Yatırımcılar 2009’u nasıl hatırlayacak bilinmez ancak kesin olan bir şey var ki o da geride kalmakta olan yılın ekonomik açıdan acı tatlı tüm unsurları arındırmış olmasıydı.
Yılın ilk iki ayında ‘dünya ekonomisi elden gidiyor’ naralarıyla borsalar kelimenin tam anlamıyla çakıldı. Ardından ABD’li bankaların batmayacağının anlaşılması ve hatta kâr yazmaya başladıkları yönündeki haberlerin etkisiyle aynı borsalar mart ayından itibaren görülmemiş şekilde yükselişe geçti. Aradan geçen yaklaşık 9 aylık süre
içerisinde dünya borsaları ortalama yüzde 50’lere yaklaşan çıkışlar kaydetti. MSCI Dünya Endeksi bu dönemde yüzde 61 oranında arttı.
Petrol, altın ve çok sayıda emtia kalemi küresel yatırımcıların ilgi odağı haline geldi. Yaşanan gelişmelere bakıldığında, aslında 2010 için karamsar olmak için hiçbir neden yok. Zira tüm veriler düzelmeye işaret ediyor. Ancak dünyanın önde gelen bankalarından uzmanlar yaptıkları açıklamada 2010’un ekonomik anlamda bu yıl gibi kötü geçmeyeceğini ancak rehavete kapılmak için ise henüz çok erken olduğu konusunda uyarıda bulunuyor.
**RESESYON GERİ GELEBİLİR
**
Bankaların 2010’a yönelik tahminleri küçük farklılıklar haricinde büyük ölçüde örtüşüyor. Genel kanı dünya ekonomisinin resesyonu atlattığı yönünde. Şimdi asıl sorun büyümenin hangi ölçüde hayata geçeceği ve daha da önemlisi sürdürülebilir olup olmayacağı. Uzmanlar mevcut büyüme rakamlarının devlet desteğiyle sağlandığına dikkat çekerek bu eğilimin 2010’da sona ermesi gerektiğine işaret ediyor. Yapılan açıklamalara göre bu adım atılmazsa çığ gibi artan kamu borçları 2010’da ülke iflaslarına ve buna bağlı olarak yeni ekonomik çalkantılara neden olacak. Ancak devlet desteğinin kısılması konusunda yanlış zamanlama yapılması toparlanmakta olan dünya ekonomisinin yeniden yavaşlamasına hatta bazı bölgelerin yeniden resesyona düşmesine neden olacak.
**ASYA DAHA RAHAT
**
Bank of Amerika’ya göre finans piyasalarına rahat nefes aldıran düşük faiz politikasının geleceğine yönelik kararlar 2010’un en önemli konu başlıklarından biri olacak. Bankanın tahminlerine göre ekonomik gelişmeler bakımından eli rahat olan Asya ülkeleri faiz artışı konusunda daha erken harekete geçebilecek. Ancak sanayi ülkeleri bakımından karar o kadar kolay olmayacak. BNP Paribas’a göre ABD, AB ve Japon merkez bankaları 2010’un ilk yarısında faiz artışını akıllarından bile geçirmeyecek. Asya ülkeleri ise artan enflasyon endişesi nedeniyle artış konusunda ellerini biraz daha çabuk tutacak. İsviçreli Credit Suisse ise ülkelerin para politikaları konusunda atacakları adımların önemli olmasının yanı sıra asıl önemli inyallerin ABD’nin konut sektöründen beklenmesi gerektiğine işaret ediyor. Buna göre resesyonun çıkış noktası olan ABD’nin konut sektörü iyileşmeden dünya ekonomisi kendine gelemeyecek. Hangi bankanın tahminlerinde haklı olduğunu ise zaman gösterecek.
**Bank Of America
**
Gelişen ülkeler emtiaya olan ilgi artacak
- Resesyondan çıkış süreci hızlı olmayacak. Çıkış hızı para politikalarında alınacak kararlara göre değişecek.
- Bol para politikasının tehlikelerine rağmen faizler erken artarsa ekonomilerin krizden çıkış süreleri uzar.
- Küresel faiz oranlarının artması özellikle tahvil piyasalarını olumsuz etkiler.
- Dolar çok sayıda G10 para birimlerine karşı yeniden değer kazanmaya başlar.
- Gelişmekte olan ülke ekonomilerinin toparlanması ise emtia piyasasını ateşler.
**NOMURA
**
Duran talebin yeniden artması zaman alacak
- 2010 için küresel ekonomide herhangi bir düşüş veya sert şok beklenmiyor.
- Gelecek sene küresel ekonomide büyümenin yüzde 4.2 seviyesinde olacağı tahmin ediliyor.
- Sanayi ülkelerinde büyüme ortalama yüzde 2, gelişmekte olan ülkelerde ortalama yüzde 6,6 olacak.
- Resesyon nedeniyle düşen küresel talebin canlanması tüm dünyada zaman alacak.
**CREDIT SUISSE
**
ABD kendine gelmeden dünya toparlanamaz
- Global piyasalara yönelik volatilite seviyeleri 2009 kadar yüksek olmayacak.
- Ülkelerin bol para politakalarına yönelik kararları, faiz seviyeleri ve mali denge konuları 2010'a damgasını vuracak.
- Dünya ekonomisinin göstereceği performans ise büyük ölçüde ABD konut sektöründeki gelişmelere paralel şekil alacak.
- Bu alanda yaşanacak gelişmeler başta sermaye piyasaları olmak üzere döviz alanında da önemli hareketlenmeleri beraberinde getirecek.
**COMMERZBANK
**
Krizi patlatan riskler henüz geride kalmadı
- 2009'da dünya ekonomisi son 60 yılın en sert düşüşlerini yaşadı.
- 2010'da küresel ekonominin ortalama yüzde 3 oranında büyümesi bekleniyor.
- Ancak 2010 için çok iyimser olmak için yeterli veri yok. Küresel ekonomiye yönelik riskler devam ediyor.
- Dünya ekonomisini resesyona sokan tehlikeler henüz atlatılmış değil.
**BNP PARIBAS
**
Asya ülkeleri enflasyonla savaşacak
- Dünya ekonomisini 2010'da büyüyecekancak büyüme çok sayıda ülkede sürdürebilir olmayacak.
- Asya piyasalarında bulunan bol para enflasyon tehlikesini gündeme getircek.
- Gelişmekte olan ülkeler, sanayi ülkelerine kıyasla faizleri daha erken yükseltmek zorunda kalacak.
- 2010'da AB, ABD ve Japonya merkez bankalarının faiz arttırmaları beklenmiyor.
Habertürk