Türk Lirası'nın dolar karşısında değer kaybetmesini araştıran yatırımcılar TL neden değer kaybediyor sorusuna cevap arıyor. Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan TL'nin değer kaybetme nedeni olarak; "Negatif pozisyondaki reel faiz ve kredi genişlemesi TL'nin konumunun zayıf kalmasına neden oluyor. Swap faizleri de eski seviyesine indikten sonra TL'nin değer kaybı hızlandı" dedi. Dolardaki sürekli artışla birlikte tedirgin olan yatırımcılar ve vatandaşlar Türk Lirası neden değersiz, TL değer kaybetmeye devam edecek mi sorularına cevap arıyor. Reuters'a konuşan Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan TL neden değer kaybediyor sorusuna detaylı olarak açıklama yaptı.
Dün TL dolar karşısında yüzde 2 oranında değer kaybetmişti, bugün ise bu oran yüzde 3'ü buldu. Dün dolar kuru zirveye çıkmış ve 7.2690'ı görmüştü. Bugün ise dolar kuru dünlü zirveyi geçerek rekor kırdı ve 7.29'a kadar yükseldikten sonra saat 1407 itibarıyla 7.2610/7.2320 seviyesinde işlem görüyor. Doların ani yükselişiyle birlkte TL değer kaybına devam etti. Vatandaşlar TL değer kaybının sebebi nedir araştırmaya başladı. Euro/TL ise yeni tarihi zirve olan 8.6481'e kadar yükseldikten sonra aynı saatte 8.5963/8.5630 seviyesinde. Peki TL neden değer kaybediyor?
TL'deki değer kaybının borsanın da aralarında yer aldığı bir çok yatırım aracındaki satış baskısını tetiklediğini belirten Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan,
"Kurda rekor yenilendi. Çok volatilite var. Dolar küresel olarak o kadar güçlü değil ama lira negatif ayrışmada. Kurda korumacı yaklaşım olağandışı piyasa koşullarına karşı yetersiz kalmış görünüyor" dedi ve ekledi:
Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, TL'nin değer kaybının nedeni olarak aşağıdaki açıklamayı yaptı:
"Negatif pozisyondaki reel faiz ve kredi genişlemesi TL'nin konumunun zayıf kalmasına neden oluyor. Swap faizleri de eski seviyesine indikten sonra TL'nin değer kaybı hızlandı."
Bankacılara göre piyasalardaki değer kaybında belirleyici etken döviz satışlarının yeni kaynak olmaksızın sürdürülebilirliğine ilişkin endişeler.
TCMB'nin politika faizinin enflasyonun 4 puan altında kalması ile lokal yatırımcılarının TL mevduat getirisi elde edememesi nedeniyle dövize, altına ve son dönemde bu araçları barındıran yatırım fonlarına yönelme eğilimi dikkat çekiyor. Yurtiçi yerleşiklerin yabancı para mevduatları 204 milyar dolarla tarihi zirvede bulunuyor. Bankacılar henüz verileri açıklanmayan geçen hafta bu eğilimin daha da belirginleştiğini bankacılık sektörüne ilişkin öncü verilerden hesaplıyorlar.
Doların sürekli yükselmesinin nedeni nedir araştıran vatandaşlara uzmanlar koronavirüs endişesinden kaynaklanan piyasa hareketliliğini aktarıyor. TL'nin dolar karşısında değer kaybetmesinin nedenlerinden birisi olarak da koronavirüs salgının ikinci dalga ile tekrar etkili olacağı endişesi olarak görülüyor. Bu endişe piyasaları hareketlendirerek, Türkiye özelinde ABD, AB ile ilişkiler Suriye Libya gerilimleri de satış baskısında etkili olan konular arasında yer alıyor.
Öte yandan TL reel faizinin Türkiye için yeterli bulmayan yabancı yatırımcıların sabit getirili ve hisse senetlerinden yılbaşından beri çıkışı da 11 milyar doları aştı.
Yıllar içinde Türkiye'nin DİBS hacminin dörtte birini finanse eden yabancı yatırımcılar şu an bu oranı %4'ün altına düşürmüş durumda.
Kamuların günde bazen 1 milyar dolara ulaşan ya da aşan desteğine rağmen kurda 6.85 etrafında 2 ay süren stabil seyir ise bir süredir son buldu.
Bir bankanın Hazine yetkilisi Reuters'ın döviz piyasasındaki çıkışları endişeleri ne sonlandırabilir sorusunu şöyle yanıtladı:
"Mecvut para ve kur politikasından yeni bir politikaya geçiş için üç farklı senaryo çiziyoruz. Birincisi ve en düşük ihtimal küresel risk iştahında artışla kendi kendine endişelerin ortadan kalkması.
İkinci olasılık negatif faizden vazgeçilmesi ki bu da siyasi olarak faizi sevmeyen bir ülke olduğumuz için hiç de kolay değil. Başka seçenek kalmadan önce faiz artışı da öngörmüyoruz."
"Üçüncü ihtimal yeni bir döviz girdisi yaratılması.. Katar ile olduğu gibi swap anlaşmalarının yaygınlaştırılması ya da IMF fonlaması. Her ne kadar sermaye kontrolü de bir seçenek gibi görülse de ekonomi yönetiminin söylemlerinden bunun değerlendirilmeyeceğini düşünüyoruz."
BIST 100 endeksinde kayıplar bir ara %5'e yaklaştıktan sonra saat 1407'de %4.04 civarında seyrediyor. Bankacılık endeksi de aynı saatte %4.01 kayıpta.
Türkiye'nin beş yıllık kredi iflas takası (CDS) primi koronavirüs salgınıyla birlikte 650 baz puanı aşarak 2008 finansal krizden bu yana en yüksek seviyeye geldikten sonra 430 puana kadar düşmüştü.
Belirgin düşüşün ardından genel olarak yükseliş yönlü seyir izleyen 5 yıllık CDS geçen hafta 500 puanın altında idi. Sert yükselişler sonrası CDS önce 500 ardından 550 bugün ise 600 baz puanu aştı. 5 yıllık CDS saat 1407'de 608/623 seviyesinde.
Gösterge 10 yıllık tahvil ise dün son işlemde %13.51 seviyesindeydi. Bugün yaklaşık 75 baz puan artış gösteren 10 yıllık getiri %14.25'e kadar yükseldi.