Merkez Bankası faiz kararı son dakika: Hem yerli hem de yabancı yatırımcı Merkez Bankası faiz kararı için heyecanlı bekleyişini sürdürüyordu. 2023 yılının en kritik faiz kararı için yeni TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan eşliğinde gerçekleştirilen Para Politikası Toplantısı (PPK) sonunda haftalardır kafalarda soru işareti olarak duran Merkez Bankası faiz kararı ne olacak? sorusu açıklığa kavuştu. Haziran ayı Merkez Bankası faiz kararı için 21 Mart 2021 sonrası ilk kez böyle bir karar alındı.
Merkez Bankası 26 ay boyunca politika faizinde indirim yaparken, son olarak Şubat 2023’te 1 haftalık repo faizini 50 baz puan daha aşağı çekerek yüzde 8,50 seviyesine getirmişti. Mart 2021’ten bu yana ise politika faizinde 1050 baz puanlık faiz indirimi yapılırken, Haziran ayında banka faiz artırımı kararı aldı.
Haziran ayı Merkez Bankası faiz kararı yüzde 8,50 seviyesinden 650 BAZ PUANLIK ARTIŞ İLE YÜZDE 15 seviyesine yükseltildi. Piyasanın beklentisi ise faizlerin yüzde 15 ile 40 arasında bir noktaya yükseltilmesiydi, ancak ağırlıklı olarak yüzde 20 ile 25 arasındaki seviyeler konuşuluyordu.
Merkez Bankası politika faizinde en son artış Naci Ağbal'ın başkanlığının son döneminde Mart 2021'de yapılmıştı. Mart toplantısında Ağbal başkanlığındaki Para Politikası Kurulu 2 puan artış gerçekleştirmiş ve politika faizini yüzde 17'den yüzde 19'a yükseltmişti. Bu toplantının ardından eski Başkan Naci Ağbal’ın bankadaki görevi sona ermişti.
Yabancı ve yerli yatırımcının ‘güven’ ile ‘şeffaflık’ aradığı PPK metninde dilin tamamen değiştiği görüldü. Metinde kademeli olarak faizlerin artırılacağına ilişkin önemli ifadeler yer aldı.
Karardan sonra yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Para Politikası Kurulu (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 8,5’ten yüzde 15 düzeyine yükseltilmesine karar vermiştir. Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasına karar vermiştir.
Küresel ekonomide enflasyon düşerken, halen uzun dönem ortalamalarının çok üzerinde seyretmektedir. Bu nedenle, bütün dünyada merkez bankaları enflasyonu düşürmeye yönelik tedbirler almaktadır. Ülkemizde, yakın döneme ilişkin göstergeler enflasyonun ana eğiliminde yükselişe işaret etmektedir. Bu gelişmede yurtiçi talepteki güçlü seyir, maliyet yönlü baskılar ve hizmet enflasyonundaki katılık belirleyici olmuştur. Kurul, bu unsurlara ek olarak fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerinde ilave olumsuz etki yapacağını öngörmektedir.
Kurul politika faizini enflasyonun ana eğiliminin gerilemesini ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaşmasını sağlayacak parasal ve finansal koşulları oluşturacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. Enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
Parasal sıkılaştırma sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliği artacaktır. Bununla birlikte, fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle, TCMB cari dengeyi iyileştirecek stratejik yatırımları desteklemeye devam edecektir.
Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirecektir. Sadeleşme süreci, etki analizleri yapılarak kademeli olacaktır.
Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir."