Ayrıca Ekim ayı bütçesinde yurtdışı borç verme kaleminde yer alan 900 milyon lira şaşkınlık yarattı.
2011 yılı Ekim ayında 1 milyar 941 milyon TL açık veren Merkezi yönetim bütçesi 2012 yılı Ekim ayında 4 milyar 404 milyon TL açık verdi. Ocak-Ekim döneminde ise bütçe açığı 18,8 milyar lira oldu.
''BÜTÇE AÇIĞI EKİM'DE 4,4 MİLYAR TL'' HABERİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN..
Geçtiğimiz ay bütçe açığını kapatmak için vergi silahını çeken Maliye Bakanlığı'nın adımının etkisi Ekim ayı bütçesinde görüldü. KDV ve ÖTV tarafındaki artış eğilimi iç talepteki güçlenmeye dair ilk işaretler olarak yorumlandı.
Ekim ayında, vergi gelirleri tarafında Eylül sonunda yapılan zamların etkisiyle 10 aylık süreçte en iyi performansı görüldü.
BÜTÇEDE İÇ TALEPTE ARTIŞ İŞARETLERİ
Alternatif Bank Ekonomisti Serdar Şenol, değerlendirmesinde, bütçeden iç talepte artış işaretleri gelirken, yılın kalanında harcamaların kısıtlanmasının şart olduğu belirtildi.
Ekim ayında bütçe gelirleri yüzde 20.8 artarken, vergi gelirlerindeki artışın yüzde 22.7 düzeyinde olduğunu kaydeden Şenol, vergi gelirleri içerisinde özellikle KDV'de yüzde 43.3 ve ÖTV'de yüzde 32'lik artışlar etkili olurken, ithalde alınan KDV'de yüzde 13'lük artış gerçekleştiğini ifade etti.
İthalde alınan KDV üzerinden yapılan hesaplamalarda, Ekim ayında ithalat tarafında belirgin güçlenme olduğunun net şekilde görüldüğünü kaydeden Şenol, Ekim ayı ithlatının 21.5-22 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmesi ve ihracatın da yine 1 milyar dolarlık net altın ihracatıyla, 12.8 milyar dolar olması halinde, dış açığın 9 milyar dolar kadar olabileceğini vurguladı.
Şenol, bu durumda, geçen yılın Ekim ayında 8 milyar dolar açık verildiği için, dış ticaret açığı tarafındaki gerileme eğiliminin bu ayda duraksamasının gündeme geleceğini belirtti.
Şenol, vergi gelirlerinin ilk on ayın ortalamasında yüzde 8.7 kadar artarken, Ekim ayında sert bir güçlenme eğilimi gösterdiğini söyledi. Harcamalar tarafındaysa, güçlü artış eğiliminin devam ettiğini dile getiren Şenol, faiz hariç giderlerin bu ayda yüzde 28 oranında arttığını belirtti.
Açıktaki artışta cari transferler içindeki SGK açık finansmanının belirleyici olduğunu kaydeden Şenol, giderler tarafında ayrıca, gayrimenkul sermaye giderlerinde geçen ay başlayan güçlü artışın bu ayda da devam ettiğini bildirdi.
Şenol, ''Harcamalar tarafındaki güçlü artış eğilimi devam ederken, bu ayda gelirlerde yeniden güçlenme gözleniyor. Özellikle ithalde alınan KDV ve ÖTV tarafındaki artış eğilimi iç talepteki güçlenmeye dair ilk işaretler olarak alınabilir. Buna karşın, Ekim ayında kredilerde benzer şekilde gördüğümüz güçlenmenin Kasım ayında aynı gücünü koruyamadığını da ayrıntı olarak belirtelim'' değerlendirmesinde bulundu.
VERGİ GELİRLERİ TARAFINDA SON 10 AYIN EN İYİ PERFORMANSI
Oyak Yatırım Ekonomisti Elif Gülay Girgin, değerlendirmesinde, vergi gelirleri tarafında Eylül sonunda yapılan zamların etkisiyle 10 aylık süreçte en iyi performansın Ekim ayında olduğunu belirtti.
Ocak ayı sonrası en anlamlı yükselişi kaydeden ithalde alınan vergilerdeki artışın ekonomik aktivitede toparlanma görüldüğünün işareti olduğunu kaydeden Girgin, kapasite kullanım oranının da Ekim ayında yükselişe geçtiğini hatırlatarak son çeyrekte toparlanma görüleceğinin sinyallerini verdiğini belirtti.
Yıl sonu bütçe açığının OVP hedefleriyle uyumlu seyretmesini beklediklerini dile getiren Girgin, 2013 yılına odaklanılması gerektiğinin altını çizdi. Gelecek sene ne kadar vergi geliri toplanabileceğinin önemli olduğunu bildiren Girgin, Ocak ayında sabit tütün zammı geleceğini hatırlatarak bütçede problem yaşanması durumunda 2013'ün son çeyreğinde vergi artışlarının gelebileceğini sözlerine ekledi.
YIL SONU HEDEFLERİ ULAŞILABİLİR
Erste Securities'in değerlendirmesinde, bütçe rakamlarının büyümede toparlanma ve dış açıkta artışın göstergesi olduğu belirtildi. Vergi gelirleri cephesinin temel katkı sağlayan faktör olduğunun kaydedildiği değerlendirmede, KDV ve ÖTV artışı ekonomik aktivitedeki canlanmaya ilişkin ipucu verdiği kaydedildi.
Şeker Yatırım'ın değerlendirmesinde, bütçedeki bozulmaya rağmen yılsonu hedeflerinden önemli ölçüde sapma beklenmediği kaydedildi. Eylül ayında yapılan vergi artışları ve ılımlı düzelme gibi etkenler nedeniyle yıl sonu hedeflerin ulaşılabilir olduğu belirtildi.
''900 MİLYON LİRA NEREYE GİTTİ?''
JP Morgan Raporu'nda, Ekim ayında mali performanstaki kötüleşmenin hız kestiği kaydedildi.
Son gelen vergi artışlarının mali performanstaki kötüleşmeyi durdurduğuna değinilen raporda, gelecek aylarda bütçe açığının GSYİH'nin yüzde 2-2,5 seviyesinde kalması amacıyla hükümetin harcamaları kontrol altına alma çabası içinde olacağı vurgulandı.
Ekim ayı performansının beklentiler dahilinde geldiğinin raporda, harcamalardaki artışın neden olabileceği yukarı yönlü riske dikkat çekildi. Gelecek aylarda bütçe açığındaki genişlemeye rağmen, Türkiye'nin mali performansının benzerlerine kıyasla üstün kalmaya ve borç dinamiklerinin iyileşmeye devam ettiği bildirildi. Raporda, negatif piyasa tepkisi beklenmediğine yer verildi.
Ayrıca JP Morgan Raporu'nda, harcamalar cephesinde herhangi bir sürpriz olmadığı ancak yurtdışı borç verme kaleminde yer alan ve genelde Kuzey Kıbrıs ile ilgili olan 900 milyon liralık meblağnın nereye gittiğinin belli olmadığına yer verildi. Raporda, gelecek aylarda tekrarlanması muhtemel olmayan bu meblağ hariç harcamaların kontrol altında olduğu kaydedildi.(THE LİRA)