Fikri mülkiyetin önemine dikkati çekmek üzere 2001 yılından bu yana her yıl farklı bir temayla kutlanan ve bu yılki teması "Fikri Mülkiyet ve KOBİ'ler: Fikirlerinizi Kazanca Dönüştürün" olan Dünya Fikri Mülkiyet Günü dolayısıyla Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) ile Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) iş birliğiyle "KOBİ'lerde Fikri Mülkiyet Yönetiminin Kalitesinin Artırılması" başlıklı uluslararası seminer video konferansla gerçekleştirildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, burada yaptığı konuşmada, etkinliğin ulusal fikri mülkiyet kurumlarının ve uluslararası kuruluşların KOBİ'leri desteklemede nasıl aktif rol alabileceklerini açıkça gösterdiğini söyledi.
Sürekli büyüyen bilgiye dayalı bir dünya ekonomisinde, fikri mülkiyetin büyümeyi ve sürdürülebilirliği etkileyen temel faktörlerden biri olduğunu belirten Varank, her gün yeni ürünler, markalar ve yenilikçi tasarımların piyasaya çıktığını dile getirdi.
Varank, KOBİ'lerin bu yeniliğin arkasındaki itici güç olduğunu ve kendi katma değerli ürünlerinin faydalarından çoğu zaman yararlanamadıklarını belirterek, fikri mülkiyet sistemlerince sağlanan korumanın farkında olmadıklarını ifade etti.
Avrupa Patent Ofisi (EPO) ve Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO) tarafından yapılan yakın tarihli bir çalışmanın bunun kanıtı olduğunu söyleyen Varank, şöyle devam etti:
"Çalışma, KOBİ'lerin yalnızca yüzde 9'unun fikri mülkiyet haklarına sahip olduğunu gösteriyor. Herhangi bir fikri mülkiyet koruması olmadan karlı bir buluş veya tasarım bırakmak, aynı ürünü daha düşük maliyetlerle pazarlayabilen daha büyük rakiplerin eline geçmesine neden olacaktır. EUIPO tarafından yapılan bir başka çalışma, tescilli fikri mülkiyet haklarına sahip olan KOBİ'lerin, olmayan KOBİ'lere göre çalışan başına neredeyse yüzde 32 daha yüksek gelire sahip olduğunu göstermiştir ki bu da fikri mülkiyet korumasının ekonomik değerini vurgulamaktadır."
Varank, finansman gibi etkin politikalarla KOBİ'lerin desteklenmesinin, hükümetin temel önceliklerinden biri haline geldiğini vurgulayarak, "Fikri mülkiyet haklarının verilmesiyle ilgili rollerin yanı sıra TÜRKPATENT aynı zamanda KOBİ'ler için fikri hak farkındalığı oluşturmaya öncelik vermektedir." ifadesini kullandı.
WIPO'nun katkılarıyla kurulan Fikri Mülkiyet Akademisinin farkındalık ve eğitim programlarının, fikri mülkiyet bilgilerinin KOBİ'ler arasında yaygınlaştırılmasında da rol oynadığını aktaran Varank, kısa süre önce TÜRKPATENT iştiraki olarak Türk Sınai Mülkiyet Değerleme Mühendislik Danışmanlık Hizmetleri AŞ'yi (TÜRKSMD) kurduklarına dikkati çekti.
Varank, Türkiye'nin, son yıllarda fikri mülkiyet alanında önemli ilerleme kaydettiğinin altını çizerek şöyle dedi:
"TÜRKPATENT, en çok patent, marka ve tasarım başvurusuyla ilgilenen ofislerden biri oldu. Türkiye, Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri Raporu'na göre, yerleşik patent başvurularında 14'üncü, marka başvurularında 8'inci ve tasarım başvurularında 6'ncı sırada yer almaktadır. Uluslararası bir araştırma ve inceleme otoritesi olarak TÜRKPATENT, Türkiye fikri mülkiyet tarihinde bir mihenk taşı oldu.
2020'de uluslararası patent başvuru sayısı 2002'ye göre 20 kat arttı. Türkiye, uluslararası marka ve tasarım başvurularında 10. sırayı almayı başardı. 2021 yılının ilk çeyreğinde de pandemiye rağmen yurt içi başvurularda önemli bir artış yaşadık. Yurt içi patent başvuruları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28, marka başvuruları yüzde 47 ve tasarım başvuruları yüzde 15 arttı. Bu önemli ilerleme, hükümetlerimiz döneminde beşeri sermaye ve Ar-Ge tesislerine yapılan büyük yatırımla sağlanmıştır."
Son 19 yılda Türkiye'deki üniversite sayısının 93'ten 207'ye çıktığını bilgisini paylaşan Varank, yüksek öğretimde net okullaşma oranının 2020 itibarıyla yüzde 43'e ulaştığını bildirdi.
Varank, inovasyon faaliyetlerini kolaylaştıracak uygun ortamı sağlamak için teknoparklara yatırım yaptıklarına belirterek, teknopark sayısının da 5'ten 87'ye çıktığını dile getirdi.
Öte yandan, 1600'ün üzerinde özel Ar-Ge ve tasarım merkezinin kurulmasına çeşitli teşviklerle destek verdiklerini ifade eden Varank, "Bu politika eylemleri sayesinde aynı dönemde tam zamanlı araştırmacı sayısı yaklaşık 3,5 kat artmıştır. Türk şirketlerinin Ar-Ge kapasitesini ve fikri mülkiyet potansiyelini geliştirmek için daha yapılacak çok şey olduğunun farkındayız. Bu bağlamda, Türkiye'de fikri mülkiyet ortamını iyileştirmenin yeni yollarını keşfetmek için WIPO da dahil olmak üzere uluslararası ortaklarımızla birlikte çalışmayı arzu ediyoruz. Bugünkü konuşmaların bu hedefe giden yolu açacağına inanıyorum." diye konuştu. (AA)