FİNANS

AB Komisyonu: Türkiye bu yıl yüzde 3,7 küçülecek

AB Komisyonu’nun Ekonomik ve Finansal İşler Direktörlüğü 2009 için yayınladığı ilk tahminde Türkiye’de GSYİH’nın bu yıl sabit fiyatlarla yüzde 3.7 küçüleceği, 2010’da ise yüzde 2.2 büyüyeceği öngörüsünde bulundu.

AB Komisyonu Ekonomik ve Finansal İşler Direktörlüğü’nün yılda iki kez yayınladığı tahmin raporlarından ilki yayınlandı. Bahar tahminlerine göre, özel tüketim bu yıl yüzde 5.4 küçülecek, gelecek yıl yüzde 2.2 artış sağlayacak. Kamu tüketimi bu yıl 2.7, gelecek yıl ise yüzde 2.3 artış gösterecek. Brüt sabit sermaye de bu yıl yüzde 7.9 azalma, gelecek yıl ise yüzde 1.8 artış kaydedilecek.

Komisyona göre, ihracatta bu yıl yüzde 6.7 azalma, gelecek yıl yüzde 1.9 artış görülecek. İthalat bu yıl yüzde 15.9 azalacak, gelecek yıl 4.4 artış sağlayacak. Bu yıl GSYİH artışına iç talebin katkısı yüzde 5.3 oranında azalacak, gelecek yıl katkı yüzde 2.2 oranında artacak.

AB Komisyonu’na göre istihdam bu yıl yüzde 2.8 azalırken gelecek yıl binde 8 artış gösterecek. İşsizlikteki artış ise bu yıl toplam iş gücünün yüzde 13.1’i, gelecek yıl ise yüzde 12.9’u olarak tahmin edildi.

Avrupa Komisyonu Ekonomik ve Finansal İlişkiler Direktörlüğü 2009 bahar tahminlerinde Türkiye’deki daralmanın nedenleri arasında “politik belirsizlik” de sayıldı.

AB Komisyonu’nun tahmin raporunda aday ülke Türkiye’ye iki sayfa ayrıldı. Türkiye için “İhracat azalırken imalat sanayii hız kaybediyor” başlığı kullanıldı, burada da altı bölüm halinde Türk ekonomisinin durumu incelendi.

“TİCARET KANALLARI ÜZERİNDEN GÜÇLÜ DARALMA”
Türk ekonomisinin küresel finansal çalkantı yaygınlaşmaya başlamadan önce oldukça yavaşladığı, büyümenin 2002-2006 dönemindeki ortalama yüzde 7.2’lik düzeyden, 2007’de yüzde 4.6’ya, 2008’de ise yüzde 1’e düştüğü belirtilen raporda şöyle denildi:
“Bu, temelde Türkiye’nin spesifik faktörlerine, yani 2006 ortasında para birimindeki güven krizini izleyen para politikası sıkışmasıyla birlikte artan politik belirsizliğe bağlıdır. 2008’in ikinci yarısından başlayarak imalat sektörü dış talep ve ihracattaki keskin düşüş nedeniyle paralize olmuştur. Türkiye Avrupa piyasası için, şu anda küresel talebin çöktüğü otomotiv beyaz eşya gibi mallar için önde gelen bir imalat üssü olmuştu. Sanayi üretimi 2008’in son çeyreği itibarıyla yıldan yıla, yıllık büyümeyi yüzde eksi 1’e getirmek suretiyle yüzde 12.5 azalmıştır.”

"MALİ DENGEYLE BAŞEDİLMESİ GEREKECEK"
Türkiye bölümünün sonunda 2001-1007 arasındaki mali konsolidasyonla karşılaştırıldığında bütçe performansının 2008’in son ve 2009’un ilk çeyreğinde önemli derecede bozulduğu kaydedildi. Buna yerel seçimler öncesi personel harcamalarındaki artış, sosyal güvenlik kurumları ve belediyelere yönelik transferlerle gelirlerdeki azalmanın neden olduğu bildirildi. Raporda “Yerel seçimlerden sonra mali dengeye yeniden kavuşmak, gelir artışında hayal kırıklığı olasılığı varken, bir IMF anlaşması çerçevesinde bile zor bir sınav olacak” denildi. Bütçe açığının bu yıl GSYİH’nın yüzde 4.5’u olacağı, gelecek yıl düşeceği ancak yine yüzde 4’ler düzeyinde olacağı kaydedilirken “Bu nedenle kamu borcunun bu yıl ve gelecek yıl GSYİH’daki alacağı pay itibarıyla büyümesi olasılığı bulunuyor” ifadesi yer aldı.

