Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Nisan 2024 dönemine ilişkin kısa vadeli dış borç istatistiklerini açıkladı. Buna göre, kısa vadeli dış borç stoku, nisan sonu itibarıyla 2023 sonuna göre yüzde 2,3 artışla 180,1 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2023 sonuna göre yüzde 22,6 artarak 15,5 milyar dolara çıktı. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 3,7 azalarak 19,3 milyar dolara düşerken, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı yüzde 1,2 yükselişle 21 milyar dolara ulaştı. Yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları da geçen yıl sonuna göre yüzde 21 artışla 18,3 milyar dolar oldu.
Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2023 yıl sonuna göre yüzde 0,5 azalarak 54 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2023 sonuna göre yüzde 10,9 artarak 38,2 milyar dolar, özel sektörün kısa vadeli dış borcu da yüzde 1,2 yükselerek 96,3 milyar dolar oldu.
Bu dönemde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 2,3 artarak 97,8 milyar dolar, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar ise yüzde 1,2 düşüşle 77,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
2023 yılı sonunda 1,7 milyar dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları, 2024 nisan sonu itibarıyla 4,6 milyar dolar, resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 279 milyon dolar oldu.
Kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonuna bakıldığında, yüzde 52,1'i dolar, yüzde 21,1'i avro, yüzde 11,7'si TL ve yüzde 15,1'i diğer döviz cinslerinden oluştu.
Aynı dönemde, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 232,1 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu stokun 20,9 milyar dolarlık kısmı, Türkiye'de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu.
Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 22,4, Merkez Bankasının yüzde 19,6, özel sektörün ise yüzde 58 paya sahip olduğu görüldü.
(AA)