Elektrik şebekesi yönetiminde kullanılan iki kavrama dikkat çeken Kara, bunlardan birinin "yük alma", diğerinin de "yük atma" olduğunu söyledi. Kara, bu kavramları "Elektrik iletim şebekesinin sahibi ve yöneticisi konumundaki TEİAŞ, her gün, bir sonraki gün için enerji santrallerinden elektrik üretim tahmini alıyor. Yani her üreticiye "Sen yarın şebekeye hangi saatte, kaç liradan, ne kadarlık elektrik vereceksin?" diye sorup, en uygun fiyattan sağlanan arz durumunu belirliyor.
'Emre amadelik' durumunun tespiti
Buna “emre amadelik” durumunun tespiti de deniliyor. O da ne diye soracak olursanız, belirli bir zaman diliminde, kaç MW’lik kurulu güçle, hangi maliyetle ne kadarlık elektrik üretebileceğinin bilinmesi diyebiliriz. Arz verileri, genellikle aylık düzeyde belirlenen, zorunlu hallerde daha kısa dönemler için yapılan günlük tüketim tahminleriyle karşılaştırıyor. Eğer kabul edilebilir fiyattan elektrik arzı, talebi karşılamayacaksa TEİAŞ, iki şey yapabiliyor. Birincisi devletin elindeki, su yetersiz diye çalıştırılmayan HESlerdeki ya da pahalı üretiyor diye çalıştırılmayan termik santrallerdeki atıl türbinleri devreye sokuyor. İkincisi, eğer elinde yeterli kapasite yoksa, görece daha pahalıya üretim yapan örneğin kömürle, doğalgazla ya da fuel oil
le çalışan özel sektör santrallerinden "yük alıyor". TEİAŞ kapasite talebi fazlasıyla karşılıyorsa, isterse bu kez "yük atma" yoluna başvurabiliyor. TEİAŞ`ın pratikte tüketim tarafını kontrol etme şansı yok. Dolayısıyla arz-talep dengesi, daha çok üretim tarafındaki "yük alma" ve "yük atma" ile sağlanıyor" şeklinde açıkladı.
Bu kavramları iyi bilin!
Elektriğin yeterli gelmediği durumlarda TEİAŞ'ın "yük atma" işini bu kez sokaktaki vatandaşın da yakından bildiği bir yöntemle, elektrik kesintileri yoluyla yaptığını ifade eden Kara, kurumun sürekli aynı bölgede kesinti yapmamak için de, farklı farklı mahallelerde, "arıza gezdirme" adı altında elektrik kesintisine gittiğini anlattı. "Vatandaş bunu elektrik kesintisi olarak da olsa kendi hayatında bilir" diyen Mehmet Kara, bir hususta halkı uyarıyor; "'yük alma ve yük atma' kavramlarının da mutlaka bilinmesi gerekir!"
Elektriğin yüzde 15'ini serbest tüketici kullanıyor
Serbest tüketicilerin, yıllık sözleşmelerle elektriği üçer aylık sözleşmeler yoluyla istediği üreticiden alabildiğini dile getiren Kara, elektriğin yaklaşık yüzde 15`inin serbest tüketiciler tarafından kullanıldığı bilgisini verdi. Serbest tüketici olmanın avantajını kullananların yeniden eski düzene dönmek isterse, elektriğini son nokta tedarikçisi denilen şirketlerden aldığını söyleyen Mehmet Kara, kendisine daha ucuza satış yapacak bir başka tedarikçiyle anlaşıncaya kadar da serbest tüketicinin bunu yapabildiğini belirtti.
Elektrik pahalı olursa son tedarikçiye...
"Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), Aralık ayında, yeni bir özel tedarikçiyle anlaşma sağlayana kadar son nokta tedarikçisinden elektrik alacak serbest tüketicilerin, normal vatandaştan yüzde 15 daha yüksek ödeme yapmasını kararlaştırmıştı. Ama geçtiğimiz haftalarda sessiz sedasız bu karar iptal edildi. İptal kararı, 23 Mayıs tarihinde devreye girdi" diyen Kara, serbest tüketicilerin artık hane halkına satılan elektrikten daha ucuza elektrik bulursa, bunun avantajını kullandığını ancak serbest piyasada elektrik pahalandığı zaman, vatandaşla aynı fiyattan elektrik kullanmak üzere son tedarikçiye yönelebildiğini kaydetti.
Bu işten karlı çıkan uyanık girişimciler!
Kara şöyle devam etti: "Bir de serbest tedarikçiler cephesine bakalım. Onlar da, devletin vatandaşa satacağı elektriği daha ucuz fiyattan tedarik edebildiği dönemlerde üretim yapmayabiliyor. Üretse bile bunu devlete vermek yerine, daha iyi fiyat veren serbest tüketiciye satabiliyor. Ancak, bu üreticiler devletin vatandaşa satmak üzere aldığı elektriği daha yüksek fiyattan bulmak zorunda kaldığı dönemlerde serbest tüketiciyi yüz üstü bırakıp, daha kârlı diye devlete elektrik satmayı tercih edebiliyor. Kim kazanıyor? Hem serbest tüketici, hem de herkesi suçlamayalım ama normal şartlarda elindeki verimsiz, yüksek maliyetle elektrik üreten santralle başbaşa kalmış durumdaki "uyanık" girişimciler... Bu yük, kayıp-kaçak elektrik kullanımının çok yaygın olduğu Dicle ve Vangölü elektrik dağıtım bölgelerinde tüketilen toplam elektrikten bile fazlasını tüketenlerden alınıp, sizin sırtınıza yüklenmiş bir yük."