İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremi 20 gün önceden öngören Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, 23 Nisan'daki depremin ardından "Büyük Marmara depremi riski bitti" açıklamasıyla gündem yaratmıştı. Açıklamalarıyla 'Marmara Denizi'nde 7 büyüklüğünün üzerinde deprem olacak' diyen diğer uzmanlarla ayrı düşen Üşümezsoy, Ekol TV'de yayınlanan Az Önce Konuştum programında Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı.
Marmara Denizi'nin kuzeyindeki büyük deprem riskinin bittiğini bir kez daha ifade eden Üşümezsoy'un açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Kimse Silivri deprem demezken ben Silivri'de olacak deprem dedikten sonra Silivri'de deprem oldu ve ondan sonra bu kitabı yazdım. Bakın İstanbul depremi. Dolayısıyla bu ikisi birlikte kırılırsa, mesela bunun Roland Armijo, bunların ikisi birlikte kırılırsa 50 kilometrelik fay var. Marmara'da yegane risk taşıyan, deniz altına inip gemiyle yaptıktan sonra geldiği sonuç. O zaman 50'lik kilometre fay, 7'lik deprem yapar. biçiminde bir söylem vermişti. Biz dedik ki o fay iki parçadır. Biri Silivri'dedir. Biri Tekirdağ'da ama şey Tekirdağ diyorum orta sırt ve Yeşilköy arasında. O kesimde de daha sonra yüzlerce matematik çalışması yaparak orada öyle bir fay yok. O fay iki parçalıdır. Bir tanesi Silivri Çukuru veya Silivri ile Kumburgaz arasında. Daha sonra boşluk var. Ondan sonra Büyükçekmece'den Yeşilköy'e kadar giden bir parça. Bunlar ikisi de birlikte kırılsa bile bu yedilik depremi yapmaz. Altı buçuk, altı iki tane deprem yapar."
"Büyükçekmece'den Yeşilköy'e kadar giden 20 kilometre altında ikinci bir fay var. Şimdi birinci fay yıllarca bunun üzerine dedim ki burada altı buçukluk bir deprem olabilir en yüksek. İşte o gerçekleşince 5.10'da yedilik ilki gerçekleşti. Şimdi bu gerçekleşti. O zaman 6.2'lik burası önemli. Deprem fayın bir kısmını tüketti. Ondan sonra son günü bir tane deprem daha oldu 5.9'luk. Herkes korktu işte artık yeni faya atladığı İstanbul'a doğru gidiyor. Oysa ki bu Kumburgaz'daki fayın kırılmayan 10 kilometrelik kesim de kırıldı. Böylece de o faydaki bütün stres bitti."
"Marmara'nın güneyinde Kuzey Anadolu Fayı'nın etkileri var. Marmara'nın güney kıyısında Çınarcık'tan fayının güneye doğru gittiği Mudanya ve Bandırma'dan Sarıköy fayına doğru giden bir fay var. Bunlar parça parça. Marmara'da tek parça giden bir fay yok. 1953 yılında Yenice-Gönen fayında 7.2'lik deprem oldu. Ondan sonra kuzeyde Sarıgöl fayı var. 1739'daki burada boydan boya giden bir deprem riski var. 1739'da deprem 7.5'lik bir deprem. 1953'de 7.3'lük bir deprem olması
bu depremin kuzeyindeki bölümünün kaldığını gösteriyor. Yani Sarıgöl fayı dediğimiz Bandırma ile Mudanya arasındaki kesim. O Mudanya'da oluşan depremler sürekli oluşuyor buna deprem fırtınası diyoruz. Aşağıdan sıcak suyun gelmesiyle küçük küçük fayı kırıyor. Ama öbür tarafta tarihteki depremin benzerini getirebilir. 7'nin üzerinde bir deprem yapar."
"Bundan Bandırma, Bursa, Çanakkale etkilenir. Bunun önünde ve arkasındaki faylarda bu risk var. 2 tane 7'lik deprem olabilir. Biri Kaz Dağları'ndan güneye doğru. Önümüzdeki 50 sene içerisinde deprem olabilir. Bandırma ve Çanakkale'yi etkileyecek 7'nin üzerinde bir deprem bekleniyor 50 sene içerisinde. Bu risk hep vardı. Tarihsel momente bakıyorum, güneyde Bandırma'dan Biga'ya kadar olan moment kuzeyden daha büyük. Sarıköy dediğimiz fay Çan'ı, Bandırma'yı Edincik'i etkiler. Çanakkale'ye etkisi buralara göre daha az olur."
Okuyucu Yorumları 0 yorum