Bununla birlikte, salgın nedeniyle trend olan alternatif tedarikçi arama ve yerelleşme eğilimleri, Türkiye'nin tedarik zincirlerindeki konum avantajını öne çıkarmakta ve ihracatımızın önünü açmaktadır" dedi.
2021 yılı Ocak- Kasım döneminde ihracatın, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33,8 artışla 203,1 milyar dolara yükseldiğini aktaran Bakan Muş, "Bu rakam ile hem pandemi öncesi son yıl olan 2019 verilerinin (yüzde 22,8 artışla) çok üzerine çıkmış hem de bugüne kadarki en yüksek 11 aylık ihracat değerine ulaşılmıştır" dedi.
Muş, dış ticaret ile ilgili hedefleri şöyle açıkladı:
"Dış ticaretimizin olumlu gidişatının sürmesini; böylece cari açık sorununu milletimizin ve ekonomimizin gündeminden kalıcı olarak çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun yolunun da küresel ekonomi ve ticaretteki trendleri doğru bir şekilde takip etmekten, yeni nesil ve sürdürülebilir iş yapma modellerine zamanında uyum sağlamaktan, verimliliği yüksek isabetli yatırımlar yapmaktan ve yeni pazarlara açılmaktan geçtiğini biliyoruz. İstikametimizden emin bir şekilde ihracatımızı ivmelendirmek üzere özel sektörümüzle omuz omuza hareket ediyor, bu dönemde ülkemizin önüne gelen fırsatları en iyi biçimde değerlendirmeye çabalıyoruz."
Bakanlık olarak, pazarlara açılmak suretiyle ihracatı, 82 milyar dolar seviyesine taşıyabileceklerini kaydeden Bakan Muş, "Bu doğrultuda, söz konusu pazar potansiyelinden daha iyi yararlanmak üzere 'Uzak Ülkelere İhracatın Artırılması Stratejisi'ni hayata geçiriyoruz" açıklamasında bulundu.
Ticaret Bakanı Muş, hem mal hem de hizmet ihracatı ile ilgili ortaya koydukları hedefleri içeren 'Ülke Bazlı Eylem Planları'nı yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacaklarını duyurdu. Muş, Türkiye'de halihazırda 22 milyar dolar yıllık ticaret hacmine sahip 18 serbest bölgede 2 bin firmanın faaliyet gösterdiğini söyledi.
'Avrupa Yeşil Mutabakatı'na ilişkin çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Muş, "Son dönemde dünya ticaretinde belirleyici bir unsur haline gelen iklim değişikliği olgusunu dikkate alarak ihracatımızın sürdürülebilirliğini teminen özel sektörümüzle istişarelerimize devam ediyoruz. Bu amaçla, Cumhurbaşkanlığı Genelgesi olarak yayımlanan 'Yeşil Mutabakat Eylem Planı' ile yeşil yatırımların ülkemize çekilmesi, ülkemiz sanayi alt yapısının yeşil dönüşümünün tamamlanması ve değer zincirleriyle sağlanan bütünleşmenin sağlamlaştırılmasını hedefliyoruz" dedi.
Ticaret Bakanı Muş, 30 Kasım 2021 tarihi itibarıyla yıl içerisinde kullandırılan faiz indirimli kredilerin toplam tutarının 28 milyar liraya ulaştığını aktardı.
Bakan Muş, gümrük kapılarında bakanlığın yaptığı çalışmalara ilişkin, "2021 yılında Habur ve İpsala Gümrük Kapılarındaki yenileme çalışmaları tamamlanmış, Türkgözü Gümrük Kapısı'nın modernizasyon çalışmalarına başlanmıştır. Ceylanpınar Gümrük Kapısı'nın yenilenmesine ilişkin proje çalışmaları ise devam etmekte olup Gürbulak ve Pazarkule Gümrük Kapılarının modernizasyon çalışmalarının yıl sonuna kadar başlaması hedeflenmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Muş, kaçakçılıkla mücadele kapsamında Bakanlığın faaliyetlerini şöyle aktardı:
"1 Aralık tarihi itibarıyla toplam 6,8 milyar TL değerinde kaçak eşya ele geçirilmiştir. 4 milyar TL değerinde vergi zayi ile 10 milyar TL değerinde sahte fatura tespit edilmiş ve 1732 ton kaçak akaryakıt ele geçirilmiştir. Akaryakıt kaçakçılığı ile mücadelede etkinliğin artırılması ve kurumlar arası eşgüdümün daha ileri düzeye taşınması amacıyla hazırladığımız Akaryakıt Kaçakçılığı ile Mücadeleye Yönelik Tedbirler Genelgesi, geçtiğimiz ayın başında Cumhurbaşkanlığı makamınca yürürlüğe konulmuştur."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gaziantep'te yaptığı açıklamada, "Yatırım, istihdam, üretim, ihracat üzerine kurulu ekonomi politikamızın ete kemiğe bürünmüş halini görmek isteyen gitsin Gaziantep'e baksın. Orada gördüklerinden sonra halen yüksek faizle ekonomiyi soğutma, halen kura takılıp kalarak ülkemize hedeflerinden uzaklaştırma iddiasının arkasında duranlar çıkarsa artık onlara da diyecek bir sözümüz yok. Bizim tek derdimiz var; ihracat, ihracat, ihracat ve bunu başaracağız." ifadelerini kullanmıştı.