Milliyet'in haberine göre sektördeki 2 milyon 694 bin katılımcının yanı sıra yeni üye olacak kişileri de ilgilendiren düzenlemelerin sektöre ivme getirmesi bekleniyor. Sektördeki şirketlerin, bireysel emekliliğin daha hızlı büyümesi için daha önce gündeme getirdiği vergi düzenlemelerinin artırılmasına yönelik talepler üzerine hükümetin hareke geçtiği öğrenildi.
Yüzde 60’I AVANYAŞI KULLANMIYOR
Cari açığın azaltılmasında tasarruf oranlarının artırılmasının öneminden yola çıkan hükümet, 2012-2014 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program’da da bu konuya yer vermişti.
Sektörün, sisteme katılımları teşvik için vergi oranlarını artırmanın yanı bu avantajdan yararlanmayı kolaylaştıracak düzenlemeler talep ettiği biliniyordu. Şu anda sistemdeki katılımcıların yüzde 60’a yakını mevcut vergi avantajını kullanmıyor.
Vergi avantajının ‘doğrudan’ yapılmasının planlandığı tahmin ediliyor. Buna göre, şu anda kişiler ödedikleri primlerin makbuzlarını çalıştıkları kurumların insan kaynaklarına veya muhasebesine veriyor. Yapılan ödeme miktarı ve kişilerin vergi dilimlerine göre, vergi avantajı maaşa ekleniyor.
İKİ FON HESABI OLACAK
Yeni uygulamada ise vergi avantajı için ayrı bir fon oluşturulacak ve avantaj maaş hesabına değil bu fona yatırılacak. Yani, bir kişi 100 TL prim ödediğinde maaşına 25 TL ekleniyorsa, yeni uygulamada emeklilik hesabında 125 TL yatırmış görünecek. Ama bu tek hesapta değil. Biri 100 TL’nin yatırıldığı fon, diğeri de 25 TL’nin yatırıldığı fon. Böylece, kişilerin toplam hesabında 125 TL işlem görecek. Tek fonda toplanmamasının amacı da kişileri sistemde tutmak. Çünkü, 10 yıldan önce ayrılmalarda bu ikinci fondaki (vergi avantajının yatırıldığı) paralarını alamayacaklar.
Ayrıca, bireysel emeklilik sisteminden ayrılmalarda da 10 yılı bekleyenler için stopaj sadece ilk fondan kesilecek. Vergi avantajının yatırıldığı ikinci fonda ise stopaj olmayacak.
BANKALAR KURUL YETKİSİNİ KULLANABİLİR
Vergi avantajından faydalananlar için brüt ücretin yüzde 10’u ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmama sınırı bulunuyor. Bu oranın artırılma yetkisi Bakanlar Kurulu’nda bulunuyor. Sektör yetkilileri, faaaliye başladıkları 2003 yılından bu yana bu oranının iki katına çıkartılmasını talep ediyordu.
Edinilen bilgiye göre, bu oran da artırılabilir. Bu durumda, kişilerin daha yüksek oranlarda primler ödemesi de daha cazip hale getirilmiş olacak. Çünkü, 100 TL ödeyen bir kişi ile 5 bin TL ödeyen kişinin vergi avantajından faydalanma limitleri şu ana kadar asgari ücretin yıllık tutarıyla sınırlıydı. Bu oranın iki katına çıkartılmasıyla yüksek prim ödeyen kişilerin de sisteme çekilmesi sağlanacak.
MİLLİ GELİRE ORANI yüzde 2
Türkiye’de bireysel emeklilik fonlarının milli gelire oranı şu anda 2’ye yakın seviyelerde. Bu oran Hollanda’da yüzde 134, Avustralya’da yüzde 90, ABD’de yüzde 72 oranında.
Türkiye’de bireysel emeklilik fonlarının milli gelire oranının gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında daha gideceği çok yol olduğu görülüyor. Sektöre getirilecek teşviklerle fonların milli gelire oranının gelişmiş ülkelere yaklaşması açısından önemli bir fırsat olacak.
‘FONLAR 200 MİLYAR TL’Yİ BULUR’
Meral Eredenk / AvivaSA CEO
“Sistemdeki fon büyüklüğü 15 milyar TL’yi aştı. 2023 yılı İstanbul Finans Merkezi planı çerçevesinde yaptığımız çalışmaya göre, sektördeki fon büyüklüğünün 160 ile 200 milyar TL arasında bir büyüklüğe gelmesini bekliyoruz. Fon büyüklüğünün GSMH’ya oranı yüzde 1.5’lerde. 2023’te ise bu oranın yüzde 6-8’e çıkmasını öngörüyoruz. Sisteme yapılacak destekler ise bu rakamları daha yukarı taşıyacak. Sisteme yönelik her türlü desteğin kamu otoritesi tarafından gündeme gelmesi, katılımcılar için önümüzdeki döneme ilişkin bir yatırım olduğunun belirtilmesi bizim için çok önemli. Kamu otorilerinin gündeminde olmak, sektör olarak belli bir büyüklüğe geldiğimizi gösteriyor. Cari açığın en önemli ilacı tasarrufun artması. Sistemdeki fonlar cari açığın kapatılmasına fayda sağlayacaktır.”
‘SEKTÖR HIZLA İVME KAZANACAK’
Mehmet Bostan Vakıf Emeklilik Genel Müdürü
“Yeni uygulamanın hem katılım hem de şirketler açısından sektörün önünü açmasını bekliyoruz. Türkiye’de büyük bir tasaruf açığı var. Tasarrufların milli gelire oranı 2010’da yüzde 14 seviyesinde bulunurken, 2011’de yüzde 12’ye geriledi. Cari açığın azaltılmasında önemli bir rol oynayan tasarrufların hem bireysel emeklilik hem de mevduatta yapılacak düzenlemelerle artırılması planlanıyor. Şu anda sektördeki fon büyüklüğü 15.6 milyar TL’yi, katılımcı sayısı ise 2.6 milyonu aştı. Yapılacak yeni düzenlemelerle sektörün daha hızlı büyümesini bekliyoruz.”
‘EMEKLİLİKTE EK GELİR SAĞLIYOR’
Ajlan Sözütek Finans Emeklilik Genel Müdürü
“Türkiye’de 9. faaliyet yılı içinde olan sistem her geçen gün büyüyor. Sistemle bireyler, emeklilik dönemlerine yönelik tasarrufta bulunurken bu tasarrufların kendi nam ve hesaplarına yatırıma yönlendirilmesi ile de ekonomi için uzun vadeli bir kaynak oluşturuluyor. Bu da istihdamın artırılmasını ve ekonomik kalkınmaya olumlu katkıda bulunulmasını destekliyor.
İlerleyen yıllarda yaşlı nüfusumuzun toplam nüfus içindeki payının artacağı göz önünde bulundurularak, gelecek dönemlerde sosyal güvenlik kapsamında gereksinme duyulacak fonların bu günden oluşturulmaya başlanmasının ülkemizin kalkınmasını devam ettirebilmesi adına önemli bir kilometre taşı olacağı kanaatindeyim.”
‘TASARRUF ORANLARI ARTACAK’
ERHAN ADALI Garanti Emeklilik Genel Müdürü
“Türkiye’nin tasarruf açığı var. Tasarrufların milli gelire oranı yüzde 12’ye gerilemiş durumda. Öte yandan, işsizliği azaltmak, yeni istihdam sağlamak için yatırımlara ihtiyaç var. Bunun için yabancı yatırımlar yeterince sağlıklı değil. Yapılacak yatırımların daha sağlıklı olması için iç tasarrufların artırılması gerekiyor. Bu konuda da en uygun yatırım aracı bireysel emeklilik fonları. Bireysel emeklilik sistemi ekonomiye katkı sağlarken, bireyler de emekliliklerinde ikinci bir gelir elde ediyorlar. Bu sektörün desteklenmesi hem ekonomiye hem de kişilere fayda sağlayacak.”