FİNANS

Borsa'dan kaçan kaçana

Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurumu (BDDK), Eylül ayında, bir önceki yıl sonuna göre yurtiçi yerleşiklerin hisse senedi yatırımları yüzde 19,1, yurtdışı yerleşiklerin hisse senedi yatırımları yüzde 34,5 oranında azaldığını bildirdi.

BDDK'nın Finansal Piyasalar Raporu yayınlandı. Buna göre, Türk finans sektörünün aktif büyüklüğü 2008 yılının üçüncü çeyreğinde 28,1 milyar YTL artarak 889,9 milyar YTL'ye ulaştı. Finansal sektör aktiflerinin GSYDH'ye oranı yüzde 96,9 olarak gerçekleşti.

Yılın ilk üç çeyreğinde, bir önceki yılsonuna göre, Türk bankacılık sektörünün toplam aktifleri nominal olarak yüzde 16,9 oranında arttı. Küresel ekonomik kriz göz önüne alındığında Türk bankacılık sektörünün büyüme performansının ekonomiye önemli katkı sağladığı belirtilen rapora göre, yurtiçi yerleşiklerin portföy yatırımları bir önceki çeyreğe göre yüzde 3,5 artarak 512 milyar YTL'ye yükselirken, yurtdışı yerleşiklere ait yatırımların toplam miktarı 77 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Yurtdışı yerleşiklerin DDBS yatırımları bir önceki çeyreğe göre azalırken, mevduatı arttı.

Eylül ayında, bir önceki yılsonuna göre yurtiçi yerleşiklerin hisse senedi yatırımları yüzde 19,1, yurtdışı yerleşiklerin hisse senedi yatırımları yüzde 34,5 oranında azaldı.

Genel olarak bakıldığında ise 2008 yılının ilk üç çeyreğinde yurtiçi yerleşiklerin yatırımları artarken, yurtdışı yerleşiklerin yatırımları azaldı.

POS ARTIŞI YAVAŞLADI

Bankacılık sektörü 2008 yılının üçüncü çeyreğinde organik büyümesine devam etti, şube sayısı 314, personel sayısı da 4 bin 352 kişi arttı. Bankacılık sektöründe ATM sayısında yılın ilk yarısındakine benzer bir artış trendi sürerken, POS sayısındaki artışın belirgin şekilde yavaşladığı gözlendi.

Kredi ve kredi kartı müşteri sayısında yılın ikinci çeyreğinde başlayan artış üçüncü çeyrekte de devam etti.

Sektörün finansal sağlamlığını yansıtan göstergeler Eylül ayı itibarıyla olumlu seyrini sürdürdü. Ayrıca, sektörün sermaye yapısına ilişkin görünüm olumlu oldu.

Borç ödeyebilirlik kapasitesini ölçmeye yönelik göstergeler, geçen yılsonuna göre küçük çaplı bir bozulmaya işaret etti.

Yabancı para net genel pozisyonu kontrollü bir görünüm arz etti.

Küresel kriz koşulları sektörün bilanço içi yabancı para pozisyonundaki açığın ve buna bağlı yapılan bilanço dışı işlemlerin küçülmesine neden oldu. Bilanço dışı işlemlerin toplam aktiflere oranı Mart ayı değeri olan yüzde 76,1'den Eylül'de yüzde 70,1'e geriledi.

TAKİPTEKİ ALACAKLARIN KREDİLERE ORANI SAĞLIKLI

Takipteki alacakların brüt kredilere oranı Eylül ayında yüzde 3,2 olurken, kredi portföyündeki sağlıklı bir yapıyı gösterdi.

Karlılığa ilişkin göstergeler, önceki dönemlere göre azalmış olmakla birlikte küresel krizin olumsuz etkileri sınırlı yansıdı.

BDDK Performans Endeksinin Eylül ayı itibarıyla baz yılı değerinin üzerinde ve yılın ilk yarısındaki seviyesi civarında olduğu görüldü.
Endeksin mevcut durumu sektörün küresel kriz koşullarında olumlu performans gösterdiğine işaret etti.

Bankacılık sektörünün toplam aktifleri yılın ilk dokuz aylık bölümünde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25,1 oranında büyüyerek 680 milyar YTL'ye ulaştı.

Toplam aktiflerdeki artışın seyrinde önemli bir değişiklik gözlenmezken, kredilerdeki artışın görece yavaşladığı görüldü.

Bankaların küresel krizin olumsuz etkilerine karşı ihtiyatlılık ilkesi gereği nakit değerlerini önceki çeyreğe göre yaklaşık 1,5 milyar YTL arttı.

Mevduat toplam yabancı kaynaklar içinde yüzde 70 civarındaki istikrarlı payını korudu.

Ancak sektörün toplam kaynakları açısından vade kısalığı devam etti.

Bankaların toplam özkaynaklarının yılın üçüncü çeyreğinde önceki çeyreğe göre yüzde 7,6 oranında artması, olası dalgalanmalara karşı mali bünyelerini korumalarına ve reel sektörü destekleme kabiliyetlerini sürdürmelerine yardımcı olacak.

Bankacılık sektörü TP varlıklarının toplam içindeki payı yüzde 68,4'e yükselirken, TP yükümlülüklerin toplam yükümlülükler içindeki payı önceki çeyreğe göre 1,3 puan artarak yüzde 66,6 olarak gerçekleşti.

Krediler/mevduat oranının banka grupları itibarıyla Eylül ayında da yükselme yönündeki eğilimini devam ettirmesi, aracılık işlevinin güçlü seyrini koruduğunu gösterdi.

Krediler/mevduat oranı önceki üç aya göre 1,8 puan artarak yüzde 86,3 olarak gerçekleşti.

Sektör tarafından kullandırılan bireysel kredilere ilişkin değişim endeksi incelendiğinde, 2008 yılının üçüncü çeyreğinde önceki çeyreğe göre, ihtiyaç ve diğer bireysel kredilerin, toplam bireysel kredilere göre daha yüksek oranlı arttığı, taşıt kredilerindeki artışın belirgin olarak yavaşladığı, konut kredilerinde önceki dönemlerde kaydedilen yüksek büyümenin gevşediği görüldü.

Bankacılık sektörünün mevduat ağırlıklı kaynak yapısı devam ederken, Eylül ayı itibarıyla toplam kaynakların yüzde 62'sini oluşturan
mevduatın yaklaşık yüzde 40'ı YTL tasarruf, yüzde 32'si DTH, yüzde 20'si ticari ve diğer kuruluş mevduatı, yüzde 5'i resmi kuruluşların
mevduatı ve yüzde 4'ü katılım bankalarındaki özel cari hesaplardan oluştu. Bir önceki yılsonuna göre DTH'nin payı 1,4 puan azalırken
tasarruf mevduatı yaklaşık 1 puan arttı.

KRİZE RAĞMEN DIŞ PİYASADAN KAYNAK ALIMI SÜRÜYOR

Rapora göre, küresel krizin etkisiyle borçlanma maliyetlerinin artması nedeniyle dış piyasalardan sağlanan kaynaklar, 2008 yılı genelinde belirgin değişim göstermedi. Ancak, Türkiye ekonomisinin mevcut makroekonomik görünümünde ciddi bir bozulma yaşanmaması, bankacılık sektörünün güçlü seyrini devam ettirmesi ve iyi risk yönetimi uygulamalarının varlığı, söz konusu kaynakların temininin sürmesine maliyet artışına rağmen yardımcı oldu. Bu gelişme Türk Bankacılık sektörünün olumlu görünümünü teyit etti.

Bilanço içi yabancı para pozisyonundaki açığın Haziran ayına göre küçülmesine bağlı olarak yapılan türev işlemlerin hacmindeki azalma
nedeniyle toplam bilanço dışı işlemler Eylül ayında önceki üç aya göre yüzde 3,8 azalarak 476 milyar YTL'ye geriledi.

Finansal kiralama sektöründe, Eylül döneminde özkaynak ve aktif karlılığının arttığı, Haziran döneminde 10 olan zarar eden şirket sayısının 7'ye düştüğü görüldü.

Ancak, buna karşın bilanço içi YP net pozisyon oranının yüzde 7,8 olduğu ve takipteki alacakların toplam alacaklardaki payının da artarak yüzde 5,7'ye ulaştığı görüldü. Bu dönemde, finansal kiralama şirketlerinin aktiflerinde de 0,2 puanlık bir artış oldu.

FİNANSAL KİRALAMA GELİRLERİ YÜZDE 47,8 ARTTI

Haziran dönemine göre, üçüncü çeyrekte finansal kiralama gelirlerinde yüzde 47,8 oranında bir artış görüldü.

Sektörün karlılığında ise bir önceki döneme göre Eylül 2008 döneminde yüzde 36,7 oranında bir artış gerçekleşti. Faktoring şirketlerinin aktif ve özkaynak karlılıklarında da kayda değer bir yükseliş yaşandı. Ancak takipteki alacaklarının toplam alacaklara oranının 0,9 puanlık bir artışla Eylül döneminde yüzde 5,7'ye ulaştığı görüldü. Öte yandan, zarar eden şirket sayısı 14'e geriledi.

Tüketici finansman sektörünün aktif ve özkaynak karlılıkları 2008 yılı üçüncü çeyreğinde önemli oranda düştü. Eylül 2008 itibarıyla tüketici finansman şirketlerinin net karı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 93,8 oranında azaldı.

Sektörün aktif büyüklüğü yılın ikinci çeyreğine göre yüzde 2,65 artarken, kredilerdeki artış sınırlı kaldı.

