Hedef Menkul Değerler tarafından hazırlanan "Haftalık bülten"de piyasalara dair çarpıcı tespitlere yer verildi.
Yurtiçi ve yurtdışı tüm yatırım araçlarının derinlemesine bir analizi yapılan bültende yatırımcılara önemli tavsiyelerde bulunuldu.
Hedef Menkul Değerler'in öncelikle geçtiğimiz haftayı değerlendirdiği ve bu haftaya dair öngörülerini açıkladığı bülten şu şekilde;
Geçen haftaya Lehman Brothers’ın iflası ve yatırım bankası Merrill Lych’in de ilerleyen dönemde benzer bir duruma düşmemek için Bank of America’ya 50 milyar dolara satıldığı haberiyle başlayan ABD Hisse Senedi Endeksleri, hafta içerisinde ise şirket iflaslarının bir dalga halinde yayılacağı endişeleriyle beraber rekor volatilite yaşamıştır.
AIG, Washington Mutual, Morgan Stanley ve Goldman Sachs liderliğindeki iflas ve zora düşme söylentileri FED’i AIG’ye 85 milyar dolar tutarında kaynak sağlamak zorunda bırakırken, panik ortamını yatıştırmaya bunun da yeterli olmaması neticesinde Perşembe günü ABD Hazinesi devreye girmek zorunda kalmıştır. ABD Hazinesi’nin 1980’lerdeki kriz ortamı sırasında başarılı bir şekilde uygulanan sistemin bir benzeri olarak yeni bir plan üzerinde çalıştığını açıklaması haftanın ikinci yarısında panik ortamının yerini oldukça agresif alımlara bırakmasına yol açarken, buna paralel olarak Perşembe gününün ardından alımlar Cuma günü de devam etmiş ve endeks kapanışları Cuma günü yüzde 3.35 ila yüzde 3.40’lık getirilerle olmuştur. Kurtarma planına göre, ABD Hazinesi yeni bir fon kurarak şu aşamada fiyatlanması bile neredeyse mümkün olmayan tüm batık kredileri ve finansal varlıkları buraya aktaracakken, bu planın duyurulması sonrasında endekslerin son iki gündeki diplerine göre getirileri yüzde 9.8 ila yüzde 12.0 arasında gerçekleşmiştir. Bu hafta ise gözler, 700 milyar dolar tutarında olacak bu planın ayrıntılarında ve Kongre aşamasındaki çalışmalarında olacaktır.
Geçen hafta boyunca yurtdışı piyasalar etkisiyle hareket eden ve buradan kaynaklı oldukça agresif dalgalanmalar yaşayan Ulusal-100 Endeksi, bir ara 31,000 puanın hemen altına indiği haftayı, son işlem gününde yaşadığı yüzde 12.89’luk toparlanmayla sadece yüzde 1.79’luk kayıpla 36,730 puandan tamamlamıştır.
Ramazan Bayramı öncesindeki işlem haftasında yurtiçine yönelik beklentiler zayıf olarak kalmaya devam edecekken, özellikle siyasette olmak üzere yurtiçi beklentilerdeki hareketlenme Ekim ayından itibaren Meclis’in açılması ve Ergenekon Davası’nın görülmeye başlanmasıyla beraber beklenmektedir. Bu hafta yurtiçinde takip edilecek gelişmeler, hükümetin ekonomiye yönelik tedbirler alıp almayacağı, IMF ile ilişkilerde son yaşanan çalkantı sonrasında bir değişiklik olup olmayacağı ve Çarşamba günkü nükleer santral ihalesi olacaktır. Nükleer santral ihalesine katılacak olan Holding ve enerji hisseleri haftanın ilk yarısında diğerlerine göre ek bir hareketlilik yaşayabilecektir. Bunun dışında ise gözler ağırlıklı olarak yurtdışındaki gelişmelerde ve piyasa hareketlerinde olacaktır. Bu bağlamda ABD Hazinesi’nin üzerinde çalıştığı ve en kısa sürede Kongre onayından geçirmeyiplanladığı 700 milyar dolar tutarındaki kurtarma paketinin etkileri görülmeye devam edilecekken, bu projenin ABD Finansal Sistemi’nin ayakta kalmasını sağlayıp sağlamayacağı henüz net olarak kestirilmese de çok kısa vadede piyasalara moral ve güven aşıladığı bir gerçektir.
Bu hafta ABD’de Hazine’nin 700 milyar dolar tutarındaki kurtarma planının ayrıntıları ve Kongre’den onay alma süreci yakından takip edilecekken, bu konuya ve mortgage şirketleri Fannie Mae ile Freddie Mac’e el koyulmasına ilişkin olarak Hazine Sekreteri Paulson, FED Başkanı Bernanke, SEC Başkanı Cox ve Ulusal Konut ve Finans Ajansı Direktörü Lockhart’ın yapacakları konuşmalar oldukça önemli olacaktır. Global finans piyasalarında Perşembe ve Cuma günü oluşan güven ortamının sürdürülebilmesi açısından kurtarma planının en kısa sürede ayrıntılı olarak netleşmesi ve yasalaşması gerekirken, aksi halde oldukça kırılgan yapısını sürdüren piyasaların bir daha güven kaybı yaşaması durumunda toparlanma süreci bu sefer çok daha zor gerçekleşebilecektir. Burada şu gözardı edilmemelidir ki, genel resimde hala hiçbir değişiklik bulunmamaktadır ve kurtarma paketine rağmenönümüzdeki dönemde yeni iflaslar da yaşanmaya devam edilecektir. Piyasalar için önemli olan, eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek yeni yapısal düzenlemelerle piyasaların ve şirketlerin bundan sonraki dönemde çok daha kontrollü bir şekilde ilerlemeleri ve bir daha buna benzer bir süreç yaşanmaması olacaktır. ABD Hazine Sekreteri Paulson, seçimin hemen öncesine denk gelmesi itibariyle Demokratların kurtarma planının sadece şirketleri değil, mortgage kredilerini ödemekte zorlananbireyselleri de kapsaması gerektiği yönündeki önerilerini de düşünürken, diğer ülkelerin de benzer yönde adımlar atmasını beklediği açıklaması da piyasalarda kurtarma paketine olan başarılı olma umudunu artırmıştır.
ABD’de bu hafta açıklanacak makro ekonomik datalarda ise yine zayıf gerçekleşmeler beklenmektedir. Mevcut ve yeni ev satışlarında önceki aya göre yüzde 1.0-1.30 civarında sınırlı gerilemeler beklenirken, dayanıklı tüketim malları siparişlerinde de yüzde 1.8’lik düşüş öngörülmektedir. Ulaşım hariç sipariş verisinde de yüzde 0.5’lik bir azalma tahmin edilirken, ikinci çeyrek final GSYİH datasında ise herhangi bir revizyon olmadan yüzde 3.3 ile önceki seviyede bir realizasyon beklenmektedir. Bu hafta için şirket bilançoları da makro ekonomik datalar gibi fazla heyecan yaratmayacaktır. Sadece dokuz S&P 500 şirketi mali sonuçlarını yayınlayacakken, bunların arasında sadece Accenture, KB Home, Nike ve Research In Motion’unkiler biraz daha ön planda olacaktır.
Avrupa Kıtası’nda ise bu hafta Salı günü Euro Bölgesi İmalat ve Hizmet Sektörü ISM verileri ile yeni sanayi malı siparişleri açıklanacakken, bu dataları ise Çarşamba ve Perşembe günü Almanya’da yayınlanacak olan IFO Endeksleri ile GFK Tüketici Güveni datası takip edecektir. Japonya’da ise haftanın hemen başında yayınlanacak olan BOJ’un Toplantı Tutanaklarında bir kez daha zayıf ekonomi ve yüksek enflasyona işaret edilmesi beklenmektedir. Japonya’daki diğer verilerde isehaftanın ilk yarısında Tüm Sanayi Aktivite Endeksi ile Mağaza Satışları, Perşembe günü de Tüketici Fiyat Endeksi takip edilecektir.
