FİNANS

"Büyüklüğümüz yetersiz"

İstanbul -(AA) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BBDK) Başkanı Tevfik Bilgin, ''Hem finans sistemimiz hem de bankacılık sistemimizin büyüklüğü yetersizdir. Bugün Türk bankacılık sistemimiz gerçek ölçeğini yakalamış olsaydı büyüklüğünün 310 milyar dolar değil, yaklaşık 700 milyar dolar olması gerekirdi'' dedi.

4. Uluslararası Finans Zirvesinde konuşan Bilgin, Türk finans sektörünün büyüklüğünün 2005 yılı sonunda 470 milyar YTL'ye (310 milyar dolar) ulaştığını, bunun yüzde 84'ünü bankaların oluşturduğunu, ancak hem finans sisteminin hem de bankacılık sisteminin büyüklüğünün yetersiz olduğunu söyledi.

Bilgin, ''Bugün Türk bankacılık sistemimiz gerçek ölçeğini yakalamış olsaydı büyüklüğünün 310 milyar dolar değil, 700 milyar dolar olması gerekirdi. Ölçü, GSMH'ın 2 katı veya yukarısıdır. Bu potansiyel, küresel sermayenin dikkatlerini bu ülkeye yönlendirmektedir. Hedef, bu ölçütü yakalayacak adımları atmaktır'' diye konuştu.

Finans sisteminin ve özellikle bankacılığın istediği en önemli şeyin, istikrar olduğunu vurgulayan Bilgin, istikrardan kastın, siyasi ve ekonomik istikrar olduğunu vurguladı. Bilgin, şöyle devam etti:

''Bankacılık, buz dağının üzerindeki kitle benzeri devamlı kamuoyunun gözü önünde olması nedeniyle şimşekleri üzerine çekmiştir. Ancak unutulmamalıdır ki her bir bankacılık krizinin altında siyasi veya ekonomik istikrarsızlığın bilinen ya da bilinmeyen gizli eli önemli paya sahip olmuştur.''

Banka üst yönetimi ve sahiplerinin sorunları çözme algılamasının farklılaştığını ifade eden Bilgin, ''Artık sorunlar Ankara'ya gelerek çözülmemektedir. Bunu bankacılarımız da patronlar da gayet iyi öğrenmiştir. Çözülebilecek sorunlar kendiliğinden BDDK süzgecinden geçerek bir sonuca ulaşmaktadır. BDDK nihai kararı vermektedir'' diye konuştu.

Bankaların aracılık maliyetlerinin yurt dışı bankalar ve fon sağlayıcılarla rekabet edilebilir seviyeye indirilmesi gerektiğini ifade eden Bilgin, ilk hedefin BSMV olduğunu belirtti.

Bilgin, BBDK ve diğer ilgili finansı yönlendiren kurumların, toplumun ihtiyaçlarını bilen, ülke menfaatlerini ön planda tutan ve kararlarında özerk olabilen kurumlar olması gerektiğini söyledi. Tevfik Bilgin, şunları kaydetti:

''Ben Türkiye'deki kurumların, BDDK, SPK, Rekabet gibi yaklaşık 11-12 kurumun ve bankaların bağımsız olduğuna inanmıyorum ve bağımsız olmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bunun İngilizce'de karşılığı özerktir. Türkçe'ye her nedense bağımsız olarak çevrilmiş. Bu algılama, bu gibi kurumların bazen toplumun ihtiyaçlarından ve ekonominin gereklerinden de bir miktar uzaklaştırabilmekte. Biz idari olarak, mali olarak aldığımız kararlarda, yaptığımız düzenlemelerde, projeksiyonlarda özerkiz, kararlarımızı bu özerlik ve rahatlık içinde veriyoruz ama hiç bir zaman bu toplumun içinde toplumun ihtiyaçlarını bilerek yaşadığımızı da unutmuyoruz. Benim özerklikteki kastım bu anlamdaki özerkliktir.''

Bilgin, Türkiye'de finans sistemine küresel ilginin her türlü duygusal yaklaşımdan uzak ve mantıklı bir şekilde yakından izlenmesi gerektiğini belirterek, ''Gerektiği zaman bu ülkenin otoritesi de ilgili kurumları da mütekabiliyet ilkesini uygulama cesaretini gösterebilmelidirler'' dedi.

Konuşmasında Hedge fonlara (yüksek riskli yatırım fonları) da değinen Bilgin, hem yatırımcısı hem de girdiği piyasalar bakımından Hedge fonların büyüklüğünün, davranış kalıplarının yakından izlenmesi gerektiğini söyledi.

Bilgin, ''Bu piyasalarda Amazon'da bir kelebeğin kanat çırpışı, dünyanın başka yerinde fırtınalar yaratabilmektedir. Kanat çırpan ABD, Çin, Japonya, İngiltere gibi bir dev ise fırtına bizim gibi ülkeler için kasırgaya dönüşebilmektedir. Bunu da dönem dönem yaşadık'' diye konuştu.

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler