Bazı işverenlerin ve muhasebe departmanlarının ücret dışında, farklı isimler altında ödeme yapmaya başlaması Sosyal Güvenlik Kurumunun prim tutarlarında gelir kaybı yaşamasına ve çalışanların gelecekte daha düşük emekli aylığı almasına sebep olmuştu. 2008 senesinde yapılan düzenleme ile birlikte prim kesintisine tabi tutulmayan kazançlar için bir kısıtlama kararı alındı. Bu bağlamda hangi kazançlar için prim kesintisi uygulanacağı daha net bir şekilde açıklanmış oldu. Eğer siz de hangi durumlarda çalışanlardan prim kesintisi yapıldığını merak ediyorsanız yazının devamını okuyabilirsiniz.
ÇALIŞANLARDAN HANGİ DURUMLARDA PRİM KESİNTİSİ YAPILIR?
2008'de çıkarılan ve sosyal güvenlik konusunda düzenlemeleri de beraberinde getiren kanun kapsamında çalışanlara ödenen ücretler ve ikramiyeler ile ikramiye niteliğine giren paylar prim kapsamına dahil tutuldu. Ayrıca o ay içerisinde yapılacak diğer ödemeler için de sosyal güvenlik prim kesintisinin verilmesi gerekiyor.
Ayrıca işveren tarafından çalışanların adına yatırılan özel sağlık sigortası ya da bireysel emeklilik sistemi ödemeleri, asgari ücretin yüzde 30'unu aşarsa bu ücretler de prim kesintisine tabi tutulur.
Yemek paralarının ise günlük asgari ücretin yüzde 6'sını aştığı durumlarda ya da çocuk yardımı ücretinin aylık asgari ücretin yüzde 2'sini geçtiği durumlarda da prim kesintisi uygulanır.
Çalışanların ailesi için ödenen aile yardımı, eğer aylık asgari ücretin yüzde 10'unu aşıyorsa prim kesintisi uygulanır.
PRİM KESİNTİSİNDEN MUAF TUTULAN HALLER NELERDİR?
Sosyal Güvenlik Kanunu kapsamında belirli istisnalar, prim kesintisinden muaf tutulur. İşverenlerin çalışanları için ödedikleri evlenme, doğum ve ölüm halindeki nakdi yardımlar, tutar hesaplanmaksızın prim kesintisinden muaf olur. Buradan alınan ücretler, prime esas kazanca dahil edilmez.
Sosyal Güvenlik Kanunu tarafından belirlenen istisnalar haricinde, adı ne olursa olsun, yapılan diğer ödemeler prim kesintisine tabi tutulmak durumunda. Dolayısıyla çalışanlara yaptığı nakdi yardımları prime esas kazanç olarak değerlendirmeyen işveren, yapılacak bir incelemede kusurlu bulunabilir ve kanun kapsamında çeşitli yaptırımlarla karşılaşabilir.