Ev almak için doğru zaman mı? Bir süredir ev almak isteyen çok sayıda vatandaş bu sorunun yanıtını araştırıyor. Konut kredisi faizleri ve altın fiyatlarında son dönemde yaşanan gelişmelerle beraber birikimlerini ev alarak değerlendirmek isteyenlerin gözleri bir yandan da ev fiyatlarında. Peki, uzmanlar gayrimenkul yatırımı ile ilgili neler söylüyor? İşte detaylar...
TGRT Haber yayınında "Ev almak için doğru bir zaman mı?" sorusunu yanıtlayan ekonomist Mert Başaran şu ifadeleri kullandı:
"Bundan bir ay öncesine kadar şunu görüyorduk ki fiyatlarda ciddi artış başlamıştı, yüzde 5, 6 ve doğru zaman demeye başlamıştık, doğru zaman 3 aydır görüyorduk çünkü faiz indirimleri başlamıştı. Fakat şimdi tekrardan bu faiz artışı olunca bir durgunluk olabilir. Yani burada böyle 1 ay, 2 ay faiz inene kadar bir durgunluk tekrar olabilir. Ama orada şunu düşünmek lazım; o da çok vatandaşın sorduğu bir soru, vatandaş trader değil yani vatandaş borsacı değil, al-satçı değil, vatandaş biraz kendi matematiğini kendisi yapması lazım. Bir eve ihtiyacınız varsa, çocuğunuz için ihtiyacınız varsa ve git gide daha da zor oluyor, dünyada en zor ev alınan ülkeyiz biz, demek ki burada bir problem var, daha da bu problem devam edecek gibi gözüküyor, böyle bir problemin olduğu yerde de illa doğru zamanı da beklememek lazım, benim hayat felsefem odur. Sen alabiliyor musun kardeşim?
Bazen mesela bana şu geliyor; şimdi özellikle altın arttı, altının artmasına şöyle bir avantaj oluşturdu, altın biriktiren çok fazla teyzemiz, annemiz, babamız var. Altın biriktirdiğinizde sizin altınınız 100 lirayken 200 olduysa, ev de o kadar çok bu dönemde artmadıysa, biraz durgun bir dönemse, ne oldu? Sizin aslında alamayacağınız evleri alma fırsatınız oldu. Bir tanıdığım vardı 1 milyonu vardı, şimdi 2 milyon lirası oldu, istediği ev de 2 milyon civarında, alabilir.
Şimdi şu hatalı soru var orada; 'Ya biraz daha dursam mı, biraz daha beklesem mi, almasam mı?' Eğer sen şu anda alabileceğin evi alacak duruma öyle veya böyle geldiysen; ya biraz daha düşer biraz daha artar diye şey yapmadan alıp onu köşeye koyma vaktidir. Çünkü bilemezsiniz. Sen bugün almadın diyelim, yarın bir gün bir faiz düşüşü oldu, bu sefer o ev fiyatları fırladığında evi alamayacaksın. Biraz daha böyle alabileceğimizi alıp köşeye koyma zamanı, biraz tedbirli olma zamanı.
Bir kez kredi zaten çok alamıyorsunuz, şu anda krediler kapalı ama eğer ilk evinizi alacaksanız, kredi alabiliyorsanız, ben her zaman yüksek faizle kredi almaktan yanayım, kredi alacaksanız. Çünkü araştırmalar şunu gösteriyor ki faizler yüksekken alanlar faizler düştüğünde korkunç kar etmişler. Faiz de öyle veya böyle bir yıl sonra 1 buçuk yıl sonra, sürdürülebilir bir faiz değil bu yani sonsuza kadar Türkiye bu faizle yaşayamaz, yaşarsa yani ekonomi olarak ciddi sıkıntılar yaşarız, bir iki yıl sonra bu faiz düştüğünde sizin bugün yüzde 48 ile 50 ile aldığınız evin değeri çok artmış oluyor.
Hatta şöyle bir örnek vereyim; Ataköy'de bu yaz 3 milyon 3 milyon 300 bin civarında böyle 1+1 evler vardı ve çok faiz yüksek diye sıkışıktı ucuza satılıyordu. Sonra faiz düşmeye başladı ya, hemen o evler 5 - 5,5 oldu. Dolayısıyla faiz düşüşüne çok hassastır ev fiyatları. Dolayısıyla işi bilenler ne yapar imkanı varsa, yüksek faiz varken alır sonra faizler düştüğünde ya yapılandırır ya da faiziyle satıyorlar, yani devrediyorlar ipotekli şekilde.
Yani nedir? Bugün 3 milyona aldığınız evi 2 milyon kredi varsa ev 5 milyon olduğunda gidiyorsun diyorsun ki ben 5'e satıyorum, alıcı adam 2 milyon lirayı kapatıyor bankaya, 3 milyon cebinizde kalıyor, o da bir yöntem.
Bir yatırım yaparken önemli olan şey sizin imkanınız nedir. İmkanımıza göre yatırım yapmayı unuttuk biz. Anadolu insanı çok daha iyi yapıyor bu işi. En çok güzel yatırım yapan Anadolu insanı. Şu gerçeğe oturmamız lazım; imkanınız olan yerde alacaksınız, sonra üst tarafa çıkacaksınız. Bodrum? Olmaz tabii 800 milyon ama sen şimdi cebindeki para 1,5 - 2 milyonsa Bodrum'da almazsın, Balıkesir Susurluk'ta alırsın, Bodrum'da almazsın Sakarya'da alırsın, Bodrum'da almazsın Çanakkale'nin Asos'unda alamazsın ama Lapseki'sinde veya köylerinde alırsın. Bunu unutmamak lazım, gerçekçi olmak lazım, değiştiremeyeceğimiz şeylerle savaşmayı bırakmamız lazım. Biz ne yapabiliriz? Dolayısıyla bizim yapabileceğimiz şey nedir, toprak alırken de ev alırken de bugün ne kadar param var, o parayla illa İstanbul bile şart değil, evde mesela illa
İstanbul değil, Kırklareli'de alırsınız, Edirne'de alırsınız, öğrenci şehirlerinde alırsınız. Alacağınız şey sizin bütçenize uygun olması lazım, ikincisi de gelişecek yerler olması lazım.
Toprak konusunda şöyle bir şey var; gelişecek yerler... Gelişecek yerler nedir? Bakın burada çok önemli fark görüyoruz artık; eskiden köyden kente göç oluyordu, şimdi kentten köye şehirlere göç oluyor. Önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde hatta belki 20 yıl içerisinde İstanbul'da üzülerek söylüyorum çoğu gördüğümüz buradaki arkadaşlarımız olmayacak. İstanbul artık belli insanların, çok daha zenginlerin, bu Londra'da da böyle çünkü, ultra zenginlerin işte olduğu yabancıların daha çok olduğu Türklerin de zenginlerin olduğu bir bölge olacak gibi gözüküyor. Şirketler de bunu gördüğü için şirketler de artık Anadolu'ya taşıyor fabrikalarını. Demek ki buralara bir mavi yakanın göçü olacak ister istemez.
Donald Trump'ın sözüdür; şehrin bittiği yerden toprak alın, bir gün orası şehrin merkezi olur. Benim de yıllardan beri hem kendi yatırım hem dostlarıma herkese tavsiye ettiğim şey o. Şehirlerin çeperlerinde. İmarlı arsa mı imarsız arsa mı? Tarla tabii ki imkanınız şu an imarlı yere gitmez, tarla alacaksınız, imar çeperinde alacaksınız, alacaksınız bekleyeceksiniz. Biraz uzun vadeli yatırım, minimum 5 - 10 yıl beklemek"
Okuyucu Yorumları 0 yorum