2009’DAKİ DERİN DURGUNLUĞU 2010’DA HAFİF BİR CANLANMA İZLEYECEK
Türk ekonomisinin bu yıl ihracatta daralma, iç talebin hızlı biçimde azalması ve dış finansman engelleriyle karşı karşıya kalacağı kaydedilirken şöyle denildi:
“İhracat, sanayi üretimi, kapasite kullanımı, bankaların verdikleri krediler ve sermaye malı ithalatı üzerine en son verilerin tümü 2009’da derin bir daralmaya işaret ediyor. Ekonominin reel olarak yüzde 3.7 dolayında küçülmesi ama önceki durgunluk dönemlerinden farklı olarak bunun bir bankacılık/finans krizi tarafından tetiklenmemesi bekleniyor. Bankacılık sektörü 2001 krizinden sonra yeniden yapılandı, şu anda iyi bir sermaye yapısına sahip ve zehirli varlıklarla para biriminin yanlış değerde olması gibi konulardan sadece sınırlı bir şekilde etkilenmiş durumda. Merkez bankası parasal rahatlama sağlarken, dış finansal sınırlılık ve kredi kalitesinde kötüleşme gibi koşullar arasında bankaların ödünçlerindeki artışın sürdürülebilir olması, mümkün değildir. Bu nedenle özel tüketimin 2009 yılında yüzde 5.5 dolayında düşmesi beklenmektedir. Toplam iç tüketimdeki azalma, kamu tüketim harcamalarında, yerel seçimler çerçevesinde artan kamu harcamaları ve hükümetin teşvik paketleri sonucunda halen devam eden artış nedeniyle azalabilir. İç talep bileşenleri arasında özel yatırımlar en ağır azalışa uğramaktadır. Dış ortam 2009’da çöken ticaretin ekonomik etkinliğin gerilettiği elverişsiz konumunu koruyacaktır. Tahminle ilgili riskler azalış tarafında kalacak ve iyileşmenin küresel koşullardaki satış değerlendirmelerinden dolayı önceki dönemlerdeki kadar canlı olmamasını getirecektir. Bununla birlikte bankacılık sisteminin göreceli gücü ve envanter ayarlamaları, 2010’da GSYİH’da yüzde 2.25’lik bir artış gerektirmektedir. İthalat dinamikleri ihracatın dinamiklerin bir kez daha aşarken hem iç talep hem de dış ticaretin büyüme bölgesine geçmesi beklenmektedir.”

"DIŞ DENGESİZLİK ARTIK TEHDİT DEĞİL"
Dış işlem düzeltmelerinin durgunluğun aşılması için bir ümit ışığı olduğu belirtilen raporda, hammadde ve petrol fiyatlarındaki artış dolayısıyla 2008’de cari işlemler açığının yükseldiği belirtildi, çöken petrol fiyatlarından kaynaklanan pozitif ticaret haddi şokunun iç talep ve ithalattaki azalmayla birleşince ticaret ve cari işlemler açıklarında büyük daralmanın görüleceği kaydedildi. Raporda, “Tahminimiz 2009’da cari işlemler açığının GSYİH’nın yüzde 1.7’sine düşmesi yönündedir. Şayet aşağı yönlü risk tahminleri gerçekleşirse Türkiye 2009’da bir cari işlemler açığından uzak durabilir. Devam edecek iyileşmeyle cari işlemler açığı 2010’da yeniden artabilir” denildi.

ENFLASYON HEDEFİN ALTINDA AZALACAK
AB Komisyonu tahminlerine göre enflasyon da bu yıl yüzde 7.5’lik hedefin altında gerçekleşecek ve 2010 yılında yüzde 6.5 hedefini biraz aşacak. Raporda, emek piyasasının durgunluğa karşı bağışık olmadığı belirtilirken tarım sektörü dışarıda tutulsa bile emek piyasasındaki kötüleşmenin önemli olacağı kaydedildi. Tahmin raporunda, “İşsizlikte hızlı bir azalma, 2010’daki ılımlı iyileşme sırasında bile olası görülmüyor” denildi. (ANKA)

Hissenet
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler