'Başbakan görse fabrikaları satmazdı'

Salı günü yapılan şeker fabrikalarının özelleştirilmesi tartışmaları yeniden alevlendirdi. Türkiye Şeker Fabrikaları’na ait 10 fabrikanın iki portföy grubu olarak özelleştirilmesi için yapılan ihalelerde 9 şirket ve konsorsiyum yarıştı. Açık artırmada en yüksek tekliflerin toplamı 922 milyon dolara ulaştı.
2005 yılında kapatılan Şeker Kurumu’ndan sonra bu özelleştirmelerin sektöre ciddi balta vuracağı konuşuluyor.Yıllık şeker üretimi 2 milyon 400 bin ton olan Türkiye’de 4,5 milyar dolarlık işlem hacmi var.

Özelleştirme ile ilgili olarak Gazeteport’a değerlendirmelerde bulunan Şeker İş sendikası Genel Başkanı İsa Gök, sürece iki noktadan bakılması gerektiğini söyledi.

Gök Türkiye’deki şeker fabrikalarının ikiye ayrıldığına dikkat çekti.

Fabrikalardan bir kısmının sosyal amaçlı olduğunu kaydeden Gök bir kısmının da üretim amaçlı olduğuna dikkat çekti.

ŞEKER FABRİKALARININ İKİ AMACI VAR
Sosyal amaçlı olan fabrikaların ilk amacının bulundukları bölgeleri kalkındırmak, olası göçün önüne geçmek olduğunu kaydeden Gök, Orta Anadolu’da da üretim amaçlı şeker fabrikaları olduğunu söyledi. Orta Anadolu’da olan fabrikaların dünya ölçeğinde üretim yaptığının altını çizen Başkan Gök, üretim yapanların diğer fabrikalara destek verdiğini kaydetti.

GÖÇ BAŞLAYACAK
Şeker İş sendikası Genel Başkanı konuşmasına şöyle devam etti; “25 fabrika içinde Orta Anadolu’da 7 fabrika çalışacak 15 tanesi kapanacak. Bunun sonucunda destek göremeyen bölgelerdeki fabrikalar sıkıntıya düşecek kapanacak ve göç başlayacak. Yöresel kalkınma sekteye uğrayacak.”

Gök yaptığı değerlendirmede; 7-8 fabrikanın 20 fabrikayı finanse ettiğini ve yaklaşık olarak 2 milyar dolarlık katma değer sağladığını dile getirdi. Türkiye sen dönemde öne çıkartılan 20 milyar dolarlık ihracat hedefi olan otomotiv sektörünün katma değerinin bile 500 milyon dolarda kaldığının altını çizen Gök, dünyada şeker üretimini desteklemeyen tek ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.

“İHALELER İPTAL OLABİLİR”
Dünya üzerinde şeker özelleştirmelerinin tercih edilmediğine dikkat çeken Gök yapılan özelleştirmelerin başarı sağlamadığını, sektörün yeniden çiftçilere bırakıldığını kaydetti. Stratejik ürün olması nedeniyle dünya üzerinde tekelleşmenin önüne geçildiğini kaydeden Gök, enerji piyasası içinde pancarın önemli bir hammadde olduğunu söyledi. Enerjide yüzde 94 dışa bağlı olan Türkiye’nin pancar üretimi konusunda sınırlandırılmasının riskli olduğunu altını çizen Gök, özelleştirmenin iptal edilebileceğini kaydetti.

2009 yılında yapılan ihalede Danıştay 13’üncü dairesinin kararıyla hukuka aykırı bulunduğunu hatırlatan İsa Gök, o dönemde ihalenin iptal ediğini, şimdi koşulların değişmediği, aynı şartname ile ihaleye çıkıldığını, kararın yeniden gündeme gelebileceğinin altını çizdi.

Gök “Türkiye’de yargının bunan önceki kararlar çelişeceğini düşünmüyorum” dedi.

Şeker İş Sendikası Başkanı ihalelerden sonra fabrikaların hurda fiyatına gideceğini dikkat çekti. Sadece bina ve tesisat olarak bakıldığında 150 milyon dolarlık yatırım değeri olan fabrikaların arası değeri de eklendiğinde çok ucuza gideceğini kaydeden Gök, Başbakan’ın bu fabrikaları görse satıştan vazgeçeceğini söyledi.

İhaleyi alan şirketlerin sektöre dair çok bilgili olmadığı kaydeden Gök, “Şeker sektörü uzmanlık gerektirir pancar üretimi kültürdür” dedi.

6 MİLYON KİŞ OLUMSUZ ETKİLENCEK
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Turhan Tuncer Yönetim Kurulu adına yaptığı yazılı açıklama; "Şeker fabrikalarına yönelik olarak daha önce yapılan özelleştirme ihaleleri hakkında Danıştay tarafından 2007, 2009, 2010 ve 2011 yıllarında verilen yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarına rağmen, özelleştirme konusunda ısrar edilmesi öncelikle hukuka ve kamu yararına aykırıdır" dedi.

Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi halinde, daha önce Tekel fabrikalarının özelleştirilmesinde yaşandığı gibi birçoğunun kapatılacağını belirten Tuncer, bu durumda 300 binin üstünde pancar çiftçisinin pancar tarımından dışlanacağı, 13 binden fazla şeker fabrikasının çalışanının işsiz kalacağı, aileleri ile birlikte düşünüldüğünde bundan doğrudan etkilenenlerin sayısının 2 milyona ulaşacağına dikkat çekti. Tuncer, yan sektörlerde göz önüne alındığında ise yaklaşık 6 milyon kişinin şeker sektöründeki özelleştirmeden olumsuz etkileneceğinin altını çizdi.

ÖZELLEŞTİRME RİSKİL VE HATALI
Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Müfit Göçen, Kırşehir Şeker Fabrikası'nın özelleştirilmesinin, şehir için son derece riskli ve hatalı olduğunu söyledi.

Fabrikanın Kırşehir ekonomisinin can damarı olan işletmelerden biri olduğunu ifade eden Göçen, "Fabrikanın özeleştirilmesi ver kurtul mantığıyla yapılacak bir iş değil. Özelleştirme şartnamesinde 5 yıl üretim şartı var. Bu şart, neden sürekli üretim zorunluluğu şeklinde değil. Özelleştirmenin orada çalışan insanların mağdur edilmeden yapılması gerektiğini son derece önemsiyoruz. Aslında özelleştirmeye sıcak bakmıyoruz. Ama eğer yapılması gerekiyorsa ve artık dönüş yoksa oradaki çalışanların mağdur edilmeyeceğini ümit ediyoruz. Kırşehir ekonomisinin de son derece önemli bir şekilde göz önüne alınması, dikkat edilmesi ve ona göre plan ve program yapılması gerekir. " dedi.(GAZETEPORT)