İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), basın ve sosyal medyada yayılan “kuru fasulye krizinin yaşandığı ve ürünün sofralardan eksileceği” iddialarının tamamen asılsız olduğunu duyurdu. Açıklamada, Türkiye’nin kuru fasulye arzında herhangi bir sorun bulunmadığı vurgulandı.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Bazı basın yayın organları ve sosyal medya hesaplarında "kuru fasulye krizinin yaşandığı ve ürünün sofralardan eksileceği" yönünde ortaya atılan iddialar tamamen asılsızdır ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir dezenformasyondur. Ülkemizin kuru fasulye arzında herhangi bir sorun bulunmamaktadır. 2024 yılında yeterlilik oranımız %84,5'e ulaşmış; iç tüketimin büyük bölümü yerli üretimle karşılanmıştır. 2025 yılı için ise TÜİK'in tahminlerine göre 247 bin ton üretim gerçekleşmiş ve bu sürede yalnızca 7 bin tonluk sınırlı bir ithalat yapılmıştır. Bu göstergeler, iç piyasada arz sürekliliğinin güçlü biçimde korunduğunu ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra, üreticimizin korunması amacıyla tüm tedbirler kararlılıkla uygulanmaktadır. Bu kapsamda Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından alım fiyatı 42 TL/kg olarak belirlenmiş, böylece hem üretim sürdürülebilirliği hem de piyasa istikrarı güvence altına alınmıştır. Ayrıca güçlü arz yapısının gelecek yıllarda da devam etmesi için Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi kapsamındaki çalışmalar etkin şekilde sürdürülmekte, kuru fasulye üretiminin artırılmasına yönelik çiftçilerimize %75 oranında hibe tohum desteği sağlanmaktadır. Diğer yandan kuru fasulye, son yapılan düzenlemeyle 2024'ten itibaren üretimin artırılması amacıyla üretim planlaması yapılan ürünler listesine alınmıştır. Bu kapsamda kuru fasulye üreticisine verilen destek de dekar başına 2024 üretim yılında 185 lira iken 2025 üretim yılında 366 liraya, 2026 üretim yılında ise 465 liraya çıkarılmıştır. Tüm bu veriler, kuru fasulyeye erişimde bir sıkıntı yaşanacağı yönündeki iddiaların gerçeklikle bağdaşmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Kamuoyunun, manipülatif söylemlere itibar etmemesi, resmî kurumlar tarafından paylaşılan verilere itibar etmesi önemle rica olunur."

Okuyucu Yorumları 0 yorum