2008 yılının üçüncü çeyreğinde bankacılık sektörünün sahip olduğu kredi riski incelendiğinde sektörde önceki dönem paralelinde bir seyir izlendiği görüldü.

TAKİPTEKİ ALACAKLAR YÜZDE 7,3 ARTARAK 11,6 MİLYAR YTL'YE ÇIKTI

Üçüncü çeyrek itibarıyla takipteki alacak tutarı önceki çeyreğe göre yüzde 7,3 oranında artarak 11,6 milyar YTL olarak gerçekleşti.

Teminatı olmayan takipteki alacakların, toplam takipteki alacaklar içindeki payının 0,4 puan azalması ve teminat tutarlarının kredilere
oranının 4,1 puan yükselmesi kredi riskinin yönetimi açısından yaşanan olumlu gelişmeler olarak değerlendirildi.

Bu dönemde ayrılan karşılıkların takipteki alacaklara oranında yaşanan düşüşün devam ettiği görüldü.

YP kredilerin toplam krediler içindeki payı ise önceki çeyreğe göre bir değişim göstermedi ve yüzde 24,9 seviyesinde kaldı.

Eylül 2008 itibarıyla kredilerin takibe dönüşüm oranı istikrarlı seyrini korudu ve yüzde 3,1 olarak gerçekleşti.

Kredilerin takibe dönüşüm oranları sektörel bazda incelendiği zaman sanayi sektör dışındaki sektörlere kullandırılan kredilerin takibe
dönüşüm oranlarında artış yaşandığı görüldü.

Bireysel kredilere ilişkin kredi riski incelendiğinde ise konut kredileri, ihtiyaç kredileri ve kredi kartlarına ilişkin takipteki alacak tutarının ve takibe dönüşüm oranlarının yükseldiği görüldü.

Bu dönemde kısa vadeli kredilerin toplam krediler içindeki payı önceki döneme göre 0,9 puanlık düşüşle yüzde 44,6'ya indi.

Nakdi ve gayri nakdi kredilerin yüzde 1 ve yüzde 5 oranında zarara dönüşmesi senaryolarını içeren Eylül 2008 kredi riski senaryo analizleri sonuçları, ortaya çıkan zarar tutarlarında artış yaşandığını fakat özkaynaklardaki artış hızının daha büyük olması sebebiyle bu zararların özkaynaklara oranının tüm senaryolar için azaldığını gösterdi.

Bu senaryolar sonucunda SYR değişimi açısından önceki döneme göre büyük bir değişim gözlenmedi.

Ticari portföy, 2008 yılının üçüncü çeyreğinde, önceki çeyreğe göre yüzde 19,4 oranında azalarak 104,2 milyar YTL olarak gerçekleşti.

YAPISAL FAİZ ORANI RİSKİ

TP açıklarda son çeyrekte görülen artış, yapısal faiz oranı riski açısından olumsuz bir gelişme olarak değerlendirildi. 2008 yılının üçüncü çeyreğinde, ortalama plasman faizi, ortalama faiz maliyeti ve faiz marjında önemli bir değişiklik gözlemlenmedi.

Sektörün maruz kaldığı yapısal faiz oranı riski seviyesinin belirlenmesi amacıyla yapılan senaryo analizleri, yapısal faiz oranı riskine duyarlılığın TP ve YP'de arttığına işaret etti.

Tüm banka gruplarında günlük ve ikinci vade dilimine ilişkin yabancı para likidite yeterlilik oranlarının ve toplam likidite yeterlilik oranlarının belirtilen alt sınırların üstünde gerçekleştiği görüldü.

Sektör genelinde, ikinci vade dilimine ilişkin yabancı para likidite yeterlilik oranı bir önceki döneme göre azalarak yüzde 127,8 ve
toplam likidite yeterlilik oranı ise artarak yüzde 135,5 olarak gerçekleşti. Bunun nedeni YP varlıklardaki azalma hızının YP yükümlülüklerde azalma hızından yüksek olmasından kaynaklandı.

SERMAYE YETERLİLİK ORANI YÜZDE 17,5'E ÇIKTI

Haziran 2008 döneminde yüzde 16,7 olan sermaye yeterlilik oranı, Eylül 2008 itibariyle yüzde 17,5 olarak gerçekleşti.

Üçüncü çeyrekte görülen 0,8 puanlık artış, sektörün özkaynaklarının risk ağırlıklı varlıklarına göre daha yüksek bir oranda artış göstermesinden kaynaklandı. Raporda sektörün olası bozulmalara karşı güçlü sermaye yapısını muhafaza etmek suretiyle ihtiyatlı yaklaşımını sürdürdüğü yorumu yapıldı. Sektörün ödenmiş sermayesinde yüzde 11,4 oranında bir artış gerçekleşti.

Eylül 2008 itibarıyla bankacılık sektörü karı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,4 azalarak 11,1 milyar YTL oldu.

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler