Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına yönelik tepki mitinglerinde CHP lideri Özgür Özel, boykot listesi açıklamış ve kahve zinciri Espressolab'i bu listeye eklemişti. Bunun üzerine Espressolab'e karşı geniş çaplı bir boykot hareketi başladı. Ünlü sanatçılar Robbie Williams ve Muse'un İstanbul konserlerini organize eden DBL Entertainment şirketinin sahibi Abdülkadir Özkan'ın boykotçulara "vatan haini" demesi ise tepki çekti.
Tepkilerin ardından Özkan, kendisine ve şirketi DBL Entertainment'a yönelik paylaşımlara "Türkiye'nin ve İstanbul'un tanıtımına katkı sağlayacak işler yapan firmamızı ve beni aklınca hedef gösteren bu 'müptezel' ve avanesiyle yargı önünde hesaplaşacağız" diye yanıt verdi.
DBL Entertainment'ın 2025 etkinlik takviminde Robbie Williams, Muse ve Trevor Noah gibi dünyaca ünlü isimlerin İstanbul'da sahne alacağı duyurulmuştu. Özkan'ın "vatan haini" mesajının ardından DBL Entertainment'ın organizasyonları sosyal medyada "boykot" etiketiyle gündem oldu.
Özkan ise gelen tepkilerin ardından önce hesabını kapattı, daha sonra tekrar açtı.
Son olarak Özkan tepkiler üzerine attığı hamleyi açıkladı. X'ten paylaşım yapan Özkan "Bu başarıların, kişisel tartışmaların gölgesinde kalmasına izin vermek istemediğimden ve bu süreçte yaşananların, değerli ekip arkadaşlarımı ve yürüttüğümüz projeleri olumsuz etkilememesi adına DBL Entertainment olarak projelerin tamamından çekiliyoruz" dedi.
Özkan'ın paylaşımının tamamı şu şekilde:
"KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR
Yakın zamanda kişisel sosyal medya hesabımda yaptığım bir paylaşımın, bağlamından koparılarak farklı anlamlara çekilmesi ve kamuoyunda yarattığı hassasiyeti üzülerek takip ediyorum. Paylaşımımda, belirli bir işyerine yönelik şiddet eylemini eleştirirken, demokratik protesto hakkını kullanan gençlerin hedef alındığı gibi bir algı oluşması beni derinden rahatsız etmiştir.
Türkiye’nin temel değerlerinden biri olan ifade ve protesto özgürlüğünün, şiddetten arındırılmış şekilde kullanılması gerektiğine inanan bir insanım. Toplumsal enerjinin yapıcı ve dönüştürücü gücüne her zaman inandım, inanmaya da devam ediyorum. Ancak şiddet içeren eylemlerin, bu özgürlük alanlarına zarar verdiğini ve kamu vicdanında da karşılık bulmadığını düşünüyorum.
İfade etmek isterim ki; eleştirimin hedefi, gençliğin anayasal hakkını kullandığı barışçıl protesto değil, bu hakkı provoke ederek şiddet ortamı yaratmaya çalışan radikal tutumlardır. Yıllardır sanatın ve kültürün evrensel diliyle ülkemize katkı sunmak için çalışan bir insan olarak, toplumun her kesimiyle ortak zeminde buluşmanın öneminin bilincindeyim.
Bugüne dek hiçbir siyasi veya kurumsal destek almadan, yalnızca inandığımız vizyonla ülkemize dünyanın saygın sanatçılarını getirdik. Genç ve kararlı bir grup olarak, yaklaşık 20 yıldır dünya müzik sektörünün adeta “unuttuğu” ve özellikle gençliğimizin sahnede seyretmesi gerektiğine inandığımız Andrea Bocelli gibi dünya çapında sanatçıları Türkiye’de ağırlamaktan gurur duyduk. Bu başarıların, kişisel tartışmaların gölgesinde kalmasına izin vermek istemediğimden ve bu süreçte yaşananların, değerli ekip arkadaşlarımı ve yürüttüğümüz projeleri olumsuz etkilememesi adına DBL Entertainment olarak projelerin tamamından çekiliyoruz.
Türkiye’nin ihtiyacı olan barış ve huzur ikliminde yeniden görüşmek üzere…"
Okuyucu Yorumları 0 yorum