FİNANS

TÜSİAD'ın ilk konuğu Kılıçdaroğlu

CHP lideri Kılıçdaroğlu, TÜSİAD'ın "Siyasi Parti Liderleriyle Buluşma" toplantısının ilk konuğuydu.

TÜSİAD'ın ilk konuğu Kılıçdaroğlu

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 5 temel sorunu olduğunu vurgulayarak önemli mesajlar verdi.

TÜSİAD, 1 Kasım'da gerçekleştirilecek genel seçimler öncesi siyasi partilerin programlarını doğrudan iş dünyasına aktarabilmesi ve bu çerçevede görüş alışverişinde bulunulması amacıyla "siyasi parti liderleri ile buluşma toplantıları" düzenliyor. İlk toplantının konuğu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu oldu.

Kılıçdaroğlu, konuşmasında Türkiye'nin 5 temel sorunu olduğunu vurguladı. Konuşmasında hükümetin dış politikasına eleştiriler getiren CHP Lideri, Türkiye'nin temel sorun alanı dış politika oldu. Önceden böyle değildi. Siz dış politikayı mezhepçi bir anlayışa indirgerseniz, başka ülkelerin içişlerine karışırsanız. Biz bu dış politikaya nasıl doğrudur diyeceğiz?" ifadelerini kullandı.

**TÜSİAD Başkanı Symes:

Artık beklemeye tahammülümüz yok**

Symes, burada yaptığı konuşmada, 1 Kasım seçimleri öncesinde siyasi partilerin programlarını doğrudan iş dünyasına aktarabilmesi için bir platform yaratmak amacıyla toplantıları düzenlediklerini, siyasi liderlerle açık diyaloğu önemsediklerini belirterek, toplantılara, TBMM'de grubu bulunan 4 parti liderini davet ettiklerini söyledi.

Ankara'daki terör saldırısının toplumu derinden sarstığını ifade eden Symes, "Vatandaşlarımızın can güvenliğinin ve huzurun tam olarak sağlanması yönünde gerekli tüm tedbirlerin gözden geçirilmesi ve bu olayın suçlularının bir an önce ortaya çıkarılması, kamu vicdanı açısından hayati derecede önemli" diye konuştu.

Hayatını kaybedenlerin aileleri ve sevenlerine başsağlığı, yaralılara acil şifa dileyen Symes, şiddet ve terör ortamının bir an önce sona ermesini istediklerini kaydetti.

Symes, Türkiye'nin 7 Haziran seçimlerinin hemen arkasından seçim atmosferine girdiğini hatırlattı. Seçimlerin hemen ardından liderlere ve kamuoyuna acil reform listeleri olduğunu anımsattıklarına değinen Symes, şöyle konuştu:

"Bugünün Türkiyesinde ve bugünkü küresel koşullarda bu reform listesinde yer alanlar için artık beklemeye tahammülümüz kalmamıştır. Seçimler sonrasında süratle hükümetin kurulması ve toplum olarak ülkenin huzurunu, güvenliğini ve refahını sağlayacak reform programlarına odaklanma ihtiyacı içindeyiz. Hem de acilen... Yeni seçilecek ve göreve gelecek parlamentodan toplumun haklı beklentisi budur. Bu görevi, bu ihtiyacı karşılayacak hükümeti kurma sorumluluğu TBMM ve siyasi partilerimizindir. Bu toplumun özgür bireyleri olarak bizlerin sorumluluğu ise oyumuzu kullanmak, sivil toplum örgütü olarak da temsil ettiğimiz kesimler adına reform ihtiyaçlarını bıkmadan, usanmadan dile getirmek ve talep etmektir."

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu:
Türkiye'nin 5 temel sorunu var

Cansen Başaran Symes'den sonra konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz Türkiye'nin 5 temel sorunu olduğunu düşünüyoruz. Bu 5 temel sorunu çözersek Türkiye'nin çok ciddi bir sıçramayı gerçekleştireceğine inanıyoruz. Size bu 5 temel sorunu ve bunları nasıl aşacağımız konusunda Cumhuriyet Halk Partisi'nin düşüncelerini aktaracağım. 1'incisi hukuk düzeni anayasa. 2'incisi dış politikamız. 3'ncüsü ekonomimiz kan kaybeden gelip bir yere sıkışan ekonomi tablosuyla karşı karışayız. 4'üncüsü eğitim sistemimiz ve 5'incisi de toplumsal barışımız, dinamitlenen toplumsal barışımız. Bu 5 sorunu çözersek Türkiye önemli aşamayı kat etmiş olacak. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim koalisyon öncesi 14 ilke açıkladık. 14 ilkeden yola çıkarak bu 5 temel sorunu yine gündeme getirdik. Bu sorunları Türkiye çözmek zorundadır" diye konuştu.

"İyi hukukçu yetiştirmemiz lazım"

Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu 2'ye ayıracaklarını belirten Kılıçdaroğlu "Hukuk düzenini sağlamak için yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlayacağız. İşe hukuk fakültelerinden başlamamız gerekiyor. İyi hukukçu yetiştirmemiz lazım. Bu hukuk ve öğrenim sistemiyle ciddi hukukçu yetişmez. 4 yıl değil en az 6 yıl olması lazım. Hukukçunun artık çok iyi yabancı dil bilmesi lazım. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu 2'ye ayıracağız. Hakimler Yüksek Kurulu, Savcılar Yüksek Kurulu olacak. Adalet Bakanı Müsteşarı ve Adalet Bakanı kesinlikle burada yer almayacak. Yani siyasi iktidarın gölgesi bağımsız yargının üstüne düşmeyecek" ifadelerini kullandı.

