FİNANS

2019 Yılında Para ve Kur Politikası Raporu

Rapordan: - "TCMB, 2019'da fiyat istikrarının sağlanması hedefi doğrultusunda elindeki politika araçlarını en etkin şekilde kullanmaya devam edecektir" - "Para Politikası Kurulu, 2019'da önceden açıklanan bir takvim çerçevesinde yılda sekiz toplantı yapacaktır" - "Dalgalı döviz kuru rejimi uygulaması devam edecektir" - "Döviz kurunun iktisadi temellerden belirgin şekilde kopması veya aşırı oynaklıkların finansal istikrara dair risk oluşturması halinde bu duruma kayıtsız kalınmayacaktır" - "2018 yılının sonunda yaklaşık 22,5 milyar dolar olması beklenen reeskont kredisi kullanımının 2019 yılında 25 milyar dolar civarında gerçekleşeceği öngörülmektedir"

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 2019 Yılı Para ve Kur Politikası Raporu'nda, "TCMB, 2019'da fiyat istikrarının sağlanması hedefi doğrultusunda elindeki politika araçlarını en etkin şekilde kullanmaya devam edecektir." denildi.

2019 Yılı Para ve Kur Politikası Raporu, bankanın internet sitesinde yayımlandı.

Merkez Bankası'nın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğu anımsatılan raporda, para politikası kararlarının, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer tüm unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak oluşturulduğu belirtildi.

Raporda, TCMB'nin, fiyat istikrarı açısından destekleyici bir unsur olan
finansal istikrarı da gözetmeye devam edeceği vurgulandı.

Enflasyon hedefinin hükümet ile varılan mutabakatla uyumlu olarak yüzde 5 seviyesinde korunduğunun altı çizilen raporda, "Para politikası, enflasyonu bu hedefe kademeli olarak yaklaştıracak şekilde
oluşturulacaktır. TCMB tarafından enflasyon raporlarında güncellenen tahminler,
enflasyonun orta vadede hedefe yakınsarken izleyeceği dezenflasyon süreci için referans
teşkil edecektir. Belirlenen bu patika ile enflasyonun öncelikle tek hanelere indirilmesi, daha
sonra kademeli olarak azalarak yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanması hedeflenmektedir." ifadelerine yer verildi.

Raporda, enflasyon hedefi etrafındaki belirsizlik aralığının, önceki yıllarda olduğu gibi her iki yönde 2 yüzde puan olarak korunduğu hatırlatıldı.

Yıl içinde enflasyon gelişmelerine ilişkin kapsamlı değerlendirmelerin enflasyon raporu aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılacağı bildirilen raporda, yıl sonunda
gerçekleşen enflasyonun belirsizlik aralığının dışında kalması durumunda ise hesap verebilirlik ilkesi gereği hükümete "Açık Mektup" yazılacağı belirtildi.

\

- "TCMB’nin nominal ya da reel herhangi
bir kur hedefi bulunmamaktadır"

Raporda, dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasının devam edeceği vurgulanarak, "Uygulanmakta olan kur rejiminde, döviz arz ve talebini belirleyen esas unsurlar, iktisadi temeller, uygulanan para ve maliye
politikaları, uluslararası gelişmeler ve beklentilerdir." ifadeleri kullanıldı.

TCMB'nin nominal ya da reel herhangi
bir kur hedefi bulunmadığının altı çizilen raporda, ancak, döviz kurunun iktisadi temellerden belirgin şekilde
kopması veya aşırı oynaklıkların finansal istikrara dair risk oluşturması halinde bu duruma
kayıtsız kalınmayacağı vurgulandı.

Raporda, döviz kurundaki hareketlerin fiyat istikrarını kalıcı olarak etkilemesi
durumunda TCMB'nin para politikası duruşunu değiştirerek gerekli tepkiyi vereceği belirtildi.

TCMB'nin,
döviz piyasasının etkin bir şekilde çalışabilmesi için döviz kuru gelişmelerini ve buna dair her
türlü risk faktörünü yakından takip etmeye devam edeceği bildirilen raporda, bankanın gerekli önlemleri almayı ve ilgili araçları
kullanmayı sürdüreceği ifade edildi.

\

- İletişim politikası

Raporda, 2018'de para politikası gelişmelerine ilişkin detaylı bilgi verildi.

Para Politikası Kurulu'nun (Kurul), 2019'da önceden açıklanan bir takvim çerçevesinde yılda sekiz toplantı yapacağı belirtilen raporda, toplantıların 16 Ocak, 6 Mart, 25 Nisan, 12 Haziran, 25 Temmuz, 12 Eylül, 24 Ekim ve 12 Aralık'ta düzenleneceği bildirildi.

Raporda, gelecek dönemde iletişim politikasının destekleyici bir araç olarak etkin bir biçimde
kullanılacağı ifade edildi.

