Yıl sonu yaklaştıkça asgari ücret zammı için milyonlarca çalışanın heyecanlı bekleyişi artıyor. Asgari ücret zammı için tahmin aralığı geniş. Yüzde 25'ten başlayıp yüzde 50’ye kadar varan bir artış beklentisi söz konusu. Asgari Ücret Tespit Komisyonu ise yeni asgari ücret rakamını belirlemek için çalışmalarına 1 Aralık’tan sonra başlayacak. İşverenin talebi kabul edilirse asgari ücrette Temmuz ayında yapılan ara zam dikkate alınarak enflasyon farkı üzerinden bir pazarlık söz konusu olacak. İşçi tarafının yaklaşımı ise son 6 aylık enflasyon ve bunun üzerine refah payı eklenerek pazarlıkların yürüyemesi yönünde olacak.
Ancak asgari ücret zammı ile birlikte doğum borçlanması ile askerlik borçlanması ödemelerinde de artış gerçekleşecek. Konuya ilişkin detayları ise Habertürk yazarı Ahmet Kıvanç açıkladı. İşte SGK prim borçlanmasında bilinmesi gereken o noktalar:
“Bilindiği üzere Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) yapılan hizmet borçlanmaları asgari ücrete göre belirleniyor. Hangi kazanç üzerinden borçlanma yapılacaksa bunu kişiler kendileri tercih ediyor. Genellikle asgari ücret ile onun 7,5 katı arasında bir kazanç bildirebiliyor. Bunun üzerinden yüzde 32 oranında prim kesiliyor. Yüksek emekli aylığı almak isteyenler asgari ücretin 2-3 katı gibi bir kazanç bildirebiliyor. Ama genel olarak borçlanmalar asgari ücret üzerinden yapılıyor ve bu rakam üzerinden prim ödeniyor.
Enflasyonun tek haneli olduğu dönemlerde asgari ücret yüksek artmıyordu. Dolayısyla o yıllarda borçlanmanın hangi tarihlerde yapılacağı çok önemli değildi. Ama son yıllarda enflasyon yükselince, asgari ücret yıldan yıla yüksek oranlarda arttı. Bu da doğrudan borçlanma maliyetlerine yansıyor. Bu yılın sonuna kadar askerlik ve doğum borçlanması için kişiler 1 gün için 143 lira ödüyor. Asgari ücrete ne kadar zam gelirse bu prim maliyeti de aynı oranda artacak. Borçlanma yapmayı planlayanların 1 Ocak 2024 tarihini beklemeden bu yıl içinde başvuru yapmaları daha avantajlı olacak.
Başvuruyu bağlı bulundukları Sosyal Güvenlik Merkezlerine yapabilirler. Ancak bunların hiç birine gerek yok. E-Devlet üzerinden de başvuru yapmak mümkün.
Bu durum doğum borçlanması yapmak isteyen kadın çalışanları çok etkiliyor. Çünkü süreleri çok uzun. Her bir çocuk için 2 yıla kadar 720 güne kadar borçlanma hakkı bulunuyor. Eğer 3 çocuk varsa toplamda 6 yıla kadar borçlanma hakkı bulunuyor. Bugünkü hesap ile yıl sonuna kadar 1 çocuk için 720 günlük borçlanma yapan bir kadın çalışan 103 bin lira ödeyecek. Asgari ücretin ne kadar artacağını bilmiyoruz ama diyelim ki yüzde 40 oranında bir artış olursa doğum borçlanmasının maliyeti 144 bin liraya çıkacak. 40 bin liralık bir artış söz konusu olacak. Dolayısıyla borçlanmayı 31 Aralık’a kadar yapmak gerekli.
Erkek çalışanların askerlik borçlanmasında ise 540 günlük yani 18 aylık askerlik süresini bugünkü asgari ücret üzerinden ödediği zaman 77 bin liralık maliyet söz konusu. Eğer asgari ücrete yüzde 40 oranında bir zam gelirse orada da maliyet 108 bin liraya çıkacak. Burada da 30 bin liranın üzerinde artış söz konusu olacak.
5 milyon EYT’liden 2 milyonu başvuru yaptı. Geriye 3 milyonu kaldı. Bunlardan prim günü eksik olanlar ya da borçlanma yaparak sigorta başlangıçlarını öne çekme imkanı olanların bu hakkını bir an önce kullanması gerekiyor.
Borçlanmayı gereksiz yere yapmamak gerekiyor. Prim günü eksik değilse borçlanma yapmaya gerek yok. Emekli aylığını arttırayım kaygısı ile borçlanma yapmak genellikle fayda sağlamıyor. Elde edilen avantaj maliyeti karşılamıyor. Ama prim günü eksik olmasa da sigorta başlangıcını öne çekiyordur. O kişi daha erken emekli olma imkanına kavuşur. Borçlanmayı çalışırken yapmak da avantajlı oluyor. Vergiden indirim imkanı sağlanıyor.”