Turkish Yatırım Menkul Değerler tarafından hazırlanan "Günlük Bülten"de doların değer kaybetmesiyle birlikte ekonomik dinamiklerin geçerlilik kazanacağı dile getirildi.
Krizin önümüzdeki yıl reel sektöre kayacağı belirtilen bültende şu tespitlere yer verildi;
"OECD, 13 Kasım tarihinde önde gelen ülkelerine yönelik yaptığı tahminler sonrasında dün diğer OECD ülkeleri içinde ekonomik tahminlerini yayınladı. 13 Kasım’da hatırlanacağı üzere 2. Dünya Savaşı sonrasında ilk kez 2009 yılında OECD bölgeleri için ekonomik daralacağı öngörülmüştü. 2009 yılı içerisinde yaşanan bu ekonomik daralmaya karşın en kırılgan ve konut fiyatlarından büyük düşüş beklenen dünkü raporda açıklandı. Altı tane ülke krize karşı en kırılgan ülke olarak sıralandı. Bu ülkelerden 5 tanesi krizden çok olumsuz etkilenen, diğer ülke ise krizi gergin şekilde bekleyen İngiltere,İspanya,İzlanda,Macaristan,Lüksemburg ve Türkiye(!). Bu ülke grubu içerisinde Türkiye’nin de yer alması ancak diğer ülkelere teselli vermek amaçlı olabilir.
Diğer 4 ülkede muhtemel resesyon beklentisi varken, Türkiye’de büyümenin devamı bekleniyor.OECD 2009 yılı içerisinde yaşanacak global OECD tahminlerine göre Türkiye 2008 büyüme tahmini yüzde 3’den yüzde 1,6’ya çekildi. Türkiye için 2009 büyüme tahmini ise yüzde 4,6 seviyesi tahmin edildi. 2009 yılı için Türkiye büyüme beklentisi artık yüzde 1,5 dolaylarında artı-eksi kemikleşmiş görülüyor.2009 büyüme rakamı için Türkiye olarak bir süpriz yapmak istiyorsak, 2009 ilk ve ikinci çeyrek büyüme rakamları ile şaşırtılması gerekecek. 2009’un ikinci yarısından sonra global konjonktür yeniden yukarıya dönecek.Bu yüzden IMF anlaşması ve Perşembe yada Cuma günü açıklanması beklenen ekonomik paketi Türkiye’de 2009’un ilk ve ikinci yarısında ne kadar büyüteceği önemli olacak. Türkiye’ye kriz finans sektöründen değil, beklendiği gibi reel sektörden giriş yaptı. Türkiye’nin ekonomik paketinin amacı ise reel sektörden krizin daha fazla yayılmasını engellemek.
Dünya’ya bakıldığında ise durum çok farklı. ABD, İngiltere ve Avrupa’nın bir çok ülkesinde ise kriz finans sektörünü ardından finans sektörünü kurtaran kamu maliyesini etkiledi ve sonra reel sektöre geçiş yaptı. Dünya’nın bir çok ülkesi finans kesimini hala kurtarmaya uğraşıyor. Dünya’da finans kesimi kurtulduğunda, Merkez Bankaları’nın bilançoları şişti ve Devlet Hazinelerinde para yerine senet var. Şu anda yurtdışında ABD Doları'nın değerlenmesi, pozisyon ve kredilerin kapanması ile ilgili ve gereği. ABD bankalarının yurtdışında fonladığı krediler ve fonlar bittiğinde yine ABD Dolarında şiddetli değer kayıpları yaşanacak. 2009 yılının adı “Kriz Reel Sektör’de” olacak. Eğer kurtarılmış bankalar ve finans sistemi reel sektörü fonlayacaksa, devletler ekstra bir müdahale zorunda kalmayacak. Fonlayamayacaksa, reel sektör yüzünden devletler artık zor durumda kalacak. ABD doları yurtdışında zayıflamaya başladı. Bu piyasaların korkulu rüyası haline gelen fonların ve kredi kapamalarının azaldığını işaret ediyor.ABD Doları zayıflaması, piyasaların güçlenmesi ve dinamiklerin kısa vadede oturması anlamını taşıyacaktır."