Para politikasının temel iletişim araçlarının kurul duyuruları ve Enflasyon
Raporu olduğu aktarılan raporda, iletişim politikasına ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi:

"Enflasyon Raporu'nun yılda dört defa yayımlanmasına ve para politikası
uygulamalarının kamuoyu ile iletişiminin etkin bir şekilde yapılabilmesi amacıyla
bilgilendirme toplantılarıyla tanıtılmasına devam edilecektir. Ayrıca, belirli bir takvim
çerçevesinde yatırımcılarla gerçekleştirilen teknik içerikli toplantılar ile paydaşlarla
görüşmeler sürdürülecektir. Fiyat istikrarını sağlamanın öneminin kamuoyuyla paylaşılması iletişim politikasının temel
önceliklerinden birisi olacaktır. Basın, akademik çevreler, genel kamuoyu ile iletişim için
basılı ve elektronik yayınların yanı sıra sosyal medya, Herkes İçin Ekonomi mikrositesi gibi platformlar kullanılacak, bu doğrultuda toplantılar, seminerler ve etkinlikler düzenlenecektir.
İktisadi okuryazarlık ve finansal farkındalık seviyesinin artırılmasına yönelik çalışmalar,
iletişim ve bilgilendirme faaliyetlerinin önemli bir bileşeni olmaya devam edecektir.

Finansal İstikrar Raporu'nun yanı sıra para ve kur politikası çerçevesi kapsamında Türk lirası
ve döviz likiditesi yönetimine ilişkin kamuoyuyla paylaşılan duyurular ve TCMB’nin
faaliyetleri ile para politikası uygulamaları hakkında çeşitli platformlarda yapılan sunumlar da
kamuoyunun bilgilendirilmesinde önemli bir paya sahip olacaktır. Bunlara ilaveten, her ay
yayımlanan 'Aylık Fiyat Gelişmeleri' raporu, TCMB tarafından yayımlanan tartışma tebliğleri, ekonomi notları ve blog yazıları ile düzenlenen konferanslar da iletişim politikasının bir
parçası olmaya devam edecektir."

\

- "Enflasyonla mücadele ortak ve bütüncül bir çaba gerektirmekte"

Raporda, enflasyonun hedefin üzerinde seyretmesinde yapısal faktörlerin etkisinin önemli olduğu, enflasyonla mücadelenin ortak ve bütüncül bir çaba gerektirdiği belirtildi.

Bu nedenle, enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal reformlara devam edilmesinin fiyat istikrarına ve toplumsal refaha önemli ölçüde katkıda bulunacağı ifade edilen raporda, "Bu bağlamda, TCMB’nin
yapısal unsurların analizine ve bunlarla ilgili kamuoyunda farkındalığı artırmaya yönelik
çabaları sürecektir. Mali disiplin enflasyonla mücadele açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle para
politikası ile maliye politikası arasındaki eş güdüm enflasyonla mücadele ve makroekonomik
dengelenme açısından büyük önem taşımaktadır. Makro politikaların ve yapısal reformlar
konusunda atılacak adımların etkin bir iletişimle enflasyona odaklı ve eş güdüm içinde

oluşturulması para politikasının hareket alanını genişleterek enflasyonla mücadeleye önemli
bir destek verecektir." değerlendirmesi yapıldı.

\

- "Reeskont kredi kullandırımının TCMB döviz rezervlerine katkısı 23 milyar dolar civarında olacak"

Para ve Kur Politikası Raporu'nda, 2018'e ilişkin TL ve döviz likidite gelişmeleri detayları paylaşıldı. Bu yıl döviz piyasalarında ihale yöntemiyle veya doğrudan döviz satışı

gerçekleştirilmediği belirtilen raporda, enerji ithalatçısı kamu iktisadi teşebbüslerinin 7,2 milyar dolar tutarındaki döviz talebinin TCMB tarafından karşılandığı bildirildi.

Reeskont kredilerinin vade sonunda döviz olarak geri ödenmesi özelliğiyle 2018'de de TCMB döviz rezervlerine en fazla katkıyı sağlayan araç olmaya devam ettiği aktarılan raporda, "2018'in sonunda yaklaşık 22,5 milyar dolar olması beklenen reeskont kredisi kullanımının 2019 yılında 25 milyar dolar civarında gerçekleşeceği, TCMB döviz
rezervlerine katkının 2018 yılı sonunda yaklaşık 14,8 milyar dolar, 2019'da ise 23
milyar dolar civarında olacağı öngörülmektedir." ifadelerine yer verildi.

Raporda, şunlar kaydedildi:

"Küresel para politikaları gelişmeleri, ticaret savaşlarına ilişkin endişeler ve gelişmekte olan
ülke varlıklarına yönelik risk iştahındaki oynaklıklar 2019 yılı için yukarı yönlü risk unsurları
arasında ön plana çıkmaktadır. TCMB, 2019 yılında fiyat istikrarının sağlanması hedefi
doğrultusunda elindeki politika araçlarını en etkin şekilde kullanmaya devam edecektir.
Bankaların TL ve döviz likidite yönetimlerine katkıda bulunmak amacıyla TCMB, 2018 yılında
olduğu gibi piyasa şartları gereğince dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici bir rol
oynamayı sürdürecektir. Ayrıca, TCMB piyasa koşulları elverdiği müddetçe rezervleri artırma
politikasına devam edecektir."