Her ne kadar temel değişkenlerde bir farklılık yaşanmamış olsa da geçen hafta 95.00-90.00dolar bandındaki kuvvetli destek bölgesinden tepki vererek haftayı 104.00dolar’ın hemen üzerinden tamamlayan petrol fiyatlarında, kısa vadedeki hareketlilik Euro/dolar paritesine bağlı olarak gelişecektir. Paritenin 1.4500 üzerinde kalması, global piysalardaki çalkantı ortamına karşı korunma amaçlı pozisyonlarla petroldeki yukarı hareketin devamını sağlayacakken, altın fiyatlarında geçen haftayaşanan yukarı yöndeki agresif atak da bu bağlamda değerlendirilebilecektir.
YURTİÇİ PİYASALAR
BORSA
Geçen hafta boyunca yurtdışı piyasalar etkisiyle hareket eden ve buradan kaynaklı oldukça agresif dalgalanmalar yaşayan Ulusal-100 Endeksi, bir ara 31,000 puanın hemen altına indiği haftayı, son işlem gününde yaşadığı yüzde 12.89’luk toparlanmayla sadece yüzde 1.79’luk kayıpla 36,730 puandan tamamlamıştır.
Bu haftaya ilişkin başlangıç beklentimiz ise iyimsere yakın olmakla beraber, haber akışlarının her an seyri değiştirebileceği de gözardı edilmemelidir. Bu hafta yurtiçinde takip edilecek gelişmeler, hükümetin ekonomiye yönelik tedbirler alıp almayacağı, IMF ile ilişkilerde son yaşanan çalkantı sonrasında bir değişiklik olup olmayacağı ve Çarşamba günkü nükleer santral ihalesi olacaktır. Nükleer santral ihalesine katılacak olan Holding ve enerji hisseleri haftanın ilk yarısında diğerlerine göre ek bir hareketlilik yaşayabilecektir. Bunun dışında ise gözler ağırlıklı olarak yurtdışındaki gelişmelerde ve piyasa hareketlerinde olacaktır.
Bu bağlamda ABD Hazinesi’nin üzerinde çalıştığı ve en kısa sürede Kongre onayından geçirmeyi planladığı 700 milyar dolar tutarındaki kurtarma paketinin etkileri görülmeye devam edilecekken, piyasalar bu paketin ayrıntılarını ve global arenada toplu bir destek olup olmayacağını görmek isteyeceklerdir. Piyasaların tatmin olmaması durumunda kırılganlığın sürüyor olması itibariyle her an pozisyonlarda yeni ve sert dalgalanmalar oluşması muhtemel olacaktır. Teknik görünümde bu hafta için endeksteki öncelik 35,100-34,800 bandının üzerinde kalınması olacakken, bunda başarılı olunabilmesi durumunda sırasıyla 37,500 ve 38,600 direncçlerine doğru hareketlilik sürebilecektir. Aksi halde ise haftalıkbazdaki ana destek olarak 33,800-33,600 bandı değerlendirilebilir. ABD’de bu haftaki makro ekonomik datalarda ise Richmond FED İmalat Endeksi, mevcut ve yeni konut satışları ile dayanıklı tüketim malları siparişleri açıklanacakken, tüm bu datalarda genel itibariyle zayıf görünümün sürmesi beklenmektedir.
GÖSTERGE KAĞIT FAİZİ
Yurtdışı piyasalara paralel olarak panik ortamının zirve yaptığı Perşembe günü en yüksekte yüzde 20.17 bileşiği gören gösterge kağıt faizi, Cuma günü ise hem 700 milyar dolar tutarındaki batıkları kurtarma projesinin ABD Piyasaları öncülüğünde yurtdışı piyasalarda yarattığı iyimserlik hem de Rusya Borsası’nın işleme açılmasına bağlı olarak yurtiçindeki baskının azalmasıyla hızlı bir gevşeme yaşamıştır.
