AB ile ilişkiler konusundaki son düzlük olarak adlandırabileceğimiz bir haftaya başlıyoruz. AB’nin Türkiye hakkında alacağı karar öncesinde piyasaların dalgalı seyrini sürdürmesini bekliyoruz. Türkiye’nin geçen hafta yapmış olduğu önerinin bu hafta 11 Aralık tarihindeki Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyinde görüşülmesi beklenirken, bu konuda net olarak 14-15 Aralık tarihindeki Devlet Başkanları zirvesinin karar verebileceği belirtiliyor. Bu nedenle 14-15 Aralık tarihleri daha fazla ön plana çıkıyor.
30 Kasım tarihinde AB Komisyon raporunda belirtilen tavsiye kararının büyük ölçüde piyasalarda satıldığını ve piyasalar tarafından sindirildiğini düşünüyoruz. Bunun yanında Türkiye’nin geçen hafta yaptığı öneri Türkiye’ye yönelik algılamalarda kısmende olsa iyileşme sağladı.
Liderler zirvesinde daha önce açıklanan komisyon kararına kıyasla daha yumuşatılmış bir karar çıkması, piyasa beklentilerinin üzerinde olacaktır. Bu gelişmenin piyasalarda başlangıçta soğuk rüzgarlar estirebileceğini ancak kabus olarak algılanmayacağını düşünüyoruz. Askıya alınması beklenen müzakere başlıklarının sayısında azalma olması beklenebilir. Ancak Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirene kadar açılan başlıkların kapatılmayacak olması elbette olumsuz bir gelişme.
Piyasaların Finlandiya’nın hazırladığı karar tasarısının Türkiye aleyhine sertleştiği yönündeki haberlerin etkisiyle güne kararsız başlayabileceğini düşünüyoruz. Bu bakımdan dış piyasalardaki olumlu hava fazla etkili olmayabilir. AB kanadından gelecek haber akışları piyasalar üzerindeki dalgalandırıcı etkisini sürdürecektir.
Endeks için 39800, 41237 seviyelerinin direnç, 38790, 36360 seviyelerinin de destek noktaları olması beklenebilir.
Tahvil Bono piyasasında ise bileşikler %21-22 aralığındaki seyrini sürdürebilir. Döviz piyasasında ise dolar kuru 1.43YTL-1.45YTL aralığında dalgalanabilir.
11/12/2006 09.00