\

- 2019 yılı TL ve döviz likidite yönetimi çerçevesi

Raporda, 2019 yılında TL likidite yöntemi çerçevesinde bir hafta vadeli repo ihalelerinin temel fonlama aracı olarak kullanılmaya devam edileceği bildirildi.

Bankacılık sistemi fonlama ihtiyacının yüksek olduğu günlerde, teklif ve teminat yönetiminin
kolaylaştırılması ve likiditenin haftanın günlerine dengeli dağılımının sağlanması amacıyla
vadeleri 6-10 gün arasında olmak kaydıyla farklı vadelerde birden fazla repo ihalesi
açılabileceği belirtilen raporda, TCMB'nin, likidite yönetiminde araç çeşitliliğini ve operasyonel esnekliğini koruyabilmesi için
teknik nedenlerle açık piyasa işlemleri portföyünde yeterli miktarda DİBS veya Hazine
Müsteşarlığı Varlık Kiralama Şirketi (HMVKŞ) tarafından ihraç edilen Türk lirası cinsi kira
sertifikası bulundurması gerektiği ifade edildi.

Raporda, bu kapsamda, 2018 yılı için nominal 16 milyar TL olarak belirlenen TCMB Açık Piyasa İşlemleri portföy
büyüklüğünün, ilave alım seçeneği saklı kalmak kaydıyla, 2019 yılında nominal 18,9
milyar TL olarak belirlenmesinin planlandığı aktarıldı.

2019'da vadesi gelecek nominal 2,6 milyar TL'lik kısım dahil olmak üzere söz konusu hedefe ulaşmak üzere doğrudan alım işlemlerinin gerçekleştirilmesinin planlandığı raporda, 2019 yılında döviz likiditesi yönetimi çerçevesine ilişkin şu detaylar paylaşıldı:

"TCMB nezdindeki Döviz Depo Piyasasında bankalara toplam yaklaşık 50 milyar dolar limit ile bir hafta ve bir ay vadeli döviz likiditesi imkanı sağlanmaya devam edilecektir. Bankalar kendilerine tanınan limitler çerçevesinde TCMB’ye bir hafta, iki hafta ve bir ay vadeli teminat döviz deposu getirebilecektir.
Enerji ithalatçısı kamu iktisadi teşebbüslerinin döviz ihtiyacının gerekli görülen kısmı Hazine
ve Maliye Bakanlığı ile TCMB tarafından doğrudan karşılanacaktır. Türk Lirası Depoları Karşılığı Döviz Depoları ihaleleri ile Döviz Karşılığı Türk Lirası Swap
Piyasası işlemlerine 2019 yılında da devam edilecektir. İhtiyaç olması durumunda BİST Swap
Piyasasında TCMB taraflı işlem yapılabilecektir.
Piyasa koşullarına bağlı olarak, Türk Lirası Uzlaşmalı Vadeli Döviz Satım İhalelerine ve BIST
VİOP nezdindeki Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz işlemlerine devam edilebilecektir.

Piyasa derinliğinin kaybolmasına bağlı olarak spekülatif davranışlar sonucunda kurlarda
sağlıksız fiyat oluşumları gözlenmesi ve aşırı oynaklık durumlarında piyasaya esnek ihaleler
yoluyla veya doğrudan müdahale edilebilecektir.
Döviz piyasalarında TCMB ile söz konusu piyasalarda işlem yapmaya yetkili bankalar arasında
gerçekleştirilen döviz karşılığı efektif işlemlerine 2019 yılında da devam edilecektir.
TCMB, geçmişte olduğu gibi 2019 yılında da döviz piyasasının sağlıklı çalışması ve döviz
likiditesinin dengelenmesi amacıyla, döviz arz ve talep gelişmelerini yakından takip ederek
gerekli önlemleri almaya devam edecektir."

Raporda, 2020 Yılı Para Politikası Operasyonel Çerçevesi Metni'nin 5 Aralık 2019'da yayımlanacağı belirtildi.

2019 Yılı Para Politikası Kurulu Toplantıları ve Rapor Takvimi şöyle:

PPK ToplantılarıPPK Özetinin İnternet YayınıEnflasyon RaporuFinansal İstikrar Raporu16 Ocak 201923 Ocak 201930 Ocak 2019 06 Mart 201913 Mart 2019 25 Nisan 201930 Nisan 201930 Nisan 2019 31 Mayıs 201912 Haziran 201919 Haziran 2019 25 Temmuz 201931 Temmuz 201931 Temmuz 2019 12 Eylül 201919 Eylül 2019 24 Ekim 201931 Ekim 201931 Ekim 2019 29 Kasım 201912 Aralık 201919 Aralık 2019

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler