Ramazana ayına günler kala gıda fiyatlarındaki artışlar vatandaşın gündeminde düşmüyor. Kırmızı et fiyatına geçtiğimiz gün yapılan yüzde 48’lik zammın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ramazana kadar ucuz etin vatandaşla buluşması için talimat vermişti. Erdoğan, Özbekistan'a gerçekleştirdiği ziyaretin sonunda kırmızı et fiyatlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, şu anda ne yazık ki kırmızı eti fırsata dönüştürmek isteyen bazı fırsatçılar olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konuyla ilgili Tarım Bakanı'mla konuştuk. 'Elimizdeki, TİGEM çiftliklerimizdeki kesimlik hayvanları bir an önce keselim ve bu ramazan ayında evlere ucuz et girme imkanı olsun' dedi. Bu arada da yine belki duruma göre Türkiye'nin dört bir yanına ekiplerini gönder, elinde kesimlik hayvanı olanlardan biz bu hayvanları da alalım. Yine ithal noktasında da, ramazan sonrasına yönelik bir adım atmış olalım. Çünkü biz vatandaşımıza ucuz et yedirmekte kararlıyız. Kıymada, kuşbaşı ette bunu başarmamız lazım dedik. Karkas olarak getirirsek, karkas ette de bu adımları atabiliriz dedik. Tarım Bakanı'mız önce ülkemizin dört bir yanında çalışmasını yapacak, ondan sonra da ithalde de neler yapabiliriz, bunun üzerinde de ayrıca çalışmasını sürdürecek. Bunun dışında zaten artık kış mevsimini geride bıraktık, yaza girdik ve bundan sonraki süreç içerisinde de artık tarladan sürme vakti. Herhangi bir sıkıntı yaşamayacağız."
"Manda yoğurdu ile ilgili verdiğiniz tarif üzerinden yapılan yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sanki Türkiye manda fakiri bir ülke. Anadolu'da benim insanım istediği marketten, istediği gibi her türlü yoğurdu bulabiliyor mu? Manda yoğurdunu da buluyor, koyun yoğurdunu da buluyor, keçi yoğurdunu da buluyor. Kaldı ki zaten evinde kendisi yapıyor. Onunla da kalmıyor, ondan her tür tereyağını da üretiyor. Benim Anadolu'daki çiftçim, köylüm her türlü hayvanın sütünün türevini peyniriyle, yoğurduyla, tereyağıyla kendi evinde üretiyor. Durum böyleyken diyor ki bal demişim. Tamam da orada benim karşımda kimler var? Tokat'ın arıcıları var. Bunlar bal işi yapıyor. Benim söylediğim ne? Bir çay kaşığı kestane balından bahsediyorum. Bir şeyden daha bahsediyorum. Yulaf diyorum. Anadolu'da yulafın olmadığı çiftçim mi var? Hepsinin evinde var. Bunu da orada karşımdaki çiftçilerle konuşuyorum ve çiftçilerin hepsinde de tabii bir mutluluk. Niye? Onun sofrasındakini paylaşıyorsun." (AA)