İSTANBUL (AA) Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, "Bayram tatili 9 gün olmasaydı ihracatımızda yüzde 10’un üzerinde bir artış görecektik. Ağustos ayında eksik iş günü sebebi ile yaşadığımız kaybı eylül ayında telafi edeceğiz. Ekim, kasım ve aralık aylarında da çift haneli ihracat artışı öngörüyoruz." ifadelerini kullandı.
Gülle, TİM'in ağustos ayı ihracat verilerine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, ağustos ayında ihracatın önemli bir bölümünün TL ile yapıldığını aktardı. Ağustos ayında 169 ülkeye ihracatta TL kullanıldığını dile getiren Gülle, toplam 3,4 milyar TL tutarında ihracatın Türk lirası ile yapıldığını bildirdi.
Ağustos ayında avro ve dolar paritesindeki hareketin ihracata etkisinin ise negatif yönlü olarak 129,6 milyon dolar olduğunu anlatan Gülle, bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milli paranın ticarette daha fazla kullanılmasına özel önem verdiğini anımsattı. Gülle, "Milli paramızın ticarette daha fazla kullanımı hepimizin ortak arzusu. Kurdaki dalgalanmanın piyasayı etkilediği bu günlerde TL’nin değerini koruyabilmemiz adına TL’nin uluslararası ticarette kullanılmasını artırabilmemiz çok önemli. Şu anda TL ile ihracatımız toplam ihracatımızın yüzde 4,7 sini oluşturuyor. Bu oranı yukarılara çıkarmamız gerekli" ifadelerini kullandı.
-Yemen'e ihracat 4 katına çıktı
İhracat pazarlarına bakıldığında ağustos ayında 219 ülkeye ihracat gerçekleştirildiğini bu ülkelerden 96’sına ihracatta artış yaşandığını belirten Gülle, en çok ihracat gerçekleştirilen ilk 5 ülkenin Almanya, İngiltere, Irak, ABD ve İspanya olduğunu bildirdi. Gülle, Bunların yanında, ihracat artışında dikkati çeken ülkelerin de olduğunu vurguladı.
Gülle, ihracatın Yemen’e 4, Senegal ve Cibuti’ye de 2 katına çıktığını kaydetti.
Ağustos ayı içerisinde Rusya’ya ihracatın yüzde 16 artışla 273 milyon dolara ulaştığını anlatan TİM Başkanı Gülle, bakanlık seviyesinde yapılan temasların ardından, Rusya ile ekonomik iş birliğinin daha da derinleştiğine dikkati çekti. Gülle, "Özellikle vize serbestisi konusunda önemli aşamalar kaydedildi. Yakın zamanda, Rusya’ya seyahat edecek iş insanlarımıza vize kolaylığı sağlanmasını bekliyoruz. Bu gelişmenin ardından, ülke ile ticaretimizin çok daha üst seviyelere çıkacağına inanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın, 7 Eylül tarihinde Tahran’da Rus ve İran liderleriyle yapacağı üçlü zirve ile birlikte bu ülkelerle olan ikili ticaretimizin de önemli oranda artacağını umuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bugün ve yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önderliğinde Kırgızistan’da önemli temaslar gerçekleştireceklerini aktaran Gülle, Türkiye'nin bölgeye olan ticaretini geliştirmek için atılabilecek tüm adımları masaya yatıracaklarını, dost ve kardeş ülkeler ile önemli anlaşmalara imza atarak, Orta Asya bölgesindeki ticari etkinliği artırmayı hedeflediklerini kaydetti.
Gülle, "Bayram tatili 9 gün olmasaydı ihracatımızda yüzde 10’un üzerinde bir artış görecektik. Ağustos ayında eksik iş günü sebebi ile yaşadığımız kaybı eylül ayında telafi edeceğiz. Ekim, kasım ve aralık aylarında da çift haneli ihracat artışı öngörüyoruz." ifadelerini kullandı.
Özellikle korumacı politikaların yükseldiği bu dönemde Türkiye'nin yönünü çevirdiği, Latin Amerika, Afrika ve Güney Doğu Asya bölgelerinde Peru, Nijerya, Bangladeş ve Çin gibi ülkeler başta olmak üzere ocak ayından bu yana ihracatın ortalama yüzde 30 arttığına dikkati çeken Gülle, dünyanın dört bir yanına düzenledikleri ticaret heyetleri ile ihracatçıları doğrudan alıcılarla görüşme fırsatı yarattıklarını kaydetti.
