Satılık konutlarda erişimin, özellikle dar gelirli gruplar için ciddi bir sosyal krize dönüştüğünü belirten Gayrimenkul Uzmanı Özkan Aydemir, deprem riski, kentsel dönüşüm, üniversite, yeni evli çiftler ve iş göçleri sebebiyle büyükşehirlere olan talebin arttığını söyledi.
Aydemir, "Bu da kira fiyatlarını yukarı çekmekte ve asgari ücret ile çalışanların konut bulması iyice zorlaştırmaktadır. Ayrıca, geçmiş dönemlerde bazı bölgelerde düzensiz göç ve geçici koruma statüsündeki nüfus da kiralık konut piyasasında arz talep dengesini bozmuştur. Vergi yükü, hukuki güvensizlik (tahliye sorunları, kira tespit davaları), enflasyon karşısında kira gelirlerinin düşük kalması gibi sebeplerle bazı ev sahipleri konutlarını boş tutmaktadır. İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir gibi büyükşehirlerde önemli sayıda konut 'yatırım' amaçlı alınıp boş bırakılmaktadır. Artan kira bedelleri, enflasyon üzerinde baskı oluşturarak alım gücünü düşürmektedir" dedi.
Son 3 yılda uygulanan kira artış sınırının (yüzde 25 artış tavanı) yatırımcıda hukuki ve finansal güvensizlik oluşturduğunu belirten Aydemir, "Konut yatırımcılarının önemli bir bölümü de rotasını yurtdışına çevirmiştir ve 2025 itibarıyla Türk vatandaşlarının yurtdışında gayrimenkul yatırımları 2,5 milyar doları aşmıştır. Bu dışa yönelen yatırım hem iç piyasada arzı düşürmekte hem de cari açığı artırmaktadır. Yatırımcı için konut tekrar cazip hale dönüştürülmelidir. Tahliye süreçleri hızlandırılmalı, kiracı ev sahibi ilişkileri adil, şeffaf ve güven verici bir yapıya kavuşturulmalıdır. Boş konutlar mutlaka ekonomiye kazandırılmalı ve bu konutların kiraya verilmesi teşvik edilmelidir. Şeffaf ve güncel konut envanteri oluşturulmalı. Kaç konut var? Kaçı kiralık? Kaçı boş? gibi konular ele alınmalıdır" diye konuştu.
Konut üretimini arttırıcı politikalara geçilmeli ve kamu arazileri düşük bedelle inşaat firmalarına tahsis edilebileceğine dair öneride bulunan Aydemir, "Orta gelir ve dar gelir gruplarına yönelik konut üretimi yapılıp, sosyal konut projelerinde özel sektör temsilcilerinin de aktif katılımı sağlanmalıdır. İnşaat sektörüne düşük faizli kredi ve teşvikler sunulmalı ve inşaat maliyetlerindeki artışlar nedeni ile prefabrik veya hızlı üretim teknikleriyle maliyetler düşürülmelidir" şeklinde konuştu.
Kiralık konut krizinin, sadece ekonomik değil aynı zamanda sosyal bir sorun olduğuna dikkat çeken Aydemir, "Kira fiyatlarının hızlı artışı toplumun geniş kesimlerini zor durumda bırakmakta, sosyal adaletsizlikleri derinleştirmektedir. Piyasa mekanizmalarını bozmayacak ama yatırımcıyı da kaçırmayacak dengeleyici politikalar, konut üretimini teşvik edici ve mevcut konutları piyasaya kazandırıcı uygulamalar, yatırımcıya güven veren istikrarlı ve öngörülebilir bir hukuk ve vergi sistemi gerekmektedir. Uygun teşvik ve düzenlemelerle hem konut yatırımcısı yeniden piyasaya döndürülmeli hem de kiralık konut arzı artırılarak toplumun barınma hakkı korunmalıdır" dedi. (İHA)
Okuyucu Yorumları 0 yorum