**Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel ekonominin ileride daha büyük sorunlar yaşamaması adına hem finansal hem de sosyal alanda düzenlemelerin yapılması ihtiyacına dikkat çekti. Bakan Babacan bankaları yeni bir testten geçirecek Basel III kriterlerinin güçlü olmadığını belirtti.
**
Global Ekonomik Sempozyum 2010 kapsamında Belçika Başbakanı Yves Leterme ile birlikte düzenlenen, 'Geleceği Anlamak: Bizi Bekleyen Sorunlar Neler' başlıklı oturumda konuşan Babacan, herkesin ortak hareket edebileceği düzenlemelere ihtiyaç olduğuna değindi. Babacan, küresel ekonomiye yön veren ülkelerin hatalarından ders almayıp, aynı adımları atmaya devam ederse herkesin aynı anda kaybedeceğini de belirtti.
Babacan ek olarak, “Basel III’ün yeteri kadar güçlü olmadığına inanıyorum. Bu şekilde daha fazla bankanın batışına şahit olacağız. Küresel bankacılık sisteminin daha geniş çaplı ve sonuç odaklı düzenlemelere ihtiyacı var” dedi.
Belçika Başbakanı Leterme ise küresel ekonomik kriz sonrasında piyasaları yeniden istikrara inandırma konusunda başarılı olduklarını belirterek, Avrupa Birliği üyelerinin kalkınma hedeflerinin bin yıl uzağında olduğunu söyledi. Leterme, Lehman Brothers’ın batışının ardından düzenleme konusunda olumlu adımların atıldığına, iki yılda kat edilen mesafenin kendisini bile şaşırttığına dikkat çekti.
Ortak teması, küresel ekonomik düzenlemelerin gerekliliği olan oturumda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin karşı karşı kaldığı risklerin genelde ortak olduğuna, gelişmekte olan ülkelerde zenginle fakir arasındaki farkın azalması için eğitimin gerekliliğine dikkat çekildi.
Bununla birlikte, sağlık sistemi ve emeklilik gibi halkların refahını dengeleyecek alanlarda ciddi adımların atılması gerektiğinin altı çizildi.
TÜRKİYE BENZERSİZ BİR ÖRNEK
Babacan, özellikle finansal sistemdeki düzenlemeler konusunda Türkiye’nin benzersiz bir örnek sergilediğini belirterek “2000-2001 yılları arasında, bankacılık sektöründe etkili olan kriz sürecinde, 22 bankamız battı. O süreçte Türkiye GSYİH’sinin üçte birini kaybetti. O zaman bankalardaki bütün batık kredileri Hazine üstüne almıştı. Yani bütün borcu Hazine üstlendi” dedi.
Babacan ek olarak, “Daha sonra, bankacılık sektöründe ciddi bir reform süreci başlattık ve bankacılık sektöründeki otoritemizi güçlendirdik. Bu yüzden de 2008’de ABD’li Lehman Brothers’ın batışı küresel çapta bütün bankaları etkilerken, Türkiye’de bankaların etkilenmediği görüldü. Hatta mevduat garanti sistemimizi bile değiştirmek zorunda kalmadık” diye konuştu.
Oturumun diğer konuşmacılarından küresel çapta yönetim danışmanlığı veren Booz & Company’nin CEO’su Shumeet Banerji, küresel anlamda ortak kararların alınmasının gerekli olduğunu ancak özellikle G20 ülkelerin bunu nasıl başaracaklarını bilmediğini dile getirdi.
YOKSULLUĞA ÇARE EĞİTİM
Oturumda, uzmanların ve siyasi liderlerin tartıştığı bir diğer konu ise gelişmekte olan ülkelerdeki zengin ile fakir arasındaki refah farkı oldu. Küreselleşmenin aslında bu ülkelere avantaj sağlayacağına inanıldığını belirten 2007 Nobel Ekonomi Ödülü’nün sahibi Eric. S. Maskin, en büyük dezavantajı bu ülkelerdeki fakir kesimin yaşadığına dikkat çekti.
Maskin, fakir halkın eğitimsiz olduklarından küresel piyasaların talep edeceği yetenekler geliştirmediklerini, bu noktada devletlerin küresel piyasaların iş gücünden ne istediğine dikkat ederek, özellikle o konularda eğitimler verebileceğine değindi.
Belçika Başbakanı Leterme ise eğitimin insanlara güç vereceğini ve potansiyellerini artıracağını söyledi.
Oturumun sonunda, küresel çapta hem finansal hem de sosyal anlamda sorunların ortadan kalkması için daha katılımcı çözümler ve daha ortak hareket edilebilecek düzenlemelerin gerekliliğinin altı çizildi.