Ne var ki yalnızca kredi faizine bakarak karar veren, dosya masrafları konusunda araştırma yapmayan tüketiciler için bu durum oldukça sıkıntılı bir süreci beraberinde getiriyor. Bu maliyet tüketiciyi kredi kullanımı ve hatta alım kararını bir kez daha gözden geçirmeye yönlendiriyor…
Gerek konut gerekse ticari emlak hareketinde en önemli destek unsur elbette ki kredilerdir. Özellikle konuta yapılan yatırımlarda Mortgage kredilerinin etkisine dikkat çeken Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2013’ün ilk ve ikinci çeyreğinde gerçekleştirilen konut alımlarının yüzde 42’si Mortgage kredileri yoluyla gerçekleşti. Marmara Bölgesi’ndeki satışların yüzde 44’ü de yine Mortgage kredileri kanalıyla sonuçlandı” dedi.
Bankaların Haksız Uygulamalarına Standart Getirilmeli
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, bankalardaki çok çeşitli ve bir kısmı haksız olan uygulamalara standart getirilmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Bugün 100 bin TL’lik bir konut kredisi kullanan tüketicinin ödeyeceği masraf 1.900 TL’den başlıyor 4 bin TL’ye çıkabiliyor. Yalnızca faiz oranına bakarak ayda 1.664 TL taksit ödeyeceğini gören bir müşteri, 3.900 TL tutarında bir dosya masrafı ile karşılaşıyor. Toplam kredi tutarının yüzde 4’ü gibi çok ciddi bir dosya masrafını da üstlenmek zorunda kalıyor. Bu masraf bir diğer banka da 1.900 TL’ye kadar düşebiliyor. Farkın nedeni ise bazı bankaların ekspertiz masrafını yüksek tutmaları ve avukat masrafı, sigorta bedeli gibi pek çok unsuru dosyaya dahil etmeleri. Dolayısıyla; satın alacağı emlağa karar veren ve bir miktarını kredi ile finanse edecek olan müşteri, dosya masrafı adı altında karşılaştığı masrafla tüm kararını yeniden gözden geçirme ihtiyacı hissediyor.”
Bazı Bankalar İpoteğin Fekki Masraflarını Tüketiciye Yansıtıyor
Benzer bir yanlışın ipoteğin fekki konusunda yaşandığının altını çizen Hakan Erilkun, şunları söyledi: “İpoteğin kaldırılması anlamına gelen fekki, bankanın yapması gereken bir işlemdir. Ancak bazı bankalar, yönetim kurulları değiştikçe her seferinde noter vb. yasal girişim masrafı ödememek amacıyla ipoteğin fekki’ne dair masrafları tüketiciye yansıtıyor. Bu da kredi borcu ödemesi bittiğinde müşteriye ikinci bir masraf daha çıkarmakta ve mağduriyete yol açıyor.
Toplu ödeme yaparak borcunu vadesinden önce kapatmak isteyenler için erken ödemelerde uygulanan, kalan bakiyenin yüzde 2’si oranındaki cezai şartla beraber düşünüldüğünde ciddi bir mali külfet yaratabiliyor. Bu nedenle kredi kullanım aşamasında imzalanan sözleşmelerdeki her husus müşteri tarafından tek tek kontrol edilmelidir”.