Spot piyasa kapanışının yüzde 19.20 bileşikten gerçekleşmesinin ardından valörlü işlemlerdeki haftalık kapanış yüzde 18.93’ten olmuştur. Yeni haftada daha sakin bir görünüm beklenirken, haftaya başlangıçta yüzde 18.60-19.20 bandının etkili olmasını bekliyoruz. TCMB, PPK Toplantısı’nın ardından geçtiğimiz hafta beklendiği gibi kısa vadeli faizlerde herhangi bir değişiklik yapmazken, yapılan açıklamada ise enflayondaki sürecin ılımlı bir şekilde ilerleyeceğine vurgu yapılmıştır.
Dolayısıyla faizlerde, global piyasaların sakin bir görünüme dönmesi durumunda önümüzdeki 3 aylık dönemde 100 baz puanlık bir indirime gidilmesi muhtemel olabilecektir. FED’in bu yıl tamamlanmadan faizlerde bir kademelik indirim yapabileceği beklentilerinin gerçekleşmesi durumu da, TCMB’nin elini kuvvetlendirecektir. Dolayısıyla faizlerde yüzde 19.40-19.60 seviyeleri kuvvetli destek olarak bu hafta etkili olacakken, aşağıda ise yüzde 18.60-18.40’ın değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda, faizlerde bu hafta aşırı dalgalanmalar beklemiyoruz.
DOLAR/YTL KOTASYONU
Geçen hafta içerinde 1.2750’teki kritik seviyenin üzerine iki kez çıkan ancak bu seviye üzerinde kalıcılık sağlamada başarılı olamayan bankalararası dolar/YTL kotasyonları, hafta kapanışını ise 700 milyar dolar tutarındaki batıkları kurtarma projesinin ABD Piyasaları öncülüğünde yurtdışı piyasalarda yarattığı iyimserlik ve bunun yanında Rusya Borsası’nın da işleme açılarak yurtiçindeki baskıyı ortadan kaldırmasıyla 1.2425 seviyesinden yapmıştır.
Bu hafta Euro/dolar paritesinde yukarı yön beklentimiz bulunması itibariyle kotasyonlarda daha sakin bir görünüm bekliyor ve aşağı yön ihtimaline daha fazla ağırlık veriyoruz. Nitekim, haftaya başlangıçta 1.2400 seviyesine gerilenirken, haftalık bazdaki ağırlıklı beklentimiz 1.2150-1.275 bandının etkili olmasıdır. Geçen haftaki yorumumuzda da yer verdiğimiz gibi, şu aşamada döviz piyasasında bizim açımızdan önemli olan 1.2750 direncinin üzerinde kalıcılık sağlanmamasıdır. Aksi halde ortavadede (3-6 aylık dönemde) 1.3500-1.4000’a doğru yukarı yönde bir marj oluşacaktır. Bu bağlamda TCMB’nin faizleri indirmekte acele etmemesi de kotasyonların ivme kazanmaması açısından önemini sürdürecektir.
HİSSE SENETLERİ
Geçen Haftaki Önerilerin Performansı
Geçen hafta hisse senedi önerilerini “Yurtdışı piyasalarda Lehman Brothers’ın iflası sonrasında çalkantılı bir döneme girildiği beklentilerinin ağırlık kazanması ve yeni şirket iflaslarının da yolda olabileceği endişelerine bağlı olarak, bu hafta için herhangi bir hisse senedi önerisinde bulunmuyoruz” yorumumuzla beraber es geçmiştik.
Hafta içerisinde tüm global hisse senedi piyasalarında Cuma günü haricinde panik satışlar yaşanırken, en düşükte 30,971 puanı gören Ulusal-100 Endeksi haftayı yüzde 1.79’luk düşüşle tamamlamıştır. Endeksteki değer kaybının yüzde 1.79 ile sınırlı kalmasında ise başrolü Cuma günü elde edilen yüzde 12.89’luk getiri oynamıştır.
YURTDIŞI PİYASALAR
DOW JONES SANAYİ ENDEKSİ
Geçen haftaya Lehman Brothers’ın iflası haberiyle satıcılı bir şekilde başlayan ve hafta içerisinde de şirket iflaslarının bir dalga halinde yayılacağı endişeleriyle beraber aşağı kopuş moduna giren temel gösterge niteliğindeki Dow Jones Sanayi Endeksi (DJ), rekor volatilite yaşadığı işlem haftasında toparlanmayı ancak Perşembe günü ABD Hazinesi’nin devreye girerek piyasaları tatmin edici bir tüm batıkları kurtarma planı ortaya koymasının ardından sağlamıştır.
Son iki günde dibe göre elde edilen yüzde 9.8’lik getiri neticesinde DJ’ta haftalık bazlı kayıp yüzde 0.30 ile sınırlı tutulmuştur. Bu hafta da gözler batıkları kurtarma planında olacakken, piyasalar bu plandaki ayrıntıların netleşmesini ve en kısa sürede Kongre’den onay alınmasını takip edeceklerdir. ABD Hazine Sekreteri Paulson’un diğer ülkelerin de benzer yönde adımlar atacaklarını açıklaması, yapılacak yeni yasal düzenlemelerle beraber sürecin beklenenden daha başarılı olabileceği beklentilerini kuvvetlendirirken, yine birçok ülkede açığa satışın yasaklanmış olması da hisse senedi piyasalarında “köpük bir satış” oluşmasının önüne geçecektir. Dolayısıyla genel beklenti Kongre’den onay alma süreci tamamlanana kadar global piyasalarda temkinli bir iyimserliğin hakim olacağı iken, bu süre zarfında ise herkesin aklındaki soru işareti 1980’lerdeki kriz ortamında başarılı bir şekilde uygulanmış olan sistemin bir kez daha başarıya ulaşıp ulaşamayacağı ile piyasalara enjekte edilen ve edilecek olan milyar dolarların enflasyonu tetikleyip tetiklemeyeceği olacaktır.
Bu haftaki makro ekonomik datalarda ise Richmond FED İmalat Endeksi, mevcut ve yeni konut satışları ile dayanıklı tüketim malları siparişleri açıklanacakken, tüm bu datalarda genel itibariyle zayıf görünümün sürmesi beklenmektedir. Teknik görünümde bu haftanınönceliği 11,250-11,150 bandının destek olarak korunması olacakken, bu bant üzerinde kalındığı sürece yukarıda 11,750-11,900 aralığındaki kuvvetli direnç bölgeyi deneme çabaları etkili olmayı sürdürebilecektir. Geçen haftaki hızlı tepkinin adından ana destek olarak ise 10,700 seviyesi hem kuvvetlenmiş hem de önemini iyice artırmıştır.
DAX ENDEKSİ
Geçen haftanın tamamını yoğun bir şekilde olmak üzere ABD Piyasalarında yaşanan hareketlerin güdümünde geçiren ve Lehman Brothers’ın iflası, AIG’e 85 milyar dolar kredi sağlanması ve tüm batıkları kurtarmaya yönelik olarak ABD Hazinesi’nin 700 milyar dolar tutarında bir fon oluşturacağı haberleriyle oldukça volatil seanslar yaşayan Almanya DAX Endeksi, global piyasaların genelinde yaşanan panik satışlarla bir ara 5,813 puana kadar indiği haftayı 6,143 puandantamamlamıştır. Böylece haftalık bazlı kayıp yüzde 1.47 ile nispeten sınırlı tutulmuştur. Bu hafta da gözler ABD’de olmaya devam edecektir. ABD’deki tüm batıkları kurtarma operasyonunda genel beklenti Kongre’den onay alma süreci tamamlanana kadar global piyasalarda temkinli bir iyimserliğin hakim olacağıdır.
ABD Hazine Sekreteri Paulson’un diğer ülkelerin de benzer yönde adımlar atacaklarını açıklaması, yapılacak yeni yasal düzenlemelerle beraber sürecinbeklenenden daha başarılı olabileceği beklentilerini kuvvetlendirirken, yine birçok ülkede açığa satışın yasaklanmış olması da hisse senedi piyasalarında “köpük bir satış” oluşmasının önüne geçecektir. Tüm bunlara bağlı olarak DAX Endeksi’nin haftaya yükselişle başlaması beklenmektedir.
Teknik görünümde öncelik 6,000 seviyesinin üzerinde kalınarak sırasıyla 6,350 ve 6,550 dirençlerinin hedefalınması olacaktır. Endekste 5,800-5,700 destek bölgesi geçen haftaki denemenin ardından kuvvetlenirken, bu hafta data akışında ise Salı günü Euro Bölgesi İmalat ve Hizmet Sektörü ISM verileri ile yeni sanayi malı siparişleri takip edilecek ve bu dataları haftanın ikinci yarısında Almanya’da yayınlanacak olan IFO Endeksleri ile GFK Tüketici Güveni datası takip edecektir.
NİKKEİ-225 ENDEKSİ
Lehman Brothers’ın iflası, AIG’e 85 milyar dolar kredi sağlanması ve tüm batıkları kurtarmaya yönelik olarak ABD Hazinesi’nin 700 milyar dolar tutarında bir fon oluşturacağı haberleriyle global hisse senedi piyasaları geçen haftayı son derece volatil bir şekilde tamamlarken, Japonya Nikkei-225 Endeksi de bundan nasibini almıştır. Hafta içerisinde en düşükte 11,302 puana kadar gerileyen endeks, Cuma günü elde ettiği hızlı toparlanmaya karşın haftayı yüzde 2.41’lik değer kaybıyla 11,921 puandan tamamlamıştır. Bu haftaya yönelik beklentiler ise açılış itibariyle pozitif bir şekilde bulunmaktadır. ABD’deki tümbatıkları kurtarma operasyonunda genel beklenti Kongre’den onay alma süreci tamamlanana kadar global piyasalarda temkinli bir iyimserliğin hakim olacağıdır.
ABD Hazine Sekreteri Paulson’un diğer ülkelerin de benzer yönde adımlar atacaklarını açıklaması, yapılacak yeni yasal düzenlemelerle beraber sürecin beklenenden daha başarılı olabileceği beklentilerini kuvvetlendirirken, yine birçok ülkede açığa satışın yasaklanmış olması da hisse senedi piyasalarında “köpük bir satış” oluşmasının önüne geçecektir. Bunlara bağlı olarak Nikkei-225 Endeksi’nde haftaya başlangıç yüzde 1.42 civarında getiri ile 12,100 civarından oluşurken, haftalık bazda beklentimiz 11,700-12,400 bandının üst seviyesine doğru alımların devam etmesidir. Ana hedef olan 13,100 ise ancak bu bandın üzerineçıkılmasıyla gündeme gelecekken, yeniden 11,700(11,600)’ün altına inilmediği sürece pozitif havanın korunmasını bekliyoruz.
Makro ekonomik datalarda bu hafta ABD’de Richmond FED İmalat Endeksi, mevcut ve yeni konut satışları ile dayanıklı tüketim malları siparişleri açıklanacakken, tüm bu datalarda genel itibariyle zayıf görünümün sürmesi beklenmektedir. Japonya’daki data akışında ise haftanın ilk yarısında Tüm Sanayi Aktivite Endeksi ile Mağaza Satışları, Perşembe günü de Tüketici Fiyat Endeksi takip edilecektir. Haftanın hemen başında yayınlanacak BOJ’un Toplantı Tutanaklarında ise bir kez daha zayıf ekonomi ve yüksek enflasyona işaret edilmesi beklenmektedir.
PARİTELER
EURO/DOLAR
Geçen hafta boyunca ABD kanadından yaşanan şirket iflasları ve zora düşme haberlerine bağlı olarak yukarı yönde bir kopuş gerçekleştireceği tahmin edilen ancak bunda bir türlü başarılı olamayan Euro/dolar paritesi, ağırlıklı olarak 1.4150-1.4500 bandında hareket ettiği haftayı 1.4480 seviyesinden tamamlamıştır. Böylece haftalık bazdaki getiri Euro lehine yüzde 1.93 olarak gerçekleşmiştir. Global piyasalarda kısa vadede ABD Hazinesi’nin gerçekleştireceği 700 milyar dolar tutarındaki “tüm batıkların bir fonda toplanması” uygulaması takip edilmeye devam edilecektir. Genel beklenti Kongre’den onay alma süreci tamamlanana kadar global piyasalarda temkinli bir iyimserliğin hakim olacağı iken, bu süre zarfında ise herkesin aklındaki soru işareti 1980’lerdeki kriz ortamında başarılı bir şekilde uygulanmış olan sistemin bir kez daha başarıya ulaşıp ulaşamayacağı ile piyasalara enjekte edilen ve edilecek olan milyar dolarların enflasyonu tetikleyip tetiklemeyeceği olacaktır.
