Bu zamlara hazırlıklı olun!

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, bu yıl Mayıs ayında, geçen yılın aynı dönemine göre emtia ve fiyat baskısından dolayı bakliyat grubundaki pirinç, fasülye ve nohutta yüzde 20-30, süt ürünlerinde yüzde 8-10, çayda ise yüzde 7-8 fiyat artışları görüldüğünü söyledi.

Kopuz, ANKA'ya yaptığı açıklamada, gıda ve içecek sektörünü değerlendirirken, çözüm sürecinin Doğu ve Güneydoğu'ya yatırımları artırıp artırmayacağına ilişkin olarak, çözüm sürecinin icraata yansımasının önemli olduğunu söyledi.

"ÇÖZÜM OLURSA 500 MİLYON DOLAR YATIRIM ÇEKER"

Yatırım için huzur ve güven ortamının önemine dikkati çeken Kopuz, "Siz de yatırım yapacak olsanız, gittiğiniz yerde huzur, barış, toplumsal olaylar ve tehditin olmadığı bir ortam olması lazım ki o yörenin insanları bile, bölgeye yatırım yapmakta senelerce çekindiler. Bu süreç için bir niyet var. Bu niyetin yansımaları Türkiye gıda ve içecek sektöründe, bazı üyelerimiz orada fizibiliteleri zaten vardı. Bu fizibiliteler şimdi hayata başladı. Bundan sonra da bu sürecin sağlıklı gitmesinden dolayı orada, önümüzdeki 5 yılda 500 milyon doların üzerinde bir yatırım çekmesi söz konusu" yanıtını verdi.

"MAYINLAR TEMİZLENİRSE ORGANİK TARIM YAPILIR, DÜNYA PAZARLARINA İHRAÇ OLUR"

Bunun sadece süt, süt ürünleri ve hayvancılıkla ilgili değil, mayınların temizlenmesinden dolayı organik tarımın da yapılabileceğine dikkati çeken Kopuz, "Bu katma değeri çok yüksek bir ürün, dünya pazarlarına ihracat olur, sadece Türkiye pazarına değil. Burada çok güzel metrekareler, alanlar çıkıyor. Bunların alınıp işletilmesi Bugün Güneydoğu dediğiniz zaman sadece ülke nüfusu değil, ihracat pazarı olarak Irak'da var. Biraz da orayı düşünerek o bölgede yatırımlar oluyor. Özellikle Gaziantep'te son dönemde ciddi yatırımlar var. Urfa'da kurulan proje var. Bu, sürecin sağlıklı işlemesiyle paralel gider. Bu sekteye uğradığı zaman, projeler de anında sekteye uğrar. Önünü görmeyen hiçbir sanayici kapalı tünele girmez" dedi.

"BAKLİYAT YÜZDE 30'LARA VARAN ORANDA ARTTI"

Gıda fiyatlarında artış beklentisi konusunda ise Kopuz, geçen yıl Mayıs ile 2013 yılı Mayıs döneminde, tüketiciye yansıyan fiyatlara bakıldığında, özellikle bakliyatta pirinç, fasülye ve nohutta yüzde 20-30'lara varan bir fiyat artışı olduğunu söyledi. Süt ürünlerinde yüze 8-10, çayda ise yüzde 7-8 artış görüldüğüne dikkati çeken Kopuz, bu artışların enflasyon üzerinde olduğuna işaret ederek, gıda ürünlerindeki bu fiyat artışlarının nedenini şöyle açıkladı:
"İTHALATA DAYALI ARTIŞLAR DA VAR, GDO TARTIŞMALARI DA BÖYLE ŞEKİLLENDİ"

"Küresel ısınmanın getirdiği hammadde ve emtiadan kaynaklanan fiyat artışları var. Bunun yanı sıra şekerde, devlet halen daha şeker ürettiği için KİT baskısından kaynaklanan bir fiyat artışı söz konusu. Bakliyattaki temel artış, üretim planlamasıyla ilgili. Bazen dönem dönem pirinç ithal ediyoruz. GDO tartışmaları da böyle şekillendi. İthalata bağlı artışlar var. Dünyada da bu ürünlere talep olunca fiyat baskısı oluşturuyor. Çaydaki fiyat artışı da yine KİT baskısı. Gelişmiş dünya ülkelerinde devlet sanayicilik yapmıyor. Bu özelleştirmeyi tamamlayamadık, tamamlamamız lazım. Süt ürünlerindeki artış ise süt fiyatlarına devletin verdiği destekten dolayı, hayvancılığı koruma adına var. Onu bir şekilde anlayabiliyoruz. Sevindirici bir gelişme yumurta yüzde 5'lik düşüşle aşağı inmiş. Ayçiçek yağı, yağlı tohumlar stabilize gidiyor. Onlarda bir sorun yok."

SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM İÇİN PLAN ÖNERİSİ

AB ve gelişmiş dünya ülkelerinde tek sloganın, sürdürülebilir tarım ve üretim olduğunu söyleyen Kopuz, Türkiye'de de siyasi iradenin insiyatifinde, sektör taleplerinin alınarak, kısa, orta ve uzun vadede hammadde üretimi ve büyümeyle ilgili bir plan yapılması gerektiğini söyledi. (ANKA)