Banka yöneticilerinin yüzde 40'ı cari açığın azalacağını, yüzde 30'u artacağını ve yüzde 30'u da aynı kalacağını tahmin ediyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu(BDDK) "Bankacılık Sektörü Yönetici Kesimi Beklenti Anketi - Temmuz 2006" sonuçlarını yayınladı.
Bankacılık Sektörü Yönetici Kesimi Beklenti Anketinin Haziran 2006 ayı sonuçları seksen üç üst düzey banka yöneticisi tarafından dolduruldu.
Anketinin sonuçları,uluslararası ve ulusal piyasalardaki son dönemdeki hareketliliğin etkisiyle katılımcıların genel olarak beklentilerinin önceki anketlerdekilere göre oldukça değiştiğini gösterdi.
Ankette, önümüzdeki üç aylık dönemde bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü ve kredi hacimlerinde büyüme beklentisinin azalarak da olsa devam etmekte olduğu, bunun yanında aynı kalacak yönündeki beklentilerde artış olduğu gözlendi.
Önümüzdeki 3 aylık dönemde katılımcıların yüzde 89'u TÜFE'de, yüzde 63'ü iç borçlanma faiz oranlarında artış beklentisi içinde olduğunu bildirdi. Bir önceki anket döneminde TÜFE ve iç borçlanma faiz oranlarındaki artış beklentileri sırasıyla yüzde 11 ve yüzde 4 düzeyinde kalmıştı.
Buna karşılık, bütçe açığındaki azalmaya yönelik olumlu beklentinin değişmediği ancak, cari açıktaki artış beklentilerinin tersine döndüğü görüldü. Katılımcıların yüzde 40'ı cari açığın azalacağını, yüzde 30'u artacağını ve yüzde 30'u da aynı kalacağını tahmin etti.
Ankette şu sonuçlar ortaya çıktı:
"ABD Dolarına ilişkin değişim beklentisi ise yüzde 45 oranında aynı kalacak yönünde gerçekleşmiştir. Bir önceki anket dönemine göre ABD Dolarına yönelik artış beklentisi azalmış olduğu için bundan sonra kurlarda önemli bir oynaklık beklenmediği sonucuna ulaşılabilir.
Mevduat ve bankalararası para piyasası faiz oranları ile bankaların yurt dışı borçlanma faiz 'spread'lerine ilişkin önceki dönemdeki azalma beklentileri yerini artış beklentilerine bırakmıştır. DTH faiz oranlarında ise önceki döneme paralel olarak artış beklentisi devam etmektedir.
Diğer yandan, konut kredileri, diğer tüketici kredileri ve ticari kredilerin faiz oranlarında da artış yönündeki beklentiler ağırlıktadır. Kredi kartı faiz oranlarının ise yüzde 66 oranında aynı kalması beklenmektedir.
Bankacılık sektörü toplam nakdi ve gayri nakdi kredi hacimlerine ilişkin beklentilerin aynı kalacak ve azalacak yönünde değiştiği görülmektedir. Ancak, özellikle nakit kredi hacminde belirgin bir yönelim ortaya çıkmamaktadır. Sektör temsilcilerinin yüzde 39'u kredi hacminin aynı kalmasını beklerken diğer katılımcıların yarısı artma, yarısı azalma yönünde tahminde bulunmaktadır. Aynı şekilde konut ve taşıt kredisi hacimlerine ilişkin beklentiler, ağırlıklı olarak aynı kalacak ve azalacak yönünde gerçekleşmiştir. Kredi kartı kredi hacmi beklentisi ise yüzde 46 oranında artacak, yüzde 43 oranında ise aynı kalacak şeklinde gerçekleşmiştir.
Takipteki tüketici kredileri ve ticari kredilerin hacminde ise önceki dönemlerde olduğu gibi artış yönündeki tahminler ağırlıktadır.
Ticari krediler (KOBİ hariç) ve KOBİ?lere verilen kredilerin hacmine ilişkin tahminlerde bir önceki döneme göre artma beklentisinde düşüş olmasına rağmen, bu krediler için artma beklentisi sırası ile yüzde 31 ve yüzde 41 olarak gerçekleşmiştir.
Anket katılımcıları ticari kredi hacmini etkileyebilecek en önemli faktörler olarak sırasıyla uluslararası piyasalardaki gelişmeler, ticari iç talepteki artma/azalma ve ticari kredi faiz oranlarını görmektedirler. Tüketici kredisi hacmini etkileyecek en önemli faktör olarak öncelikle 'kredi faiz oranları', sonra da 'tüketim talebindeki artma/azalma'görülmektedir. Dolayısıyla, öncelikle faiz oranlarındaki artışın sonra da talepteki daralmanın tüketici kredilerinde yavaşlamaya neden olması beklenmektedir.
Bankacılık sektörü aktif büyüklüğüne ilişkin beklentiler ise yüzde 51 oranında artacak ve yüzde 42 oranında aynı kalacak şeklinde gerçekleşmiştir. Katılımcıların yüzde 60'ı bankacılık sektörünün karlılığının azalacağını beklemektedir. Banka karlılığını etkileyecek en önemli etken olarak ise yüzde 77 oranında faiz marjındaki değişmeler görülmektedir. Bir önceki anket döneminde de bankacılık sektöründeki en fazla artış göstermesibeklenen fon kaynağı olan mevduat, Temmuz-Eylül 2006 dönemi için yüzde 64 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde sermaye piyasası kaynaklı fon beklentisi azalırken, para piyasası kaynaklı fonlarda artış beklendiği gözlenmektedir.
Bankacılık sektörü yabancı sermaye payına yönelik olarak artış beklentisi bir önceki döneme göre azalmış olmakla beraber, yüzde 72 oranında bir artış beklentisi devam etmektedir. Katılımcıların yüzde 28?i yabancı payında bir değişme beklememektedir.
Makroekonomik gelişmeler yüzde 70 oranında bankacılık sektörünü en fazla etkileyecek faktörler olarak tahmin edilmektedir. Bankacılık sektörünün taşıdığı risklere ilişkin beklentiler hakkındaki cevaplar incelendiğinde en önemli görülen risk kaynağının yüzde 63 ile faiz riski olduğu, kredi riskinin ise bir önceki döneme göre ciddi bir düşüş göstererek yüzde 19 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Katılımcıların, kur riskine ilişkin değerlendirmelerinde ise önceki döneme göre değişiklik olmamıştır.
Bankacılık sektöründeki en fazla gelişme beklenen faaliyet alanı olarak bireysel bankacılık, bir önceki döneme göre düşüş göstermesine rağmen, yüzde 47 olarak ilk sırada yer almaktadır.
Anket sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde bankacılık sektörü yöneticilerinin, mevduat ve faiz oranlarında artış, enflasyonda yükseliş ve kredi hacmindeki artışta yavaşlama veya hafif daralma beklentisi içinde olduğu görülmektedir. Bununla beraber, GSMH?de, sektörün toplam aktif büyüklüğünde ve yabancı payındaki artış beklentileri yavaşlayarak da olsa devam etmektedir. Sektörü en fazla etkileyecek unsur olarak da makroekonomik gelişmeler görülmektedir."