Tüm bu endişelerin korunma amaçlı olarak alternatif yatırımları ve daha güvenli liman tercihini ön planda tutması beklenirken, buradaki beklenti ise paritenin 1.4500 seviyesinin üzerinde kalarak orta vadededaha önceki zirvesi olan 1.6040’a doğru yönelmesidir. Makro ekonomik datalarda ise bu hafta ABD’de Richmond FED İmalat Endeksi, mevcut ve yeni konut satışları ile dayanıklı tüketim malları siparişleri bulunurken, tüm bu datalarda genel itibariyle zayıf görünümün sürmesi beklenmektedir. Avrupa Kıtası’nda ise bu hafta Salı günü Euro Bölgesi İmalat ve Hizmet Sektörü ISM verileri ile yeni sanayi malı siparişleri açıklanacakken, bu dataları Çarşamba ve Perşembe günü Almanya’dayayınlanacak olan IFO Endeksleri ile GFK Tüketici Güveni datası takip edecektir. Paritenin teknik görünümünde 1.4500’in üzerine yerleşilmesi durumunda 1.4900-1.5050 bandına doğru yükselişin ivme kazanması muhtemel olacakken, son yaşanan haber akışları ve endişeler sırasıyla 1.4150 ve 1.4000 seviyelerini destek olarak kuvvetlendirecektir.
DOLAR/JPY
BOJ’un kısa vadeli faizleri değiştirmediği geçen hafta ABD’den ard arda gelen Lehman Brothers’ın iflası, AIG’e 85 milyar dolar kredi sağlanması ve tüm batıkları kurtarmaya yönelik olarak 700 milyar dolar tutarında bir fon kurulacağı haberleriyle 103.54’e kadar inen dolar/¥ paritesi, hafta kapanışını ise bir toparlamanın ardından 107.42 seviyesinden yapmıştır. Global piyasalardaönümüzdeki 1-2 haftalık sürecin de oldukça volatil geçmesi beklenirken, bu süre zarfında ABD Hazinesi’nin gerçekleştireceği 700 milyar dolar tutarındaki “tüm batıkların bir fonda toplanması” uygulamasında Kongre’den onay alma adımı takip edilecektir. Buna bağlı olarak kısa vadede global piyasalarda temkinli bir iyimserliğin hakim olacağı ancak orta ve uzun vadeye ilişkin olarak ise puslu havanın ve soru işaretlerinin korunacağı tahmin edilmektedir.
Japonya’daki makro ekonomik verilerde ise haftanın ilk yarısında Tüm Sanayi Aktivite Endeksi ile Mağaza Satışları, Perşembe günü de Tüketici Fiyat Endeksi takip edilecektir. Haftanın hemen başında yayınlanacak BOJ’un Toplantı Tutanaklarında ise bir kezdaha zayıf ekonomi ve yüksek enflasyona işaret edilmesi beklenmektedir. Geçen haftanın ardından bu hafta da Japon Yeni’nde 102.50-102.00 destek bölgesinin korunması beklenebilecekken, haftalık bazda 102.50-108.50 bandı etkili olabilecektir. 108.50 direncinin üzerine çıkılması global piyasalar açısından pozitif bir hava estirecekken, bu durumda ise hedef 110.00-110.50 direnci olacaktır.
