FİNANS

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek: (2)

"Yeni dönemde terör tehdidinin azalmasıyla OHAL devam etmeyecek" - "Türkiye, kendisini savunmak için ek tedbirlere ihtiyaç duydu. Bu tehditleri kontrol altına aldığımızda dışarıda Türkiye'nin algısını bozmaya yönelik bu malzemeyi ellerinden alacağız" - "Seçim sonrasında enflasyon ve cari açıkla mücadeleyi önceliklendirerek, bu alandaki kaygıları azaltacağız" - "(Londra ziyareti) Bir daha ki yatırımcılarla olan toplantıma, bütün samimiyetimle söylüyorum CHP'den kim gelmek istiyorsa memnuniyetle kendilerini de götürürüm"

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Yeni dönemde terör tehdidinin azalmasıyla OHAL devam etmeyecek. Türkiye, kendisini savunmak için ek tedbirlere ihtiyaç duydu. Bu tehditleri kontrol altına aldığımızda dışarıda Türkiye'nin algısını bozmaya yönelik bu malzemeyi ellerinden alacağız." dedi.

Şimşek, TRT Haber'de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili not kararını değerlendiren Şimşek, ülkenin kredi notunu ağustos ayında gözden geçireceğini duyuran Standard & Poor's'un seçim kararının açıklamasının ardından not indiriminde bulunmasının tesadüf olmadığını ifade etti.

Şimşek, seçim kararına piyasaların olumlu tepki vermesine rağmen, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin notunu düşürmek üzere izlemeye aldıklarına dikkati çekerek, "Bunun takdirini milletimize bırakıyorum. Zamanlamasının manidar olduğu ortada. Merkez Bankası güçlü bir tepki verdi, gereğini yaptı. Hemen sonrasında Halk Bank'a ilişkin asılsız dedikodular ortaya atıldı. Bankaların, notu izlemeye almaya başladılar. Biz, doğru politika tepkisini vermişiz, enflasyonla mücadele ve cari açığı kontrol altına almak için para politikasını sıkılaştırmışız. Türkiye'nin doğru olanı yaptığını söylemeleri gerekirken, Türkiye'yi not düşürmek üzere izlemeye aldılar." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bankaların sermayesi, küresel normların iki katı"

Türkiye'de bankacılık sektörünün güçlü olduğunu vurgulayan Şimşek, şöyle konuştu:

"Bankaların en önemli özelliği sermayelerinin güçlü olması. Dünyada sermaye yeterlilik oranınız yüzde 8 ise yeterli bulunuyor. Türkiye'de bu oran martta yüzde 16,7 idi. Bankacılık sektörünün kur ve faiz şoku nedeniyle olumsuz etkilendiğini düşünerek bu oranı yüzde 15'e düşürdük. Türk bankalarının sermayesi, küresel normların neredeyse iki katı, şoklara karşı dayanıklı. Batık kredilerin toplam kredilere oranı yüzde 2,9. Yapılandırılan kredilerin, toplam kredilere oranı ise yüzde 3,8. Bunun yüzde 80'inde rutin olarak ödemeler yapılıyor. Bunları dikkate aldığınızda, sermaye yeterlilik oranı hiçbir şekilde yüzde 14'ün altına düşmüyor, yani sistem sağlam."

Şimşek, ekonomide küresel bazda her şeyin güvene bağlı olduğuna işaret ederek, oluşturulmaya çalışılan olumsuz algının maliyetleri artırdığını ve finansmana erişimi zorlaştırdığını anlattı.

Cari açık, kısa vadeli ve orta uzun vadeli borcun milli gelire oranına da değinen Şimşek, "Bu borçların önemli kısmı dışarıdan satın alınan mal ve hizmetlere, makine, teçhizata, bankacılık sisteminin kısa vadeli bulduğu sendikasyonlara ilişkindir. Brüt rakam yüksek ama bu borçları çevirmekte Türkiye hiçbir zaman sorun yaşamadı." ifadesini kullandı.

Şimşek, seçim sonrasında enflasyon ve cari açıkla mücadeleyi önceliklendirerek, bu alandaki kaygıları azaltacaklarını vurguladı.

Merkez Bankası'nın gereken adımları attığına işaret eden Şimşek, şunları kaydetti:

"Kamu harcamaları kontrol altına alma konusu en üst düzeyde Cumhurbaşkanımız tarafından ifade edildi. Kur riskini yönetmek için makro ihtiyati tedbirler getirdik. İhracat geliri olmayanların dövizle borçlanmasına sınırlama getirdik. Yapacağız demiyorum, yaptık, yapıyoruz. Seçim sonrasında önümüzde 5 yıllık dönem var. İlk bir yılda yapısal dönüşüm ve reformlar için gereken adımları atacağız. Türkiye'nin başına son yıllarda gelmeyen felaket kalmadı. Bugünkü ekonomik durumla bu felaketler arasında ilişki olmadığını iddia etmek cehalet olur. Bir gün dahi ihtiyaç değilse OHAL'in devamını istemiyoruz, ama şartlar Türkiye'yi zorladı. Allah'ın izniyle yeni dönemde terör tehdidinin azalmasıyla OHAL de devam etmeyecek. Hain darbe girişimi devlete, demokrasiye, hukuk devletine karşı karmaşık bir saldırıydı. Türkiye, kendisini savunmak için ek tedbirlere ihtiyaç duydu. Bu tehditleri kontrol altına aldığımızda dışarıda Türkiye'nin algısını bozmaya yönelik bu malzemeyi de ellerinden alacağız."

- "Türkiye'nin büyüme potansiyelini artıracağız"

Hükümetin bugüne kadar sağlık, yargı, eğitim, vergi, Ar-Ge ve sosyal güvenlik gibi çeşitli alanlarda gerçekleştirdiği yapısal reformlardan bahseden Şimşek, mart ayında da Türkiye'nin yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik çok kapsamlı bir adım atıldığını hatırlattı. Söz konusu reformla, dünyada iş yapmanın en kolay olduğu ülkeler sıralamasında, Türkiye'nin kısa vadede çok daha iyi bir konuma gelmesinin hedeflediğine dikkati çeken Şimşek, bunun çok önemli olduğunu aktardı.

Şimşek, yeni dönemin "sihirli değneğinin" reform, rasyonel maliye politikası, para politikasında rasyonelleşme ve normalleşme olduğunu söyledi. Bu 3 husus üzerinde makro finansal istikrarı sağlayacaklarının altını çizen Şimşek, Türkiye'nin büyüme potansiyelini artıracaklarını dile getirdi. Vergi, kredi ve teşvik politikalarıyla özel sektör ve kamu kaynaklarını, cari açığı azaltacak yatırımlara yönlendireceklerini anlatan Şimşek, bu konuda çalışmaya başladıklarını belirtti.

- "Londra ziyaretinde hiçbir söz verilmedi"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Londra ziyaretine yönelik eleştirilerine de değinen Şimşek, şöyle konuştu:

"Bir daha ki toplantıma muhalefetten Sayın Kılıçdaroğlu lütfen birisini belirlesin, o arkadaşımızı da beraber götüreceğim. Hiçbir söz verilmedi çok net, sadece gittik. 'Bakın sizin endişeleriniz bu, bu endişelerinizi gidermeye yönelik para politikasında şu adımları atıyoruz. Maliye politikasının gevşediğine dair endişeleriniz var, biz şu çerçevede maliye politikasında disiplini devam ettireceğiz. Bizim yapısal reform gündemimiz bu, şu reformları yaptık buradaki gibi ve önümüzdeki dönemde şu reformları yapacağız.' dedik. O toplantılara, aralarında Türk vatandaşı fon yöneticilerinin de bulunduğu 100'ün üzerinde yatırımcı katıldı. Dolayısıyla bugün burada söylemediğim birtakım sözler verdiysek mutlaka ortaya çıkardı. '100 kişiyle gizli, mahrem bilgi konuşulur mu?' Konuşulmaz. Bir daha ki yatırımcılarla olan toplantıma, bütün samimiyetimle söylüyorum CHP'den kim gelmek istiyorsa memnuniyetle kendilerini de götürürüm. Belki orada kendileri de yaptıklarımızı daha yakından görme imkanına sahip olurlar."

Şimşek, Türkiye'nin çok önemli bir seçim arifesinde olduğunu belirterek, "Vatandaş sandığa gittiği zaman, birkaç konuda karar verecek. Türkiye'ye yönelen tehditleri güçlü şekilde bertaraf etmiş ve dik durmuş bir Cumhurbaşkanı mı hükümet mi, yoksa şu anda belirsiz birtakım mesajlar sunan muhalefet mi? Yaptığımız sistem değişikliği Türkiye'nin menfaatinedir, bu sistemin devamı mı, yoksa ülkeyi tekrar yap-boz noktasına götürmek mi? 15 yıldır Türkiye'yi büyüten başarılı bir ekip var, başında da Cumhurbaşkanımız var onunla mı, yoksa sadece AK Parti ve Cumhurbaşkanımız karşısında kümelenmiş bir muhalefetle mi? Takdir milletin." ifadesini kullandı.

(Bitti)

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler