FİNANS

Bütçe açığı ve TÜFE beklentisi arttı

ANKARA(ANKA)-Bankaların, bütçe açığına ve TÜFE'ye ilişkin artış beklentisi yükseldi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) beklenti anketine göre, bütçe açığının artacağı yönünde beklentiye sahip katılımcı oranı, yüzde 37’den yüzde 62'ye, TÜFE’nin artacağı yönünde beklentiye sahip olanların oranı yüzde 12’den yüzde 21’e çıktı.

BDDK, Bankacılık Sektörü Yönetici Kesimi Beklenti Anketi'nin Nisan-Haziran 2007 dönemine ait yedinci sayısı açıklandı.

99 üst düzey banka yöneticisi tarafından doldurulan ankette; makroekonomik göstergelerle ve bankacılık sektörüne ilişkin büyüklüklerle ilgili olumlu beklentilerin bir önceki anket dönemine göre arttığı, siyasi gelişmelerin ise sınırlı ölçüde etkili olacağı yönünde beklentinin hakim olduğu görüldü. Geçen üç aylık döneme ilişkin beklentilerle karşılaştırıldığında, risk algılarının olumluya doğru değiştiği gözlendi. Bankaların üst düzey yöneticileri,siyasi gelişmelerin etkisinin azaldığını düşündüklerini aktardılar.

BÜTÇE AÇIĞI VE TÜFE BEKLENTİSİ ARTTI

Dolar kurunda, YTL ve DTH mevduat faiz oranlarında ve tüketici ile ticari kredi faiz oranlarında ve cari işlemler açığında istikrarlı bir seyir beklendiği belirlendi. Tüketim talebinde, ticari ve tüketici kredi talebinde artış, bireysel bankacılıkta gelişme dolayısıyla ekonomide canlanma beklentisinin hakim olduğu görüldü. Ancak, bütçe açığına ve TÜFE'ye ilişkin artış beklentisi önceki döneme göre yükseldi.

Makroekonomik göstergelere ilişkin soruların cevaplarında Haziran 2006’da yaşanan dalgalanmadan beri en olumlu görüşlerin yansıtıldığı gözlendi. Özellikle cari işlemler açığının GSYİH’ye oranının artacağı beklentisine sahip katılımcı oranı yüzde 26 ile son bir yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti.

Ankette, önümüzdeki üç aylık dönemde, yıl sonu GSMH'nin artacağı yönündeki olumlu beklentiye sahip katılımcı oranı bir önceki anket döneminde yüzde 79 iken bu dönemde yüzde 84 seviyesine çıktı. Diğer taraftan, bütçe açığının artacağı yönünde beklentiye sahip katılımcı oranı, yüzde 37’den yüzde 62'ye, TÜFE’nin artacağı yönünde beklentiye sahip olanların oranı yüzde 12’den yüzde 21’e çıktı. BDDK, bu veriyle ilgili olarak, "Bu beklentilerinin yaşanan siyasi süreç ve seçim dönemlerinde kamu harcamalarında artış olacağı tahmininden kaynaklandığı düşünülmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

İÇ BORÇLANMA FAİZİ DÜŞECEK

Yöneticilerin iç borçlanma faiz oranındaki beklentilerinde önemli bir değişiklik gözlenmezken, aynı kalacağı veya azalacağı yönünde görüş bildirenlerin oranı yüzde 94 oldu. Ayrıca, ABD dolar kuruna ilişkin artış beklentisine sahip katılımcı oranında önemli ölçüde azalma gözledi. Bir önceki anket döneminde artış beklentisine sahip katılımcı oranı yüzde 56 iken bu dönemde yüzde 37’ye geriledi. Reel sektör finansman gereksiniminin artacağını düşünen katılımcı oranı, GSMH'deki artış beklentisine paralel olarak, bir önceki anket döneminde yüzde 47 iken bu anket döneminde yüzde 58’e çıktı.

Mevduat ve bankalar arası para piyasası faiz oranları ile bankaların yurtdışı borçlanma faiz “spread”lerinde artış beklentisine sahip katılımcı oranlarında önceki döneme
nazaran küçük artışlar olmasına rağmen, genel görüş fon kaynaklarının faiz oranlarının aynı kalacağı yönünde oldu.

KREDİ FAİZİNDE ARTIŞ BEKLENTİSİ YOK

Konut kredileri, diğer tüketici kredileri, ticari krediler ve kredi kartı faiz oranlarına ilişkin beklentilerde aynı kalacak görüşünün hakim olmasına karşılık, azalacak yönünde beklentisi olan katılımcıların sayısında ortalama 3 kat artış oldu.

Katılımcıların büyük çoğunluğunun GSMH artış beklentileri ile uyumlu şekilde, bankacılık sektörü toplam nakdi ve gayri nakdi kredi hacimlerinin artacağı yönünde
beklentilerinin olduğu görüldü. Konut kredileri, kredi kartları hacimlerinde önemli artış bekleyen sektör yöneticileri, taşıt kredileri hacminde durağan bir seyir beklediklerini aktardılar.

MORTGAGE KREDİ BEKLENTİSİNİ PATLATTI

Özellikle konut kredileri hacmine ilişkin artış bekleyen katılımcı oranının bir önceki anket döneminde yüzde 42 iken bu ankette yüzde 79’a çıkmış olması dikkat çekti. Bu durum, ipotekli konut finansmanı (mortgage-tutsat) yasasının çıkmasından kaynaklandı.

Bireysel kredi hacimlerindeki söz konusu artış beklentilerine rağmen takipteki tüketici kredilerinde artış bekleyen katılımcı oranı bir önceki anket döneminde
Yüzde 81 iken bu dönem yüzde 73’e geriledi. Ticari kredi hacimlerinde ise artış bekleyenlerin oranları; KOBİ dışı ticari kredilerde yüzde 81, KOBİ kredilerinde ise yüzde 87 olarak belirlendi. Takipteki ticari kredilerde önceki anket dönemine göre önemli bir değişiklik beklenmediği aktarıldı.

BÜYÜKLÜK VE KAR ARTACAK

Önceki anket döneminde olduğu gibi, tüketici kredi hacmini ve ticari kredi hacmini etkileyecek en önemli faktörün tüketim talebindeki artma/azalma olacağı görüşü hakim oldu. Bankacılık sektörü aktif büyüklüğüne ilişkin beklentilerde katılımcıların yüzde 96’sı artacak beklentisine sahip olup, karlılığa ilişkin artacak veya aynı kalacak şeklinde olumlu beklentiye sahip olanların oranı yüzde 96 olarak belirlendi. Banka karlılığını etkileyecek en önemli faktör olarak önceki dönemlerde olduğu gibi faiz marjındaki değişimler göründü.

Bankacılık sektörünün en fazla artış göstermesi beklenen fon kaynağı olarak yüzde 47 ile mevduatlar oldu. İkinci sırada yüzde 33 ile sermaye piyasaları, üçüncü sırada ise yüzde 7 ile para piyasaları oldu.

YABANCI BEKLENTİSİNDE GERİLEME

Bankacılık sektöründeki yabancı sermaye payında artış bekleyenlerin oranı bir önceki anket döneminde yüzde 81 iken bu anket döneminde yüzde 72’ye düştü. Önceki anket döneminde siyasi gelişmeler yüzde 42’lik oran ile makroekonomikgelişmelerle birlikte, bankacılık sektörünü en fazla etkilemesi beklenen faktör olarak belirtilirken, bu anket döneminde siyasi gelişmeleri en önemli faktör olarak görenlerin oranının yüzde 32’ye düştüğü, en önemli faktör olarak ise yine makroekonomik gelişmelerin gösterildiği gözlendi. Bu sonuçlardan, makroekonomik ve bankacılıkla ilgili göstergelere ilişkin beklentilerle uyumlu olarak, yaşanan siyasi gelişmelerin sektörü çok fazla etkilemeyeceğinin beklendiği anlaşıldı.

FAİZ BİRİNCİ RİSK

Sektörün üstlendiği risklere ilişkin soruda katılımcıların yüzde 44’ü risklerin artacağı, yüzde 53 aynı kalacağı ve yüzde 3’ü ise azalacağı yönünde görüş bildirdi. Eylül 2006 anket döneminde en önemli risk unsuru yüzde 60 ile faiz riski iken Ocak 2007 anket döneminde faiz riski yüzde 33’e gerilemiş, kredi riski ise bir kat artış göstererek yüzde 34’eyükselmişti. Nisan 2007 anket döneminde ise yine faiz riski ön plana çıktı ve en önemli görülen risk sıralamasında yüzde 45 ile ilk sırayı aldı. İkinci ve üçüncü sırada kredi riski ve kur riski yer aldı.

Bankacılık sektöründeki en fazla gelişme beklenen faaliyet alanına ilişkin tahminlerde ise önceki dönemde olduğu gibi ilk sırada bireysel bankacılık yer aldı.

Reel sektör finansman gereksinimine ilişkin toplam artış beklenti oranı bir önceki anket döneminde yüzde 47 iken bu dönemde yüzde 58’e yükseldi. Bununla birlikte reel sektör finansman gereksiniminin aynı kalacağı yönündeki beklenti yüzde 41’e geriledi. Azalma beklentisi ise önceki anket dönemlerinde olduğu gibi çok düşük bir oranda kaldı.

PASİFDEKİ FAİZLER SABİT

Bilançonun pasifinde yer alan ve bankalara fon sağlayan çeşitli kaynakların faiz oranlarına ilişkin beklentilerin sorulduğu sorularda, katılımcıların ağırlıklı olarak aynı
kalma yönünde beklentiye sahip oldukları görüldü. Aynı kalacak beklentisine sahip katılımcı oranı 3 ay vadeli YTL mevduat faiz oranlarında yüzde 80, TCMB bankalar arası para piyasası kısa vadeli faiz oranlarında yüzde 88, 3 ay vadeli DTH faiz oranlarında yüzde 84 ve bankaların yurtdışı borçlanma faiz spreadinde yüzde 85 oldu.

Fon kaynaklarının faiz oranlarına ilişkin, aynı kalması yönündeki beklentide Ocak-2007 anket dönemine göre önemli birdeğişiklik olmadı, artma yönündeki beklenti ise azaldı. Azalma yönündeki beklentilerde ise; 3 ay vadeli YTL mevduat faiz oranları ile TCMB bankalar arası para piyasası kısa vadelifaiz oranlarında önceki döneme göre artış gözlenirken, 3 ay vadeli DTH faiz oranında azalma olduğu, bankaların yurtdışı borçlanma faiz spreadinde ise değişiklik olmadığı görüldü.

Kredilerin faiz oranları beklentilerine ilişkin sorularda, önceki anket döneminde var olan aynı kalma yönündeki beklentinin devam ettiği belirlendi. Faiz oranlarının aynı kalacağı yönünde beklentiye sahip katılımcıların oranı konut kredilerinde yüzde 65, kredi kartı faiz oranlarında yüzde 75, diğer tüketici kredilerinde yüzde 79 ve ticari kredilerde yüzde 84 oldu. Faiz oranlarının azalmasını bekleyenlerin oranı ise konut kredilerinde yüzde 35, diğer tüketici kredilerinde yüzde 19, ticari kredilerde yüzde 12, kredi kartı faiz oranlarında yüzde 25 düzeyinde gerçekleşti. Birönceki döneme ait anket verileri ile kıyaslandığında, azalma yönündeki beklentilerde önemli ölçüde artış gözlendi.

KREDİ HACMİ ARTACAK

Toplam kredi hacimlerine ilişkin soruların cevaplarına bakıldığında; beklentilerin, kredi hacimlerinin artacağı yönünde olduğu görüldü. Katılımcıların yüzde 90’ı toplam nakdi kredilerde, yüzde 81’i gayri nakdi kredilerde artış beklentisine sahipken, yüzde 52’sinin toplam krediler içerisindeki bireysel kredilerin oranının artacağını beklediği belirlendi. Toplam kredi hacimlerine ilişkin artma yönündeki beklentiler, Ocak-2007 dönemi anketinde yüzde 69 iken bu ankette yüzde 90’a yükseldi.

Bireysel kredi hacmine ilişkin sorularda artış beklentisi oranı konut kredilerinde yüzde 79, taşıt kredilerinde yüzde 32, kredi kartlarında ise yüzde 66 seviyesinde gerçekleşti. Tüm bireysel kredi hacimlerinde artış beklentisi önceki anket dönemine göre artmış olmakla beraber konut kredileri hacmindeki yaklaşık bir kat artış dikkate değer görüldü. Buna karşılık takipteki bireysel kredi hacmine ilişkin artış beklentileri ise yüzde 81’den yüzde 73’e geriledi.

Ticari kredi hacmine ilişkin sorularda, KOBİ dışındaki ticari kredilerde artış beklentisine sahip toplam katılımcı oranı yüzde 81 seviyesinde iken, KOBİ’lere verilen kredilerde artış beklentisine sahip katılımcı oranı yüzde 87 seviyesinde belirlendi. Katılımcıların yüzde 60’ı kredi hacimlerindeki büyümeye paralel olarak takipteki ticari kredi hacminde artış beklediğini aktardı. Ticari kredi hacmine ilişkin azalma yönündeki beklentilerde Ocak-2007 dönemi anketine göre önemli bir değişiklik olmadı.

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler