Gülle, İhracat 2021 Raporu'na ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, rapor ile ihracatçılara hem Türkiye'de hem de dünyadaki ticari, ekonomik ve siyasi gelişmeler ve oluşan yeni eğilimlere göre kendi pozisyonlarını ayarlayabilmeleri için profesyonel bir destek sunmak istediklerini ifade etti.
İhracatçıların üretim, istihdam ve ihracata daha rahat odaklanabilmeleri ve işlerini daha verimli bir şekilde yürütmelerine katkı sağlamak için çalıştıklarını aktaran Gülle, raporun, ihracatçıları, salgının küresel ticarete getirdiği dönüşüm sürecine hazırlamayı amaç edindiğini kaydetti.
Gülle, raporda, ihracatın hem bugününü hem de geleceğini ilgilendiren çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirterek, "İhracatçılarımız için başucu kitabı olacak nitelikteki raporumuzda, Türk ihracatına yeni dönemde yeni bir yol haritası çizmeyi ve yeni bir vizyon belirlemeyi amaçladık. Bu yıl küresel tedarik süreçlerindeki dönüşüm süreci ve sürecin ülkemize sağlayabileceği fırsat ve riskler ana temamız oldu." şeklinde konuştu.
Küresel tedarik zincirlerinde ve iş yapma süreçlerinde ciddi bir dönüşüm içerisinde olduklarını, raporda bu konuyu detaylıca işlemeye çalıştıklarını ifade eden Gülle, ihracatçıların salgın sonrası oluşacak yeni dönemde en iyi şekilde konumlanabilmesi adına ellerinden geleni yaptıklarını, raporun da bu gayretin bir ürünü olduğunu söyledi.
İhracatçıların asıl işleri dışındaki müşterek konularda uzmanlardan, akademisyenlerden ve profesyonellerden yardım alarak ihracatçıları bilgilendirmeye ve bilinçlendirmeye çalıştıklarını anlatan Gülle, bu konudaki çalışmalara değindi.
İsmail Gülle, Türkiye'nin coğrafi konumunun ülke ihracatı için doğal bir fırsat olduğunu belirterek, raporda yer verdikleri diğer fırsatlara ilişkin şunları kaydetti:
"Küresel ticarette yeni trendleri ele aldığımız bölümde işlendiği üzere, yakından ticaretin öneminin artacağını düşünüyoruz. Türkiye, 4 saatlik uçuş mesafesiyle 1,6 milyar nüfusu olan 30 trilyon dolarlık pazara ulaşabiliyor. Ülkemiz; üretim-yoğun ve talep-yoğun merkezlerin, ham madde yönüyle zengin bölgelerin kavşak noktasında bulunuyor. Bu doğal fırsatlarımızı gelişen altyapımızla daha iyi değerlendirebileceğimizi görüyoruz."
Raporda, "Türkiye'nin küresel tedarik zincirindeki dönüşüm sürecinde sahip olduğu fırsatları" öne çıkardıklarını, bu konuya odaklandıklarını kaydeden Gülle, tedarik güvenliği, emisyon sınırlamaları kapsamında gelişen yakından tedarik eğilimi, Avrupa'ya yakın olunması ve Gümrük Birliği'yle sağlanan vergi avantajının kendilerini öne çıkardığını söyledi.
Yüksek navlun fiyatlarına değinen Gülle, Türkiye'nin, bu konuda Avrupa için çok önemli bir potansiyel taşıdığını ve yüksek navlun fiyatları karşısında yakından tedarikte Avrupa için en önemli potansiyel ülke olduğunu kaydetti.
TİM Başkanı Gülle, Türkiye'nin ve özellikle ihracatçıların, "küresel tedarik zincirlerindeki dönüşüm sürecini" iyi okuması gerektiğini belirterek, salgınla beraber oluşan yeni ortamda en iyi şekilde pozisyon almaları gerektiğini vurguladı.
Sürdürülebilir kalkınmayla ilgili politikaların ihracatçı tarafından takip edilmesi gereken süreçlerden olduğunu aktaran Gülle, "Yeşil ekonomiye geçiş sürecinde yeşil dönüşüm mutlaka ve özenle çalışmamız gereken bir konu. İhracatımızın ana pazarlarında, özellikle AB'de, bu konuda keskin kararlar alınıyor. Üretimimizi karbon nötr hedefleri doğrultusunda yeniden organize etmemiz gerekiyor." diye konuştu.
Gülle, bir diğer konunun "dijital dönüşüm süreci ve siber güvenlik meselesi" olduğunu ifade ederek, şirketlerin, salgınla birlikte hızlanan dijital dönüşüm sürecini es geçmemesi ve siber güvenliği ihmal etmemesi gerektiğini söyledi.
(AA)