Osman İlhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüketicilerin abonelikler ile ilgili dolandırılma ile karşılaştığını, internet sağlayıcıları ve GSM operatörlerinin çağrı merkezleri tarafından yanlış yönlendirilerek tüketicilerin mağdur edildiğini söyledi.
Tüketicilerin abonelik ve taahhütlerinin olmasına rağmen daha indirimli, daha uygun internet paketleriyle tüketicilerin kandırılarak yeni aboneliklere ikna edildiğini ifade ede İlhan, “Yeni aboneliklere ikna edildiklerinde bir önceki aboneliği sonlandırılıyor ve bundan dolayı diğer operatöre taahhüt ücreti ödemek zorunda kalıyorlar.” diye konuştu.
İlhan, tüketicilerin kesinlikle taahhütleri bitmeden bir başka operatöre geçmemesini hatırlatarak “Şayet geçtikleri takdirde tüketicilerimiz bir önceki GSM operatörüne 'borcu yoktur' imzalı kağıdını alarak kendisinin borcu olmadığına emin olmalı. Çünkü, başka bir operatöre geçtiğinizde o tarafa taahhüdü olduğundan ve fatura kesim tarihini bilmediği için tüketici, yeni operatöre geçtiğinde eski operatör ile ilişiğinin kalmadığını düşünüyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Eski operatöre kalan faturasının davalık (avukatlık) olana kadar tüketicinin farkına varmadığını aktaran İlhan, şunları kaydetti:
“Ta ki o en son kesilen fatura, aradan 3-4 ay geçtikten sonra GSM operatörünün avukatları tarafından icra yapılarak 100-200 liralık ufak bir meblağ faiziyle, avukatlık ücretiyle, icra takibiyle beraber büyük rakamlara ulaşıyor. Tüketicimiz bu konularda mağdur oluyor maalesef. Bunun sebebini araştırdığımızda GSM operatörleri bayiliklerine, abonelik merkezlerine aşırı derecede baskı yaptığından dolayı bayiler tüketicilerimizi, tabiri caizse, kandırarak bir abone merkezine telefon faturası için gidildiğinde tüketicimize 'sizin bol krediniz var, gelin size telefon verelim, size kredi çıktı, size ücretsiz telefon veriliyor, sen düzenli faturanı ödüyorsun' diye tüketicimizi yanlış yönlendirerek telefon satılıyor.”
İlhan, tüketicilerin taahhütlerinin bozdurularak yeni operatöre abone yapıldığını ve tüketicilerin 24 ay ipotek altına alındığını belirterek, “Tüketici burada 2 türlü mağdur oluyor; biri daha önce vermiş olduğu GSM operatörünün taahhüdünden dolayı, diğeri ise ücretsiz denilen kredi olayı ile tüketicimize yeni telefonlar, kulaklıklar, oyun aletleri tüketicimizin faturasına yansıtılarak mağdur ediliyor. Bunun sebebini araştırdığımızda tüketicilerimizden aldığımız sorulara göre, GSM şirketleri abone merkezlerinin üzerine aşırı derecede yükleniyor. Her ay düzenli olarak bayilerden yeni abonelik, yeni taahhüt ve yeni cihaz satımıyla ilgili olarak bayilerini sıkıştırıyor.” dedi.
Bayilere gelen tüketicilerin eğitim durumuna bakarak tüketicimize telefon, kulaklık ve benzeri şeyleri istemediği halde telefonuna yansıtıldığının bilgisini veren İlhan, “Araştırdığımızda, bayilere sorduğumuzda 'işte bunu falan kişi yapıyordu, onu ben işten çıkardım' deyip kendi haberi yokmuş gibi davranarak tüketicimizi mağdur ediyor.
Bununla ilgili, mutlaka abone merkezlerine çalışanlarıyla ilgili bir kurumsal firmaya yakışır bir şekilde eleman almalı, bunun sigorta ve maaş olayı merkezi sistem ile ayarlanmalı. Bir elemanın yaptığı hata o bayi içinde kalıyor ve ana merkeze ulaşamadığından oradaki bayi haksız kazanç elde ediyor. Ana bayiler alacakları elemanları kendi seçmeli ve mutlaka bir sorumluluğu olmalı. Yani ben o elemanı işten çıkardım diyerek bu hatadan kurtulmamalı, mutlaka GSM operatörleri bayiliklere hesap sormalı.” yorumunda bulundu.
İlhan, abone merkezlerine gidildiğinde neye imza atıldığının görülmesi ve sözleşmenin bir nüshasının alınması gerektiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Tüketicilerimiz abonelik merkezlerine gittiklerinde dijital sistem üzerinden imza atıyor ve tüketicimizin eline maalesef sözleşmenin bir nüshası verilmiyor, verilmediği için tüketici neye abone olduğunu, hangi paketi satın aldığını, paketin yanında buna hangi ürünün satıldığını elindeki faturasında göremiyor. Faturada dijital sistem üzerinden imza atıldığından merkeze ulaşıyor ve tüketicinin elinde bir şey olmuyor.
Fatura taahhüdü bitmeye yakın haberi oluyor. Tüketici 40 liraya abone olduğunu ama 70-80 lira ödediğini söylüyor. Oradaki çalışan tüketiciye imza attırıyor, eline bir nüsha verilmediği için tüketici göremiyor ama 70-80 lira şeklinde ödeme yapıyor. Tüketici neden fazla ödediğini sorduğunda, tüketici bir şekilde suçlu bulunuyor, bin liralık bir meblağ ile korkutuluyor.”
Tüketicinin neye, hangi pakete abone olduğunu mutlaka araştırması gerektiğine işaret eden İlhan, “Bununla ilgili bakanlığa şu önerim oldu; tüketiciler 3 ay içerisinde GSM ve internet sağlayıcılarının aboneliklerinden şartsız bir şekilde cayabilmeli. Bu 3 ay içerisinde şartsız şekilde cayma hakkı olursa bu gibi hilelerin farkına varabilir. Bununla ilgili bakanlığa bir önerimiz oldu.” şeklinde konuştu.
KAYNAK:AA