FİNANS

Başbakan Erdoğan, IMF'ye rest çekti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, IMF'nin 'yatırımları durdur, büyümeyi düşür, bütçeni indir' demesi halinde böyle bir anlaşmaya 'evet'demeyeceklerinin altını çizerek, "Biz kendi yağımızla kavrulmasını biliriz, eğer IMF bize bu sıkıntılı dönemde 'ben sizlere borç vermiyorum' derse, vermeyebilir.
Vermek zorunda da değil. Çok da ihtiyacımız yok. Türkiye güvenli bir limandır" dedi. Erdoğan, mevduat garantisini belirleme yetkisini TMSF'den alıp Bakanlar Kurulu'na devreden yasal düzenlemeye ilişkin de, "Yetki alıyorsak krizi ortadan kaldırmak ve krizi yönetmek için biz böyle bir yetkiyi alırız. Nitekim de talep edişimizin altında yatan gerçek de budur. Bu kriz dönemini çok daha farklı, çok daha olumlu istikamette yönetebilmek içindir" değerlendirmesini yaptı.

Başbakan Erdoğan, resmi davetlisi olarak Ankara'da bulunan Kırgızistan Başbakanı İgor Çudinov ile bir araya geldi. Başbakanlık Merkez Bina'da yaklaşık 1.5 saat süren baş başa ve heyetlerarası görüşmenin ardından iki başbakan, ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan ve Çudinov, basın toplantısından önce de Türkiye ile Kırgızistan arasındaki uzun vadeli ekonomik ve ticari işbirliği anlaşmasına imza attı.

Başbakan Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada İstanbul'da yapılan Dünya Ekonomik Forumu'na katılan ve resmi ziyaret gerçekleştiren Çudinov ile çok verimli görüşme yaptıklarını söyledi. Erdoğan, "Görüşmede ülkelerimiz arasında tarihi bağlardan kaynaklanan dostluk temelindeki ikili ilişkilerin daha ileriye taşınması konusundaki ortak irademizi tespit ettik. Bundan sonraki süreçte neler yapabileceğimizi etraflıca görüştük. İki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında fikir teatisinde bulunduk, pek çok konuda görüş birliğinde olduğumuzu teyit ettik.

Gerek ülkemiz gerek Kırgızistan'ın gündeminin üst sıralarında yer alan terörle mücadele, kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi, yasadışı göç, uyuşturucu kaçakçılığı ve örgütlü suçlarla mücadele konusundaki kararlılığımızı teyit ettik" şeklinde konuştu. Erdoğan, iki ülke arasındaki ticaret hacminin arttırılması konusunda da görüş birliğine vardıklarını belirterek, ayrıca yatırımların teşviki ve yatırımların önündeki engellerin kaldırılması konularını da ele aldık. Başbakan Erdoğan ayrıca, Türkiye BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine tam destek veren Kırgızistan'a teşekkür ettiğini de açıkladı.

Kırgız Başbakan İgor Çudinov ise, Türkiye ile ilişkilere büyük önem verdiklerini ifade ederek, görüşme sırasında çok geniş kapsamlı işbirliği
konularını ele aldıklarını ve ileride bunları nasıl geliştirebileceklerini konuştuklarını bildirdi. Kırgızistan'da, Türkiye'nin en önemli ticari, yatırım
partneri olarak nitelendirildiğini kaydeden Çudinov, "Kırgızistan'da Türkiye ile ilgili olaylar yakından takip ediliyor. Gerek ekonomide gerek uluslararası alandaki başarılarınızdan dolayı tebrik ediyorum.

Türkiye'nin uluslararası alanda itibarının artmasından çok memnunuz" dedi.

Açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Başbakan Erdoğan, Kırgız gazetecinin küresel krizle birlikte durgunlaşan inşaat sektörünü desteklemek için hangi tedbirlerin alındığını sorması üzerine, 2008 yılbaşı itibariyle bir sıkıntılı sürecin başladığını, ancak demir ve çimentodaki fiyat artışının bu son küresel krizle bağlantılı olmadığına dikkat çekti. ABD'de konut sektörüyle bağlantılı bir sıkıntının başladığını anlatan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin toplu konut nedeniyle bu alanda sürekli bir hareketliliği yaşadığını, şu ana kadar 320 bin konut yapıldığını, hedeflerinin ise 500 bine ulaşmak olduğunu bildirdi. "İnşaatlarımız durmuyor, devam ediyor" diyen Erdoğan, çimento fiyatlarındaki artışların süreci durdurduğunu söyledi. Erdoğan, "Devlet olarak yatırımlarımızı durdurmadık, yatırımlarımıza devam ettik. Bu süreçte aldığımız bazı tedbirler oldu. Demir fiyatlarına yönelik bir düzenleme oldu ama dünyada demir çelik fiyatlarındayönelik ciddi düşüş söz konusu. Çimentoda da düşüş var.

İnşaat sektörü inanıyorum ki yeniden hareketli bir döneme girecektir. Bizdeki bu tablo" değerlendirmesini yaptı.

Başbakan Erdoğan, mevduat garantisini belirleme yetkisini TMSF'den alıp Bakanlar Kurulu'na devreden yasal düzenlemeye ilişkin bir soru üzerine de, "Yetki alıyorsak krizi ortadan kaldırmak ve krizi yönetmek için biz böyle bir yetkiyi alırız. Nitekim de talep edişimizin altında yatan gerçek de budur. Bu kriz dönemini çok daha farklı, çok daha olumlu istikamette yönetebilmek içindir" dedi.

Erdoğan, IMF ile Stand-By anlaşması konusunda gelinen noktanın sorulması karşısında da, IMF'ye yönelik üslubunu sertleştirdi. Türkiye'nin kendi yağıyla kavrulmasını bilen bir ülke olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları söyledi: "IMF bu noktada karşılıklı çıkara dayalı olarak bir yaklaşım gösterecek olursa biz zaten daha önce de ifade ettiğim gibi IMF'ye karşı olumsuz bir tavrın içinde olan bir yönetim veya ülke değiliz ama dediğim gibi bizim ümüğümüzü sıkıp da, 'yatırımları durdur, büyümeyi düşür, bütçende şu kadar aşağı indir', derse bu çalışma demektir. Biz çalışan ülkeyiz, çalışan bir hükümetiz, çalışan bir yönetimiz. Dolayısıyla böyle bir anlaşmaya 'evet' diyemeyiz. Bu konuda bütçede bizim bazı rezervlerimiz var.

Maliye Bakanıma ve ilgili arkadaşlarıma bu konuda gerekenleri söyledim. Aynı şekilde büyümede hedeflerimiz var. Bir defa bu hedefin altına düşemeyiz, dedik. Bunu da arkadaşlarım kendilerine ilettiler. Bunun yanı sıra yatırımlardan da bu çerçeve içerisinde zaten vazgeçemeyiz, yatırımlarımıza da devam ediyoruz. Türkiye büyüyen ve kalkınan bir ülke. Yıllarca geri kalmışlı , görüşme sırasındağın bedelini ağır ödemiş bir ülke. Bu makas açığını kapatmaya çalışan bir ülkeyiz. Yani sen kalkıp da 'karayolları inşaatlarını durdur' diyecek olursan, kusura bakma öyle bir şeye de mecbur değiliz. Biz kendi yağımızla kavrulmasını biliriz. Bu altyapı çalışmalarını da, üstyapıya yönelik çalışmalarımızı da sürdüreceğiz. Bu konuyla ilgili olarak da eğer IMF bize bu sıkıntılı dönemde 'ben sizlere borç vermiyorum' derse, vermeyebilir. Vermek zorunda da değil. Çok da ihtiyacımız yok. Bunu da özellikle söylemek istiyorum. Geçenlerde Merkez Bankası Başkanım da konuyla ilgili açıklamasını yaptı. Ben de bunu özellikle yeniden ifade etmek istiyorum. Türkiye güvenli bir limandır."
YIL 2003... AYNI ERDOĞAN IMF'Yİ İŞTE BÖYLE SAVUNMUŞTU

Tarih: 20/04/2003..... Yer: İstanbul... MÜSİAD'ın genel kurulu yapılıyor. Bir süre öncesine kadar eski Devlet Bakanı Kemal Derviş'i IMF'nin memuru olmakla suçlayan Erdoğan, bakın o tarihte IMF'ye e teslim bayrağını hangi sözlerle çekmişti:

"Eğer IMF'yi tanımazsanız, dünya da sizi tanımaz. IMF'siz yerinizden bile kıpırdayamazsınız. Ne bir kuruşluk ihracat, ne de bir kuruşluk ithalat yapabilirsiniz. Bu dünyada yaşıyorsanız IMF'yi tanıyacaksınız. Tanımazsanız yerinizde sayarsınız. Seçimden önce bazılarının söylediği gibi, 'IMF'yi gönderirim' demek Türkiye'nin gerçeklerine kesinlikle uymaz!"

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler