Yetkin, yazılı açıklamasında, ithalat izninin yalnızca besicilere verilmesi, ithalatın besicilerin elindeki hayvanların yüzde 40 ile sınırlandırılması ve gümrük vergisinin yüzde 15 olarak belirlenmesini, mevcut koşullarda üreticiyi de tüketiciyi de rahatlatacak bir önlem olarak gördüklerini ifade etti.
İthalatın Kurban Bayramından sonra başlatılmasının bayram için hazırlık yapmış küçük üreticilerin korunması açısından yararlı olduğuna dikkati çeken Yetkin, kararın TZD'nin daha önce karşı çıktığı, sıfır gümrükle her isteyenin karkas et ya da kasaplık canlı hayvan ithalatına izin verilmesi uygulamasından farklı ve ülke koşullarına uygun olduğunu kaydetti.
Uygulamayla besiciler korunurken ithalatın 10 ayı aşkın bir süre beslenmesi gereken danayla sınırlanmasının, besici olmayanların bu izinden haksız kazanç sağlamalarını zorlaştıracağını da ifade eden Yetkin, şöyle devam etti:
"Ancak hayvancılığımızın gelişmesinin önündeki en büyük engel yem fiyatlarının pahalılığı ve dolayısıyla maliyetlerin rekabeti zorlaştıracak kadar yüksek olmasıdır. Besi yemi fiyatı 2014 içinde yüzde 10'un üzerinde artış göstermiştir. Aynı dönemde samanda ve yemlik buğdayda da genel enflasyonun üzerinde bir artış olmuştur. Bu artış yemlik mısırda yüzde 32'yi bulmuştur. Bu nedenle halen ülkemizin en büyük besi çiftlikleri çok düşük kapasite ile çalışmaktadırlar. Bu soruna karşı önlemler alınmadığı takdirde (özellikle de kuraklık nedeniyle yem bitkileri rekoltesindeki düşüş göz önüne alındığında) tanınan ithalat iznine ve desteklerdeki kısmi artışa karşın birçok üretici için besicilik cazibesini yitirecektir. Son alınan kararın tamamlayıcısı olarak özellikle küçük üreticilere yönelik desteklerin geliştirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Sayın Eker'in, 'Etin maliyetini azaltmadan verimli hayvancılık olmaz' ifadesini bu gerçeğin görülmesi ve çare aranmasının bir işareti olarak görüyoruz."
AA