**"Dünyayı kendimize güldürüyoruz"

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:**

"En çok ihtiyaç duyduğumuz siyasi ahlak. Eğer siyaseti kirlilikten arındırmazsak, ahlaki ilkeleri yani etik değerleri güçlü kılmazsak emin olun bu ülkede hiçbir şey olmaz. Bizim amaçlarımızdan birisi ilk bir yıl içinde kesinlikle siyasi ahlak yasası çıkarmaktır. Siyasette etik kuralları ortaya koymaktır. Bu olmadığı taktirde Türkiye'de değişen bir şey olmaz. Letonya'da bir alışveriş merkezinin çatısı çöktü diye bakan istifa ediyor. Norveç'te terör eyleminde Norveçliler öldü, Adalet Bakanı istifa etti. Kendilerini siyasi sorumlu olarak görüyorlar .Biz de siyasi sorumluluk yok. Yetki var; ama sorumluluk yok. Herkes kendisini Cumhurbaşkanı gibi sorumsuz addediyor. Olmaz, olmaz. Bütün uygar dünyayı kendimize güldürüyoruz. Sayın Davutoğlu ile görüşürken Suudi Kralı'nın bile bazı önlemler aldığını, bakanı görevi aldığını ifade ettim. Bakanlar istifa etmiyorsa siz görevden alın dedim. Yeni bir başlangıç yapmamız lazım. Demokraside bir olgunluk çıtasını yakalamamız lazım. Bunun olması lazım; ama yok."

"Medyanın gücü sınırlandırıldı"

Medyanın özgürlük alanının genişletilmesi gerektiğini dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Değerli arkadaşlar hukukun üstünlüğü içinde medya özgürlüğünün ayrı bir yeri vardır. Bütün demokrasilerde yasama, yargı yürütme bir de dördüncü güç olarak medya var. Biz de medyanın gücü sınırlandı. 1'incisi medya patronunun üzerine baskılar kuruldu, cezalar yağmur gibi yağdı. 2'nci aşama gazetecilerin görevlerine son verildi. 3'üncü aşama gazeteciler ölümle tehdit edildi. 4'üncü aşama doğrudan doğruya gazetelerin kendisi milletvekili gözetiminde ve eşliğinde basıldı. Bütün dünyayı kendimize güldürüyoruz. Böyle bir şey olamaz. Her gittiğim toplantıda söylüyorum. Politikacıların alkıştan çok eleştiriye ihtiyacı vardır" dedi.

**"Dış politika milli olmak zorunda"

Kılıçdaroğlu, konuşmasında ayrıca şunları da kaydetti:**

"Dış politika ikinci sorun alanımız. Son 7-8 yılda ortaya çıkan tablodur. Eskiden bir sorun alanı değildi dış politika. Vardı sorunlarımız; ama temel sorunumuz değildi. Şimdi Türkiye'nin temel sorun alanı oldu. Sayın Davutoğlu koalisyon görüşmelerinde geldiğinde ve en son kendisini ziyaretimde de söyledim; Türkiye'nin dış politikasının 180 derece değişmesi lazım. Dış politika milli olmak zorundadır. İktidarı ile muhalefeti ile herkes ülkenin izlediği dış politikayı desteklemek zorundadır, kural budur. Ama siz dış politikayı mezhepçi bir anlayışa indirgerseniz, başka ülkelerin içişlerine karışırsanız, o ülkelere Türkiye'den TIR'larla silah gönderirseniz, binlerce çocuğun ve masum insanın ölümüne seyirci kalırsanız ve onun nedeni olursanız; biz bunu nasıl destekleyeceğiz, bu dış politikaya nasıl doğrudur diyeceğiz?"

"Merkez Bankası'nın bağımsızlığını sağlayacağız"

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından diğer notlar şöyle:

* Siyasetin görevi rekabeti ve ekonominin dayanma gücünü artırmaktır. Merkez Bankası'nın bağımsızlığını sağlayacağız. Düzenleyici ve denetleyici kurullar var. Sıcak siyaset müdahale etmeyecek.

* Merkez Bankası parti militanlarının görev ve yetki alanı değildir. En yetkili kişileri görev başına getireceğiz.

* Gelir İdaresi özerk olacak.

* Bir sopa olarak vergi denetimini kullanmak demokrasinin en büyük ayıplarından biridir.

"KOBİ'lere sıfır faizli kredi vereceğiz"

* KOBİ'lere sıfır faizli kredi vereceğiz. Sopayla kayıtdışı olmaz. Mali disipline önem vereceğiz, şeffaf bir politika izleyeceğiz. Kesin hesap komitesi kurulacak, başkanı da muhalefetten olacak. Saydamlık olacak. Bu olmadan politika olmaz.

* Bizim yandaşı zengin etme gibi bir düşünzemiz yok.

* Eğitim sistemi... Çocukları denek olarak kullanıyoruz.

Hissenet
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler