FİNANS

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Borsa neden düştü, düşüş sürer mi?

**2010 yılının ilk 10 ayında 3,2 milyar dolara yakın net alım yapan yabancı yatırımcılar kasım ayında 613 milyon dolarlık net satış yaptı.

**

Banka hisselerinde yoğunlaşan satışlar doğal olarak genel endeks üzerinde satış baskısına yol açtı. Bu satışları sürpriz olarak yorumlamanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Zira ekim ayı sonunda Mark Mobius (Templeton Fon yöneticisi) gayet açık bir şekilde İMKB endeksinin yıl sonuna doğru yüzde 15-20 gerileyebileceğini, bazı hedge fonların (kısa pozisyon alanların) satışa geçmesiyle böylesi bir durumun ortaya çıkacağını belirtmişti. Benim de bu köşede yaptığım analizlerle örtüşen bu düzeltme hareketi beklediğim bir zamanda gerçekleşiyor.

Kasım ayında yoğun bir şekilde satıcı olan yabancılar yukarı hareketin ardından Türkiye piyasalarında kimilerine göre beklenmedik bir şekilde satışa devam ediyorlar. Haziran ayından bu yana yabancılar o kadar iştahla alım yaptılar ki (3 milyar dolarlık net alımda bulundular) bu süre zarfında referandum sonucunun etkisiyle önemli kârlar elde ettiler. Şimdi ise bu kârları işler iyiye giderken realize ederek kısa bir süreliğine Türkiye'deki yatırımlarına ara veriyorlar. Avrupa krizinin derinleştiği, ABD ekonomisinin yetersiz bulunan büyümesinin olduğu bir sırada makro ekonomik dengelerini koruyan Türkiye'de sıcak paraya önlem tartışmaları belki de, yabancıları fiyatlar bu düzeydeyken satalım mantığına itmiş olabilir. Kasım ayı başında bilançolar dönemi sona erdi ve şirketlerin kâr rakamları açıklandı. Fiyatlar içinde mantığı ile çok iyi kâr getiren şirketler dahi f/k oranları gerçeği yansıttığından daha da yukarı gidemediler.

Bankalar, Garanti Bankası'nın el değiştirme operasyonu sonrası, 2011 yılında kâr marjlarının düşeceği endişeleriyle gerilemeye başladılar. Yabancı yatırımcılar zaten bu hisselerde bu fiyatlardan olağanüstü kârlı durumdalar. Kolaylıkla satış yaparak kârlarını realize ediyorlar. Endekse olumlu ve olumsuz yönde etkileri olan banka hisselerindeki yüzde 3'lük düşüş veya yükseliş aynen endekse yansıdığı için cuma günü dünya borsalarında en fazla kayıp İMKB'de yaşandı. Avrupa'da yaşanan borç krizine rağmen Türkiye'nin ekonomik verileri oldukça iyi sayılabilir. Cuma günü beklentilerin biraz altında gelmesine rağmen üçüncü çeyrek sonunda 8,9'a ulaşan büyüme rakamları, ekim ve kasım aylarındaki sanayi üretimi son çeyrek büyümesi için olumlu yönde fikir veriyor. Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen yabancı yatırımcı Borsa'da satışlarına devam etti; Çünkü kurala göre 'beklentiler alınır gerçekler satılır'. Fiyatlar, risk iştahının alım yapmak için uygun hale geldiğinde yeniden döneceklerdir. Endekste kasım ayındaki gibi 64 bin puanın hemen altına bir sarkma olsa da 58-64 bin puan arası alım fırsatı oluşturacaktır. 100 günlük hareketli ortalamalar da hemen hemen bu düzeyde bulunuyor.

Yabancılar çok uzun süre uzaklaşmayacak

Genel seçimlere 7 ay var. Bu süre zarfında piyasalarda zaman zaman sert iniş çıkışlar yaşanacaktır. Ama bir gerçek var ki yabancı yatırımcılar bu kazançlı piyasadan çok da uzaklaşmayacak. Bütün kırılganlıklara karşın Türkiye olumlu yönde ayrışan görüntüsünden sapmadıkça finans piyasalarımıza doğru yeni girişler kaçınılmaz gözüküyor. Sıcak paraya önlem yerine sıcak parayı istikrarlı ve uzun vadeli kalması için özendirmek gerekiyor. Sanıyorum bu yönde çabalar geliştirilecektir. Aralık ayının sonlarında gerek Borsa'da gerekse dövizde fiyatlar yine cezbedici noktaya gelirse hiç şüpheniz olmasın ocak ayında Türkiye piyasaları gözde olmaya devam edecektir.

Önümüzdeki haftanın ilk gününde Çin kasım ayı TÜFE verileri dış piyasalar için son derece kritik. Zira ekim ayında yıllık yüzde 4,4'e ulaşan enflasyon verisi yüzde 5,1'i aşarsa faiz artışı gelebileceğinden bu verinin önemi büyük. Hafta içindeki FED toplantısından herhangi bir sürpriz beklenmiyor. ABD konut satışları ise önem değeri yüksek sayılabilecek bir veri olarak karşımıza çıkıyor. Teknik olarak satış sinyalinin devam ettiği İMKB endeksinin sırasıyla 64.200 ve 63.800 puan seviyelerini koruması önemli. Ancak bu iki önemli destek noktası bir şekilde kırılırsa 58-62 bin aralığı önem kazanacaktır.

Pamuk altına fark attı

2010 yılı ABD Doları'nın yükselen bir trend izlemesine rağmen gıdadan tekstile, petrolden altına emtia fiyatlarının dolar bazında rekorlar kırdığı bir yıl olmak üzere. Pamuk fiyatları en son 2008 yılında 93 dolara (cent/libre) kadar yükselmişti. Bu rekorlar altüst oldu. Üstelik o tarihte Euro/dolar paritesi 1,52 seviyelerindeydi. ABD Doları şu an yüzde 13 değerli olmasına rağmen pamuk fiyatlarındaki yükseliş inanılmayacak düzeyde.

2008 yılının sonunda 39 dolara kadar gerileyen pamuk fiyatları 2010 Kasım ayında 150 dolara kadar yükselerek tarihî bir noktaya ulaştı. Gümüş fiyatları da yüzde 64'lük getiriyle ikinci sırada. Kahve, mısır, buğday sırasıyla bu iki emtiayı izlemekte. Bakır fiyatları da geçmiş rekorları zorlayarak yeni zirvelere ulaşmış durumda. Petrol son dönemdeki yükselişin etkisiyle altın fiyatlarını sollayarak yıllık yüzde 26 oranında yükselmiş kaydetti. Altın ons fiyatı da yılbaşından bu yana yüzde 22 artarak listenin arka sıralarında yer aldı. (ZAMAN)

Canlı Borsa


En Çok Aranan Haberler