Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2008 yılında büyümenin yüzde 5.5 civarında gerçekleşmesini öngördüklerini; cari açığın da yine bu yıl GSMH'nin yüzde 8'i civarında seyretmesini beklediklerini söyledi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, 2008 yılını, demokrasi çıtasını daha çok yükseltmek, ekmeği daha çok büyütmek, adaleti daha çok yaygınlaştırmak, toplumsal sorunları daha kalıcı çözümlere ulaştırmak için canla başla çalışarak geçireceklerini bildirdi.
''Bunun için yeterli azmimiz, irademiz, sağlam bir öz güvenimiz var'' diyen Erdoğan, çözemeyecekleri hiçbir sorunları olmadığını belirtti. Başbakan Erdoğan, ''Yeter ki, milletçe birlik ve beraberliğimizi koruyalım, yeter ki, demokrasiden, adaletten, hukuk devletinden geriye doğru bir tek adım atmayalım'' dedi.
Türkiye'nin, AK Parti iktidarıyla yakaladığı ekonomik kalkınma ivmesinin, 2007 yılında da yükselmeye devam ettiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: ''Hatırlayınız, 2003 yılı sonu rakamları tek tek belli olmaya başladığında, milletçe büyük bir coşku yaşadık. Ekonominin hemen tüm göstergelerinin, geçmiş yıllara oranla çok hızlı bir iyileşme gösterdiğine şahit olduk.
2004 yılıyla birlikte ise bu göstergelerin artık rekora doğru koşmaya başladığını gördük. 2005 ve 2006 yıllarında ve bu yıl sürekli olarak kendi rekorlarımızı kırdık.
Dikkat ediniz, 2003 yılında, 2004 yılında ekonomide sevindirici başarılar elde ederken, birileri çıkıp, 'kriz sonrası toparlanma', 'küresel iyileşmenin yansıması', 'tesadüf', 'gelip geçici' dediler. Bunun böyle olmadığını, sonraki yıllar gösterdi. İstikrar, güven, kararlılık, disiplin, tutarlılık ekonomiye hakim oldu ve Türkiye, daha önce hiç görmediği derecede bir atılım sürecine girdi.''
"MİLLETİN DESTEĞİ OLMADAN ÇÖZÜME KAVUŞAMAZ"
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin hiçbir sorununun, meselesinin milletin desteği olmadan çözüme kavuşamayacağını belirterek, ''Siyasette de bu böyledir, diplomaside de böyledir, hiç şüphesiz ekonomide de böyledir'' dedi. Recep Tayyip Erdoğan, ''Parlamentoda olan muhalefete soruyorum: Biz, eğer 2000 ve 2001 yıllarındaki krizlerin neden olduğu ruhi çöküntü halini kıramasaydık, yeniden ümitleri yeşertmeseydik, asla bugün geldiğimiz noktaya ulaşamaz, bugün elde ettiğimiz başarıları kaydedemezdik'' diye konuştu.
Milletin; politikalarına inandığını, hedeflerine güvendiğini, kararlılıklarını takdir ettiğini ve bu heyecan içinde ekonomik kalkınma mücadelesi için elinden gelen her türlü desteği sağladığını kaydeden Erdoğan, ekonomide iyimserlik, moral ve güven ortamının son derece önemli bir unsur olduğunu dile getirdi. Başbakan Erdoğan, toplum,
moralini, güvenini kaybettiyse, kötümser bir hale geldiyse, ekonomik hedeflerden dahi bahsedilemeyeceğini söyledi.
"BÜYÜMENİN BİR İLERİ, İKİ GERİ GİTTİĞİ SÜREÇ"
''Enflasyonun yüzde 30'larda seyrettiği bir ortamda, kimden ne bekleyebilirsiniz?'' diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Büyümenin bir ileri, iki geri gittiği bir süreçte, üretim için işçiyi nasıl motive edebilirsiniz, işvereni nasıl motive edebilirsiniz? Böyle bir ortamda, yatırımdan, üretimden, ihracattan, istihdamdan nasıl söz edebilirsiniz? Bakın, son 5 yılda, Irak'taki sıkıntıları gördük, petrol fiyatlarının tarihi zirvelere ulaşmasını yaşadık. Yine bu süreçte, 2004 yılında bir yerel seçim, 2007 yılında bir genel seçim, bir referandum ve bir cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadık. Bütün bunlar ekonomideki moral, güven ve iyimserlik unsurlarını zedeleyebilecek gelişmelerdi, ancak hamdolsun hiç biri bizi hedeflerimizden saptırmadı.
Bundan önce bir seçim dediğimiz zaman, 'seçim ekonomisi' derler, 'acaba bu yılın sonu nasıl gelecek?' diye herkesi bir endişe kaplardı. Ama şimdi böyle bir şey oldu mu? Batıda bize girişimciler hep şunu sordular: 'Acaba seçim ekonomisi, Türkiye'de farklı bir şeyler, olumsuz gelişmeler olabilir mi?...' Biz de kendilerine 'rahat olun, girişimlerinizde bir aksama olmasın' dedik. Onun içindir ki; 2006 yılında uluslararası küresel, doğrudan yatırım 20 milyar doları buldu. Niye? Artık bir istikrar var. Bugün, geleceğe ilişkin net, belirgin, tutarlı, ulaşılabilir hedefler koyan ve bunlara ulaşan, sağlam, dirençli, potansiyeli yüksek bir Türkiye ekonomisi var.''
2008 YILI BÜTÇESİ
Başbakan Erdoğan, 2008 yılı bütçesinin geçen hafta Meclisten geçtiğini ve yasalaştığını anımsatarak gelecek dönemde de aynı disiplin ve kararlılığın sürdürüleceğini ve hedeflerin tutturulacağını ifade etti. Erdoğan, 2008 yılında büyümenin, iç talebin de katkısıyla, yüzde 5.5 civarında gerçekleşeceğini öngördüklerini söyledi.
2007 yılı itibariyle yatay bir seyir izleyen cari açığın, 2008 yılında GSMH'nin yüzde 8'i civarında seyretmesini beklediklerini kaydeden Erdoğan, ''İhtiyatlı para politikalarımız devam edecek, enflasyonda orta vadeli hedeflerimiz de tutturulacaktır'' dedi.
Erdoğan, kamu borç yükünde 2007 yılında önemli oranda gerileme kaydettiklerini dile getirerek, ''2001 yılında yüzde 90.4 seviyesinde olan kamu net borç stokunun GSMH'ye oranının, bu yıl sonu itibariyle yüzde 40'ın altına inmesini beklediklerini bildirdi.
"TÜRKİYE, TARİHİ REKORLARINA YENİLERİNİ EKLEYECEK"
2008 yılında özellikle yapısal reformlar konusundaki kararlılıklarının devam edeceğini ifade eden Erdoğan, ''Allah'ın izniyle, 2008 yılında da Türkiye milletçe çalışacak, üretecek ve 2003 yılından beri olduğu gibi tarihi rekorlarına yenilerini ekleyecektir'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, 2008 yılının, millet başta olmak üzere, bütün insanlık için daha müreffeh, daha adil, barış ve huzur dolu bir yıl olmasını diledi.