Gülle sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yeniden dış pazarlara ağırlık vererek alternatif pazarlar geliştirmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede faaliyetlerimiz tüm hızıyla devam ediyor. Dünyanın dört bir noktasında 7/24 fuar mantığıyla çalışan Türkiye Ticaret Merkezlerimizi hizmete açmaya devam ediyoruz. Önümüzdeki günlerde İngiltere’ye giderek Londra’daki TTM ofisimizin açılışını gerçekleştireceğiz."
-AB’deki performansımız daha da artacak
Ülke gruplarında ise Avrupa Birliği'nin (AB) her zaman olduğu gibi lider olduğunun altını çizen Gülle, AB’ye ihracatın ağustosta yüzde 6,1 azalarak 5,6 milyar dolar olduğunu belirten Gülle, ancak bu durumun tek sebebinin eksik olan 4 iş günü olduğunu dile getirdi.
AB’nin ihracattaki payının yüzde 45,5 seviyesinde olduğunu bildiren Gülle, "Özellikle geçtiğimiz günlerde dört bakanımızın ortak yaptığı Reform Eylem Grubu toplantısı, Avrupa Birliği ile ilişkilerimizde daha yakın temasların olacağı, ortak çalışmaların artacağı bir döneme gireceğimizin işaretçisi. Özellikle Gümrük Birliği’nin güncellenmesine ilişkin müzakerelerin tekrar başlatılması süreci, bizleri yakından ilgilendiriyor. AB’ye vize serbestisine yönelik çalışmalar da iş dünyamızın hassasiyetle izlediği önemli bir konu. İnşallah hükümetimizin attığı adımlarla, yakın zamanda bu konularda ciddi ilerlemeler sağlayacak ve ilişkilerimizi hiç olmadığı kadar yukarı seviyelere taşıyacağız." açıklamasında bulundu.
Eylül ayının sonunda gerçekleşecek olan Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son dönemde içinden geçilen sıkıntılı durumun gerçek sebeplerini tüm dünya liderlerine birinci ağızdan anlatmasını beklediklerini ifade eden Gülle, diğer taraftan özellikle ABD ile liderler seviyesinde gerçekleşmesi muhtemel olumlu görüşmelerin de ikili ticari ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olabileceğini düşündüklerini kaydetti.
Son dönemdeki ekonomik gelişmelere değinen Gülle, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak zor bir ağustos ayı geçirdik. Özellikle kurlardaki dalgalanma iş dünyasında kısa süreli de olsa bir karışıklığa sebep oldu. Eximbank ile yaptığımız protokol kapsamında, TİM ve ihracatçı birliklerimizin elinde bulunan atıl fonları ve yedek akçeleri Eximbank’a devrederek, ihracatçılarımızın kurdaki dalgalanmadan dolayı sermayeye erişim problemleri yaşamamaları için kaynaklarımızı seferber ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ihracat vizyonunu ülke bazında bir seferberliğe dönüştürdük. İhracatı kendimize ana istikamet belirledik.
Türkiye olarak bir cari açık sorunu yaşıyoruz. Her zaman olduğu gibi tekrar belirtmek istiyorum ki, cari açık problemimizi ihracat ile aşmamız mümkün. Üretimde kapasite kullanımımız her ne kadar son dönemde yüzde 80’in altına gelmiş gibi görünse de artık aynı imalat stratejisi ile ekonomimizi büyütmemiz zor. Türkiye’nin en büyük potansiyellerinden birisi olan Hizmet ihracatını daha aktif bir hale getirebilmek için yeni kurulan Hizmet İhracatçıları Birliğimiz sürekli projeler geliştiriyor. Bunun dışında diplomatik anlamda özellikle Rusya ile ilişkilerimizin normalleşmesinin sonucunu bu yaz turizm sektöründe gördük. Bu başarı turizm gelirlerimize yansıyarak hizmet ihracatımızda ciddi artışlara sebep oldu. Bu da cari açığımızı azaltan etkenlerin başında geliyor."
(SÜRECEK)