TÜİK'in eylül ayına ilişkin konut satış istatistiklerine göre, geçen ay ülke genelinde konut satışları 164 bin 306 oldu. Bu rakam yılın 10 ayının en yüksek verisi olarak kayıtlara geçti. Konut satışları ocak-ekim döneminde yıllık bazda yüzde 16,2 artarak 1 milyon 293 bin 33'e yükseldi. Bu rakam tüm zamanların en yüksek ocak-ekim dönemi verisi olarak kayıtlara geçti. Sektör temsilcilerinin yıl sonunda 1,5 milyon adetlik sayının geçileceğini tahmin ettiği öğrenilirken ilk el konut satış sayısı, ekimde yıllık bazda yüzde 4,9 azalarak 54 bin 866'ya geriledi. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışlarının payı yüzde 33,4 olarak tespit edildi. Piyasada ikinci el konutlara olan talebin daha güçlü olduğunun görüldüğü aktarıldı.

Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre; bu, ikinci el eski konutunu satarak üzerine kredi çeken ve sıfır yeni daireye geçenlerin sayısında artış olduğunu gösterdi. Sektör oyuncuları konuyla ilgili yaptıkları açıklamalarda, deprem korkusunun bu satış grafiğinde etkili olduğunu belirtip "Ülkemizde yaşanan depremler ve artçı sarsıntılar gitgide artıyor. Bu da insanlarda endişe oluşturuyor. Eski evini satıp, üzerine bir miktar kredi kullananlar, yeni ve güvenilir dairelere geçiyor" ifadelerini kullandı.

Yeni konutlara yönelik ilginin bir başka sebebinin de yüksek değer artışı (prim) potansiyeli olarak gösterildiği aktarıldı. İnşaat kalitesi yüksek, modern donanımlara sahip, enerji verimli ve sosyal tesisleri güçlü projelerin hem yatırımcıların hem de oturum amaçlı alıcıların talebini çektiği belirtildi. Gayrimenkul uzmanlarının, özellikle yeni konutların kısa vadede güçlü bir reel değer koruma özelliği sunduğunu, bunun da satışların yönünü belirleyen önemli faktörlerden bir tanesi olduğunu vurguladığı aktarıldı. Sektör yetkililerine göre; son aylarda satışların büyük bölümünü oluşturan ikinci el konutlarda ise alıcıların nihai hedefi yeni konutlara geçiş yapmak. Bu durumun, piyasada hem fiyat hem de arz talep dengesi üzerinde belirleyici bir rol oynadığı kaydedildi.

Öte yandan uzmanlar, İstanbul'un gayrimenkul tercih haritasında son yıllarda belirgin bir kayma yaşandığını vurguladı. Özellikle uzmanların; Beşiktaş, Ortaköy, Şişli gibi şehrin merkezinde köklü semtlerinde bulunan 30-40 yaşındaki dairelerini satıp yerine Başakşehir, Bahçeşehir ve Beylikdüzü gibi yeni yerleşim bölgelerinden sıfır daire alanların sayısında dikkat çeken bir artış olduğunu belirttiği aktarıldı. Bu eğilimin altında sadece fiyat avantajı değil, deprem riskine karşı yükselen hassasiyetin de olduğunun ifade edildiği kaydedildi.

Sektör temsilcilerine göre İstanbullular artık "muhit" kavramından ziyade yapının deprem dayanıklılığı, teknik kalitesi ve güvenlik standartları üzerinde duruyor; eski semtlerdeki nostaljik değer yerini sağlam zemin, modern inşaat teknikleri ve yeni bina güvencesine bırakıyor. Ayrıca geniş sosyal donatı alanları, güvenlik hizmetleri, otopark, peyzaj, spor alanları ve kapalı site yaşamı gibi özelliklerin, özellikle çocuğu olan ailelerin kararlarında belirleyici olduğu belirtiliyor.

Ekonomik dengelerdeki değişim, kredi şartlarındaki normalleşme beklentisi ve kentsel dönüşüm projelerinin hızlanmasının, yıl sonunda 1,5 milyon adetlik satış hacminin aşılacağı öngörüsünü pekiştirdiği de kaydedildi. Sektördeki genel değerlendirmenin, önümüzdeki aylarda yeni projelerin devreye girmesiyle beraber rekabetin ve çeşitliliğin artacağı yönünde olduğu aktarıldı.

İstanbul, 26 bin 305 ile ekimde en çok konutun satıldığı il oldu. İstanbul'u, 14 bin 681 konut satışıyla Ankara, 8 bin 678 ile İzmir takip etti. Türkiye genelinde ipotekli konut satışları, ekimde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,5 artışla 23 bin 527 olarak kayıtlara geçti. Adet bazında mayıs 2023'ten beri en yüksek kredili satışın gerçekleştiği kaydedilirken, bu durumun konut kredisi kullanımının canlanmaya başladığına işaret ettiği aktarıldı.
Okuyucu Yorumları 0 yorum