EMTİA VE DEĞERLİ MADENLER
PETROL (NYMEX)
OPEC’in önceki haftaki arz kısıntısı kararına rağmen küresel ekonomide resesyona doğru gidildiği endişeleriyle geçen haftanın ilk yarısında da gerilemesini sürdüren ve bu bağlamda son derece kuvvetli olan 95.00 - 90.00 dolardaki ana destek bölgeye inen petrol fiyatları, haftanın ikinci yarısında ise tepki yaşayarak kapanışını 104.00 doların hemen üzerinden yapmıştır. Geçen hafta gözler tamamen temel değişkenlerden ziyade ABD’den gelen haber akışlarına odaklanırken, kısa vadede de ABD Hazinesi’nin gerçekleştireceği 700 milyar dolar tutarındaki “tüm batıkların bir fonda toplanması” uygulaması takip edilmeye devam edilecektir.
Genel beklenti Kongre’den onay alma süreci tamamlanana kadar global piyasalarda temkinli bir iyimserliğin hakim olacağı iken, bu süre zarfında ise herkesin aklındaki soru işareti 1980’lerdeki kriz ortamında başarılı bir şekilde uygulanmış olan sistemin bir kez daha başarıya ulaşıp ulaşamayacağı ile piyasalara enjekte edilen ve edilecek olan milyar dolarların enflasyonu tetikleyip tetiklemeyeceği olacaktır.
Buna bağlı olarak petrol fiyatlarındaki kısa vadeli hareketliliğin Euro/dolar paritesine paralel olarak şekillenmesi beklentisi biraz daha ön plana çıkarken, paritenin 1.4500 seviyesinin üzerinde kalması ve orta vadede daha önceki zirvesi olan 1.6040’a yönelmesi, global piyasalardaki çalkantı ortamına karşı korunmaamaçlı pozisyonlarla petrolü de beraberinde sürükleyecektir.
Bu beklentiye bağlı olarak teknik görünümde 95.00-90.00dolar bandının destek olarak korunması beklenirken, yukarıda ise kısa vadedeki dengelenmenin 115.00-117.50 dolar bandında oluşabileceği tahmin edilmektedir. Bunun yanında, önceki hafta üretimi kısma kararı alan OPEC’in Aralık ayındaki Toplantısında da benzer bir yönde adım atmasına kuvvetli bir olasılık gözüyle bakılmaktadır.
ALTIN
Bir süredir global piyasalardan gelen olumsuz haber akışlarına rağmen bir türlü korunma amacıyla talep yaratmaktan uzak kalan altın, sonunda geçen hafta ABD’den ard arda gelen Lehman Brothers’ın iflası, AIG’e 85 milyar dolar kredi sağlanması ve tüm batıkları kurtarmaya yönelik olarak 700 milyar dolar tutarında bir fon kurulacağı haberleriyle bir patlama yaşamıştır.
Cuma gününü 32.30dolar’lık düşüşle tamamlamasına rağmen, altın fiyatları haftalık bazda yüzde 13’lük bir getiri elde ederek kapanış itibariyle 864.70 dolara ulaşmıştır. Kısa vadede ABD Hazinesi’nin gerçekleştireceği operasyonun tüm ayrıntılarının netleşmesinin ve Kongre’den onay alma sürecinin takip edileceği altın fiyatlarında, düzeltmelerle beraber yukarı yönde hareket edileceği beklentisi ağırlık kazanmıştır.
1980’lerdeki kriz ortamında başarılı bir şekilde uygulanmış olan “tüm batıkların bir fonda toplanması” sisteminin kısa vadede global piyasalardaki panik ortamı sakinleştirmesi ve uzun vadede de başarılı olması beklenmekle beraber, yan etki olarak piyasalara enjekte edilen ve edilecek olan milyar dolarların enflasyonu artırması ve bunun da daha güvenli liman arayışlarını ön plana çıkarması öngörülmektedir.
Altın fiyatlarında yeniden 805.00 dolar altına inilmediği sürece yukarı trend oluşması kuvvetle muhtemel olacaktır. Buna bağlı olarak teknik görünümde 840.00-810.00 dolar bandı giderek destek olarak kuvvetlenecekken, yukarıda ise hedefler sırasıyla 930.00, 1,000 ve 1,025 dolar olacaktır."